Politika

İpler kopma noktasında… ‘Tugay yeni il başkanı arıyor’

CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu'nun parti içi konumlanışıyla ilgili olarak değerlendirmelerde bulunan İntegral Araştırma Şirketi Koordinatörü Gazeteci-Yazar Ümit Yaldız   "Büyükşehir Belediye Başkanı'nın bir il başkanı arayışında olduğuna dair kulisler var. Şenol Bey zor durumda. Siyasi açıdan zor durumda, hukuki açıdan belki yarın sıkıntılar yaşaması söz konusu olabilir. Özel ile kurultaydan kalan sorunları var. Özel Bey, bu sıkıntıları zor aşan birisi. Hâlâ il kongresinde yaşanan anıları hatırlatıyor." dedi.

EGEDESONSÖZ- İntegral Araştırma Şirketi Koordinatörü Gazeteci-Yazar Ümit Yaldız Sonsöz TV'de Gazeteci Fatih Yapar'ın konuğu oldu. Programda CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu'nun parti içindeki konumlanışı ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ile ilişkisi ele alındı.

CHP'NİN GENEL BAŞKANI YALOVA KAYMAKAMINA DÖNDÜ
Cumhuriyet Halk Partisi'ndeki parti içi güç mücadelesi yaşandığını belirten Yaldız, 'Şu an ben Ekrem Bey'in yerinde olmak istemezdim. Tüm Türkiye'de il, ilçe başkanları, yeni eski milletvekilleri, belediye başkanları... Bir hücum var İmamoğlu'na. Eskiden ABD'ye altın hücumu vardı. Şu anda CHP'liler çöl çekirgesi gibi İstanbul'da köşe kapmaca oynuyorlar. İzmir'de falan da görüyoruz. Her gün sosyal medya hesabında İmamoğlu ile fotoğrafı olan İzmir makam sahiplerini görüyorum. En son İzmir il Başkanı Şenol Aslanoğlu'nun fotoğrafını gördüm. Ben İzmir'de 10 tane il başkanı görmüşümdür. Hiçbirinin İstanbul belediye başkanı ile fotoğraf çektirmek için gittiğini görmedim. Güç merkezi İstanbul. CHP'nin en yüksek aktörü orada. Bu da CHP'nin başkentini Ankara'dan İstanbul'a taşıyor. Asıl MYK, PM, Genel Başkan İmamoğlu olarak görülüyor. Kadrosunu ve kritik noktalarını İstanbul'dan gelen, liyakatı belli olan veya olmayan, İstanbul'dan gelsin yeter belediyesi anahtarını teslim etmeye hazır olan bir Büyükşehir Belediye Başkanı var. Herkes Ekrem Bey ile siyaset yapıyor. Burada birbiriyle çatışanlar, İmamoğlu ile iş yapıyor. Ekrem Bey herkesle siyaset yapıyor ancak İzmir'de millet birbirini yiyor. CHP'de İstanbul'a hücum dönemi. Bu yükü Ekrem Bey nasıl kaldıracak, İstanbul'u nasıl yönetecek? Biz İzmir'dekini görürüz. Diğer illerdekiler bir kare fotoğraf için neler yapmıyor, ne taklalar atmıyor. Bu bana doğru gelmiyor. CHP'nin genel başkanı Yalova kaymakamına döndü. Özgür Özel ile fotoğraf veren, geliyor diye heyecanlanan, dediğini yapan, talimatlarını bekleyen kalmadı. Bu Özel'den kaynaklanan bir şey değil. CHP'de daha önce görmediğimiz kirli bir tablo var. Bunda eşitlik de yok' ifadelerini kullandı.



ÖZGÜR ÖZEL'DE DAVUTOĞLU SENDROMU VAR
Parti içindeki ikili durumun sürdürülebilir olmadığını kaydeden Yaldız, 'CHP'de Ankara diye bir yer var, kağıt üzerinde bir güç merkezi var, ancak Ekrem İmamoğlu, büyük liderde olması gereken özellikleri sergiliyor. Geçmiş yıllarda, Baykal'ın parti içinde hüküm sürdüğü dönemde, yerelde birbiriyle çatışan tarafları Ankara'da toplardı. Şu an tüm dereler İmamoğlu'na akıyor. İzmir'de birbiriyle gırtlak gırtlağa gelen ekipler aynı hızla İmamoğlu'nun yanında saf alma niyetindeler. İmamoğlu'yla herkes ayrı bir kanalla yol yürüyor. Tugay ve Soyer arasında bir horoz dövüşü var. Ancak ikisi de İmamoğlu ile fotoğraf veriyor. Bence Özel, Tugay'ı atayarak büyük risk almıştı. Cemil Tugay başta olmak üzere herkesin yönü İstanbul'a döndü. Özel ile kim yürüyor belli değil. Bu anlamsız tablonun CHP'de can sıkacağını düşünüyorum. Burada Özgür Bey'in de kabahati yok. Siyaset Türkiye'de lider odaklı yapılır. Lider ve güç neredeyse onun etrafında dönülür. Şu anda güçlü lamba İstanbul'da yanıyor. Ankara'da temsili genel merkezin var, İstanbul Saraçhane'de gerçek genel merkezin olması CHP'de alışılmış durumda değil. Benim fikrim, İmamoğlu'nun mecliste azınlık durumu yok, ilçelerde sorunu yok, İstanbul'a bir belediye başkanı atayıp emaneti teslim alıp CHP'nin başına geçip bu ikili yapıya son vermesidir. Özgür Özel de pek çok açıdan eleştiriliyor, yeterliliği tartışılıyor. Özgür Bey'de Davutoğlu sendromu görüyorum. Davutoğlu, AK Parti'nin genel başkanı seçildi. Ardından Başbakan oldu. Bir güç odağı haline geldi. 7 Haziran sürecinde parti oyları düşmüştü. Bu oyu ben aldım yanılgısına düştü Davutoğlu. Bu da onun sonu oldu. Sonra Binali Yıldırım geldi. Binali Bey, 'güç bende' egosu yapmadı. Şimdi Özgür Bey'in sözlerini okuyorum, yerel seçim zaferini kendi hanesine yazma eğilimi var. 'Ben teknik direktörüyüm, CHP lideriyim' gibi alt çizmeler yaptıkça Davutoğlu'na benzer sinyaller veriyor. Bu da İstanbul'daki güç odağını rahatsız ediyor. Burada emanetçi rolünü Özel kabullenemiyor. Muhtemelen benzer bir akıbete uğraması kaçınılmaz olabilir'



TUGAY'IN İL BAŞKANI ARAYIŞI İÇİNDE OLDUĞU DUYUMU VAR
İzmir örgütünde güç dengelerinde değişmeler olabileceğini belirten Yaldız, 'Cemil Tugay, İl Başkanı Aslanoğlu'na fit ancak bazı hukuki durumlardan dolayı sorun çıkacağını görüyor olabilir. Kooperatif meselesinden kaynaklı hukuki problemlerin çıkma ihtimalinden dolayı alternatif hazırlık yaptığı değerlendiriliyor. Büyükşehir Belediye Başkanı'nın bir il başkanı arayışında olduğuna dair kulisler var. Şenol Bey zor durumda. Siyasi açıdan zor durumda, hukuki açıdan belki yarın sıkıntılar yaşaması söz konusu olabilir. Özel ile kurultaydan kalan sorunları var. Özel Bey, bu sıkıntıları zor aşan birisi. Hala il kongresinde yaşanan anıları hatırlatıyor. Aslanoğlu, CHP'de siyasete devam etmek istiyorsa zaten rotayı İstanbul'a kırmak zorunda. Bir yandan da rotayı İzBB Başkanına kırmış durumda. Aslanoğlu'nun hem Tugay'a hem İmamoğlu'na doğru hamle yapmasının altında bunlar var. Buna rağmen Şenol Bey, önümüzdeki süreçte değişim süreci ile karşı karşıya gelebilir diyorlar. Bunun üzerine akla gelen isimlerden biri Olgun Atila. Atila'nın son dönemdeki ziyaretleri bir şeylere hazırlandığı yönündeki yorumları beraberinde getirdi. Bu değerlendirmelerin muhatabı Atilla'dır herhalde bir açıklama yapar. Ben uzun yıllardır tanırım kendisini; herhangi birinin adamı olarak il başkanı olmaz. İzmir'de bütünleştirici bir tablo koymak isteyebilir. Bugün gençlik kollarında bile karşı karşıya gelen yapıları yönetebilir. Potansiyeli ona yeterli. Sadece Tugay'ın değil, CHP'nin il başkanı olur. Tabii böyle bir şey düşünürse. CHP'de il başkanı olmak kolay değil. 30 ilçe size bağlı, tüm operasyonları yönetmeniz lazım. Profil olarak yapabilir ancak Tugay'ın il başkanı düşüncesine katılmam' diye konuştu.



YAPAR: ASLANOĞLU'NUN TEHDİTVARİ SÖZLER SÖYLEDİĞİ İDDİA EDİLİYOR
Gazeteci Fatih Yapar ise dikkat çekici bir iddiada bulunurken, 'İzBB'nin kurumsal yapısı ve Büyükşehir Belediye Başkanı kooperatif meselesinin arka planına doğru ilerlemek istiyor ve bu işten rahatsız olduğu için orayı temizlemek istiyor. İl başkanı da kooperatiflerin kurucusu arasında yer aldığı için Büyükşehir Belediye başkanı ve il başkanı karşı karşıya gelecek. Büyükşehir belediye başkanın bu sürece devam etmek istediği, il başkanında da bu konuyu ısrarla sürdürüp yanlış konulara mahal verecek durumlar olması halinde büyükşehir belediye binası üzerinde açıklama yapabileceği yönünde il başkanın üstü kapalı olarak büyükşehir belediye başkanın tehditvari sözler söylediği iddia ediliyor' ifadelerini kullandı

NE KADAR BERABER YÜRÜYEBİLDİLER?
Aslanoğlu ile ilgili olarak kooperatif sürecinden kaynaklı kafa karışıklığı olduğunu belirten Yaldız, 'Belki hiçbir şey olmayacak, ancak bir kafa karışıklığı oluşur. Kavramları yan yana getirdiğinizde soru işareti oluşturmak isterseniz, bunu oluşturursunuz. Türkiye'de ne yazık ki işler böyle yürüyor. Ben CHP gençlik kolları kongresinde olanları sağlıklı bulmadım. Bu kadar gençlerin seçiminde bile, adamların güç odaklarının arka planda gençleri piyon gibi çarpıştırarak ikiye bölmesini doğru bulmuyorum. İzBB Başkanı, il başkanlığı yarışında taraf olabilir. Ancak gençlik kolları başkanını bırakın, gençler kendi seçimini özgürce yapsaydı. Kendi zehrini gençlere vermeyin. Örgütün şekillendirilmesi lazım. Tüzük kurultayında, belediyeler ile örgüt arasında mesafe olacak dendi. Ancak hedeflenen ne, olan ne? Hayaller Paris, gerçekler Basmane Meydanı. Bu kadar işin içine girdiğinizde örgütün maddi manevi yükünü kurumsal olarak taşımak zorunda kalıyorsunuz. Bu konuda taraf olup sonuç alıp bundan çıkar sağlayan herhangi bir belediye başkanı görmedim. Makama getirdikleri kişiler ölümüne siyaset yapsın, birlikte yürüsün. Deniz Yücel gibi birisini Kocaoğlu kalkıp il başkanı yaptı. Düz bir meclis üyesiydi Deniz Yücel. Ne kadar beraber yürüyebildiler? Aslanoğlu-Tunç Soyer meselesi... Gelinen noktaya bakın. Tüm gücünüzü veriyorsunuz, 6 ay sonra bakıyorsunuz ve araba şarampole yuvarlanmış' dedi.