İkinci yüzyılın ilk günü!

Ne kadar mutluyuz. 9 Eylül 1922'nin 100. Yılını kutluyoruz… Ve bugünden başlayarak yeni bir ikinci yüzyılımızı yaşıyor olmanın da sevinci içindeyiz.

Bin yıllardır Anadolu'dan geçen uygarlıklara ev sahipliği yapan İzmirimiz, tarihsel ve kültürel mirası, stratejik konumuyla tarih boyunca çekim merkezi olmuştur. İşgalcilerin hep gözünü diktiği bir liman şehir haline gelmiştir. Büyük Atatürk'ün 19 Mayıs 1919'da başlattığı Kurtuluş hareketinin, 9 Eylül 1922'de zaferle sonuçlanmasının ardından, Türkiye için yeni bir dönem başlamıştır. İşte bugün o yeniden başlamanın ikinci yüzyılını kutluyoruz… Kurtuluş Savaşı'nın sona ermesiyle birlikte yeniden yapılandırılan İzmir, bugün sanayi, ticaret, eğitim, bilim, kültür, sanat, turizm ve fuarcılık alanlarında öncü illerimizden biri haline geldiyse bunun miladı da 9 Eylül 1922'dir.

İzmir'i işgal edenlerin sadece 4 yıl sonra barış içindeki kentimizde şimdiki adı Mithatpaşa Endüstri Meslek Lisesinde açılan ve İzmir Fuarı'nın da atası olan enternasyonel sergiye katıldıkları unutulmamalıdır. İşgalciler İzmir'den kovulduktan sadece 11 yıl sonra Atatürk'ü Nobel Barış Ödülüne aday göstermişler ve her fırsatta olduğu gibi burada da pişmanlıklarını dile getirmişlerdir. Onlar da barışın en önemli mesele olduğunu geç de olsa anlamışlardır. Bugün de geçerli olan ve ülkemizin ekonomi politikasının temellerinin saptandığı İzmir İktisat Kongresi ile kentimizin gelişmesinde ve dünya piyasalarıyla bütünleşmesinde önemli bir yeri olan İzmir Enternasyonal Fuarı bu yıl Terra Madre Anadolu ile birlikte İzmir'in gurur kaynaklarından biri olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur… Bu yıl 9 Eylül'ün İEF ve Terra Madre Anadolu ile tesadüf etmesi de pek güzel olmuştur.

Atatürk'ün büyük öngörüsüyle İzmir'de toplanan I. Türkiye İktisat Kongresi'nde, ülkemizin ekonomik kalkınmasında izleyeceği politika belirlenmiştir. Böylesine önemli bir Kongre için İzmir'in seçilmesi, kentin ülke ekonomisindeki öneminin ve öncülüğünün göstergesi olmuştur. Şimdi ne güzel ki Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in yeniden ekonomiyi şekillendirecek biçimde güzel ülkemizin geleceğine yön verecek kararlara yönelik yeni bir kongre girişimi var ve biz İzmirliler bundan gurur duymalıyız… Şundan eminiz; laik ve demokratik Cumhuriyetimizin özgürlük ve çağdaşlık olarak nitelenebilecek temel ilkeleri ikinci yüzyılda da ülkemizin ekonomi politikasına da yansıyacaktır ve bundan ötürü sevincimiz büyüktür. Cumhuriyetimizin ikinci yüz yıl hedefleri kapsamında ekonomi politikalarının yeniden gözden geçirilmesi yönünden Başkan Soyer'in bu girişimini önemsiyor ve destekliyoruz.

Bugün elbette kurtuluşumuzla gurur duyarken 9 Eylül 1922 gününden bir yıl sonra kurulacak cumhuriyetimizin bizleri, evrensel değerleri, bilimin ve aklın üstünlüğünü benimseyen bireyler olarak yetişmemizi sağlayan temel kaynak olduğunu aklımızdan çıkarmıyoruz.

İzmirliler 100 yıl içinde bir yandan 9 Eylül'ü kutlarken bilgiye, düşünceye saygılı, ülke ve dünya olaylarına karşı duyarlı, araştıran, sorgulayan, insanı her türlü değerin üzerinde tutan bir yaklaşımda olan bireyler olmuşlardır. İzmir'in farkı sadece ülkemizde değil dünyanın her yerinde hemen farkedilmektedir.

İzmir demokrasi kültürünün gelişmesi ve evrensel barışın sağlanması için çaba gösterilen kentlerin başında geliyorsa ve biz İzmirliler bundan da sevinç duyuyor isek bunu şehitlerimize ve gazilerimize borçlu olduğumuzu biliyor, onları hep saygıyla anıyor ve hiç aklımızdan çıkarmıyoruz. Bugün barıştan söz ediyorsak bu şehitlerimizin sayesinde olmuştur ve hiçbir zaman unutulmayacaklardır. Barış içinde yaşamayı aklından çıkaranlara da bu ülke için canını vermeye hazır milyonların olduğunu anımsatmak gerekir. Biz Ege'de barış içinde yaşamak istiyoruz ve emperyalistlerin oyununa bir kez daha gelmek istemiyoruz.

Bizler Atatürk ilke ve devrimlerini yol gösterici olarak belledik ve benimsedik. Bunların başında da 'barıştan yana olmak' geliyor. Atatürk'ün ilkeleri aydınlık Türkiye'nin vazgeçilmezleridir. İkinci yüzyılda da insan haklarına saygılı bireyler olarak, demokratik, laik Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı görev ve sorumluluklarınızı en iyi biçimde yerine getireceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın.

Benzersiz güzellikleri içinde barındıran Türkiye'nin güçlü ve üreten bir ekonomiyle ikinci yüzyıla başlarken hepimize sorumluluklar düştüğünün de farkındayız…

Kendimize, gençlerimize güveniyor ve yarınlara da umutla bakıyoruz.

9 Eylül'ün 100. Yılı kutlu olsun!