Başlıktaki '1 Numara' vurgusunu merak ettiniz di'mi?
Okumaya devam edin, şaşıracaksınız!
Hatta…
'Hoppala, olur mu öyle şey…' filan bile diyeceksiniz…
Ancak…
Ortada vahim ama…
Vahim olduğu kadar da 'ürkütücü' bir tablo var…
Konak Belediyesi'nin sık sık yaptırdığı…
Memnuniyet araştırmasında…
'Yok daha neler…' dedirten bir cümle var:
'Vatandaş, İzmir'in göbeğinde kendini güvende hissetmiyor…'
***
İzmir'in kalbi diye anılan Konak'ın…
Belediye Başkanı Sema Pekdaş…
Gültepe Semti'ndeki iftarda…
Sözlerini hiç sakınmadı ve şöyle dedi:
'Belediye hizmetlerimizin kalitesini ölçmek için yaptırdığımız anketlerde bile maalesef hiç alanımız olmamasına rağmen güvenlik sorunu birinci sırada çıkıyor… Oysa ki, biz yerel yönetimiz… Güvenlik konusu İçişleri Bakanlığı'na, Valiliğe ait… Bu sorunun çözümünün bile belediyeler olarak bizden talep ediliyor olması hemşehrilerimizin çektiği sıkıntıyı ortaya koyuyor…'
Nedir bu 'güvenlik' sıkıntısı?
Biraz daha sözlerini açıyor avukat başkan Pekdaş:
'Her mahalleli çocuklarını okula güven içerisinde gönderemediğinden yakınıyor…'
E, doğru…
Tacizcisi var…
Sübyancısı var…
Hapçısı var…
Uyuşturucu satıcısı var…
Var oğlu var…
Bu yüzden Konak'ın Kadın Reisi…
Belediye hizmetleri ile ilgili şikayet yerine…
'Güvenlik Allah'a emanet…' mesajı alıyor…
İzmir'in göbeğindeki hemşehrisinden…
O da haklı olarak…
İçinden geçenleri Devlet Baba'ya iletiyor:
'Biz güvenlik sorununu da, bu ülkenin itibar sorununu da çözeriz… Çünkü biz adalete, hukukun üstünlüğüne inanıyoruz… Türkiye'de artık bu itibarsızlaştırma, bu güvensizlik ortamı değişmeli… Türkiye için yeni bir anlayış gerektiğini söylüyoruz…'
***
Şimdi diyeceksiniz ki…
'Konak Belediye Başkanı'nın sözleri az buçuk politika kokmuyor mu?'
Olabilir…
Her belediye Başkanı aynı zamanda…
Siyasi bir figürdür…
Başkanlık koltuğuna gökyüzünden inmedi…
Partisi aday gösterdi…
O da onbinlerce hemşehrisinin oyları ile…
Şehr-i Emin oldu…
Bir ilçenin Reisi katlanabilir mi?
Vatandaşın, 'Kendimi güvende hissetmiyorum' yakınmasına…
Ya da…
'Bana ne?' diyebilir mi?
***
Bakın mesela…
Hayatın içinden çok sıcak bir nokta atışı:
Geçtiğimiz günlerde görevdeki dokuz yılını değerlendiren…
Gaziemir'in Reisi Halil İbrahim Şenol da, 'Evimin arkasındaki parkta yaşananlardan dolayı balkona çıkmaktan korkuyorum' demedi mi?
***
Vatandaş, 'Yolum çamur içinde' der, haklıdır…
'Çok sık su kesintisi yaşıyoruz' der, anlarım…
'Şu kaldırımların hali ne?' der, eyvallah…
'İnşaat molozlarından perişanız' diye yakınır, tamam…
'Yaz spor okulu istiyoruz...' der; emri olur…
'Okula badana-boya lazım' derler; sıvayın kolları!
'Bizi Çanakkale'ye götürün…' derler; ikiletilmez…
Daha ne yapsın belediye başkanları?
Bi'de…
Acaba okul yolu 'güvenli' mi, falan diye…
Kendilerine yeni bir görev mi yazsınlar?
***
Kimbilir?
Bu 'yakarış'ın gölgesinde…
Belki Sayın İzmir Valisi ve Sayın Emniyet Müdürü…
'Bu nasıl iştir?' diyerek…
Başkan Pekdaş'tan…
O yürek titreten 'Hizmet Kalitesi Araştırması'nın…
Eksisi ve artısıyla her şeyi ortaya koyan…
Bir kopyasını isteyebilirler…
İyi olur…
Hiçbir şey karanlıkta kalmaz…
Sonsöz: 'Kanun. Nizam ve asayiş, devletlerin vasıflarını ölçecek üç temel unsurdur… / Charles de Montesquieu…'