Hedefi almak

24 Haziran'a 47 gün kaldı.

Adaylarla ilgili görüşlerimi geçmiş yazılarımda ifade etmeye çalıştım.

Bir evvelki yazım 'Son söz' başlıklıydı ve düşüncelerimi dile getirmiştim.

Şimdi.

Artık adayları tartışma zamanı değil.

Elbette 24 Haziran akşamı alınacak sonuca göre 26 Haziran Salı günü yazacaklarımı mahfuz tutuyorum…

Bugün itibariyle gayretlerimiz, 'Hedefi Almaya' yönelik olmalıdır.

Peki, hedef nedir?

İki seçim yapılacak.

Bir çok kez anlatmaya çalıştım.

Milletvekili genel seçimlerinin ülkemizin kaderi ile ilgili doğrudan etkinliği olmadığını belirtmeye çalışmıştım.

Niçin?

Hükümet kurmayacak.

Güvenoyu vermeyecek.

Gensoru vermeyecek.

Ve hatta Bakanlar Kurulu'nun TBMM'de oturacak yeri bile olmayacak.

Yani milletvekilleri kürsüde Bakanlar'a hitaben değil milletvekillerine hitaben konuşacaklar… Şimdi de öyle ama Bakanlar da TBMM Genel Kurulu'nda hazır oluyorlardı.

Daha fazla ayrıntılara girmeyeceğim.

O halde:

Seçimin önemlisi Cumhurbaşkanlığı seçimidir.

Çünkü bütün yetkiler Cumhurbaşkanında toplanıyor.

Demek ki, hedef Cumhurbaşkanlığı seçimidir.

Yalnız dikkatimi çeken bir hususu belirtmek istiyorum:

Eline dilekçesini alan adaylık için başvuruyor… Elbette doğal hakları. Ancak bu yoğun başvuru esas hedeften bizleri alıkoymamalıdır. Yani hedef sapmamalıdır.

Bir de 'muhalifler' veya 'muvafıklar' gibi bir tasnif doğru olmaz.

'Muhalif' bir fikre karşı olmaktır. Ortada bir 'fikir' yok ki muhalifi olsun. Bu sebeple düşünceme göre tasnif şöyle olmalıdır:

'Demokratik parlamenter hukuk devletini' savunanlar.

'Bütün yetkilerin tek kişide toplanmasını isteyenler'.

'Demokratik Parlamenter Hukuk Devletini savunanlar'ın tek hedefe kilitlenmeleri gerekir. Adayların da artık karşı tarafı eleştiri yerine 25 Haziran sabahı itibariyle bu harabeden nasıl çıkacağımızın yollarını, çarelerini açıkça anlaşılır bir şekilde anlatmaları şarttır.

Bir de şunun altını çizmem gerekiyor:

Tıpkı 16 Nisan Referandumu öncesi gibi çeşitli rivayetler ve söylentiler yayılmaya başladı. Ve ne yazık ki, Parlamenter Sistem'den yana olanlar da bu rivayetlere istemeyerek ve hatta sanki uyarıda bulunuyormuş gibi alet oluyorlar.

Bu tarz söylentiler 'Millet İttifakı'ndan yana olanları tedirgin etmeyi amaçlamaktadır.

Hiç kimse hukuk dışı bir eylemde bulunamaz ve bizleri hem sandığa gitmekten ve hem de doğru bildiğimiz tarzda oy kullanmaktan alıkoyamaz. Burası her şeye rağmen 'Muz Cumhuriyeti' değildir. Hukuk içinde tüm demokratik ve meşru yolları kullanacak ve selametle 24 Haziran'a ulaşacağız..

İtham ve iftiralara da asla kulak asmayacağız.

Adaylarımız da bu tarz söylemlere cevap dahi vermemelidir ve belirttiğim gibi bu kaostan nasıl kurtulacağımızın yollarını göstererek azim ve kararlılıkla hedefe kilitlenmelidir.

Tekraren söylüyorum:

Hukukla, demokrasi ile amacımız 'Hedefi Almak'