Memleket Partili Güven'den Soyer'e eleştiri ve 9 Eylül çıkışı: Gerekçe yaratılmamalı!

Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - Memleket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Asuman Ali Güven partisinin İzmir İl Başkanlığı’nda basın açıklaması düzenledi. İzmir ve ülke gündemi hakkında değerlendirmelerde bulunan Güven, basın mensuplarının sorularını da yanıtladı.

HEM İKTİDARIN HEM DE MUHAFELETİN ARTIK DEĞİŞMESİ GEREKİYOR
Seçim sürecinin yaklaşmasına dikkat çeken ve iktidara ve muhalefete de yüklenen Güven, “Türkiye hızla seçim takvimine yaklaşıyor . Hem Cumhurbaşkanlığı hem parlamento seçimleri yapılacak. Büyük bir hayat pahalılığı, işsizlik ve enflasyon sorunları var.  Böyle bir dönemde ülkemiz bu sorunlarla boğuşuyor. İktidar, hayat pahalılığını, dolar ve euronun yükselmesini önemsemiyor. Stratejik olarak da ülkedeki büyümeyi hedef koymuş durumdalar. Bu da aha çok inşaat sektörü ile ilgili. Ancak diğer yönde kurların böyle yükselişi enflasyonu da yükseltiyor. Politika faizi düşerse de bankalar kredi vermemek için iş insanlarını ve esnafı zorluyor. Vatandaş büyük bir hayat pahalılığı karşısında eziliyor. Öğrenciler karınlarını doyuramayacak hale geldiler. Türkiye'de bir iktidar değişikliğine ihtiyaç var. Yeni bir iktidar ile ülkenin kurtulması gerekiyor. Bu sorunları çözebilecek, tekrara bu ülkeyi ayağa kaldırabilecek, umut olabilecek, gençlerin önünü açabilecek, tarımda kalkınmayı büyümeyi sağlayacak siyasi iktidara ihtiyaç var. Türkiye'de özgür basına ihtiyaç var. Şimdi de sansür yasası ile sosyal medyayı da susturmaya çalışıyorlar. Bu iktidar bu süreçte maalesef susan bir Türkiye haline getirmek istiyor.  Bunların hepsi maalesef muhalefetin yetersizliğinden kaynaklı… Millet ittifakı diye bir muhalefet var, 6’lı masa var ancak Türkiye’yi 6 aydır oyalıyorlar. Türban ve başörtüsü ile ilgili gereksiz bir öneri ile çıkıyorlar. Bu ülke laik ve Cumhuriyet ülkesi… Bu nedenle diğer ülkelere oranla ülkemiz gelişti ve büyüdü. Kadınlarımız için bu iktidar büyük bir tehdit oluşturuyor ve muhalefette onların değirmenine su taşır pozisyonunda. Türkiye’de bu muhalefetin de değişmesi gerekiyor. Yeni bir muhalefete ihtiyaç var. Bu iktidar gidecektir ancak bunların değil bizlerin sayesinde olacaktır” dedi.

SEÇMEN LİSTESİNDE İTTİFAK YAPALIM!
Muhalefete sandık güvenliği çağrısında bulunan Güven, “Sandıkta seçmen bazında bir ittifak söz konusu. Türkiye ‘de 50 sene seçim hilesi diye bir şey konuşulmadı. Yargıçlar seçim kurulu başkanı oluyor ve seçimi yürütüyordu. Ancak FETÖ-AKP işbirliği ile her alanda kirlilik oluştu. 2017 referandumunda 2 milyon seçmen mühürsüz oy kullandı denildi, oylar geçerli sayıldı. Bu da işte yüzde 51 demekti, demokrasinin bitişi, parlamenter sisteminin yok oluşu ve tek adam rejiminin başlangıcı demekti. Buna o dönemlerde CHP de evet dedi ve itiraz etmedi. Şimdi de 2023 seçimlerinde seçim yasası değişti ve kıdemli hakimler değil kura ile her hakim burada bulunabilecek. Seçmen kütükleri ile ilgili birçok şaibe var. Bunlara nasıl engel olacağız? Seçmenlerin doğru seçmen olduğunu, birkaç yerde yazılıp yazılmadığına, ölülerin seçmen gösterilmediğine nasıl engel olunacak? Bunun için muhalefetin ittifak olup bunların incelenmesi lazım. Eğer sen doğru seçmen listesinin oluşmasını sağlayamazsan zaten baştan kaybedersin. 2-3 puanlık yanlış, seçimi kaybetmene neden olur. Memleket Partisi olarak Genel Başkanımız Sayın İnce çağrı yapıyor. Sandıkta seçmen listesinde ittifak yapalım diyor. Bu önemli bir konu” ifadelerini kullandı.

İZMİRLİLER BÜYÜK BİR RAHATSIZLIK DUYUYOR
Memleket Partisi’nin yükselişinin devam ettiğini belirten Güven, “Memleket Partisi hızla yükselmeye devam ediyor. Bu yükseliş ivme kazanarak artmaya devam edecektir. Türkiye’de cumhuriyetçiler, Atatürkçüler gerçekleri görmeye başladı. Özellikle en çok da İzmir’in Atatürkçü, cumhuriyeti ve laik seçmeni yapılan yanlışları dikkatle izliyor ve büyük bir rahatsızlık duyuyor. Bunları bir şekilde biz sandıkta çözmeye hazırız” diye konuştu.

DÖRDÜNCÜ İTTİFAK ÇIKIŞI: BU BLOK TÜRKİYE'NİN KADERİNİ DEĞİŞTİRECEK
Cumhur İttifakı, Millet İttifakı ve HDP tarafından bazı sosyalist partilerle oluşturulan ittifakın dışında içerisinde Memleket Partisi’nin ve Zafer Partisi’nin de olduğu bir dördüncü ittifak konusunda yürütülen çalışma hakkında bilgi veren Güven, “Bizim olmazsa olmazımız, kırmızı çizgimiz Mustafa Kemal Atatürk’tür. Bu konuda Atatürkçü olanların, Cumhuriyetçi olanların, tüm demokratik kitle örgütleri, STK’larla biz bunların hepsi ile birlikteyiz. Ancak Türkiye’yi kilitledi 6’lı masa. Adayı belli değil ama hala oyalıyorlar. Şimdi ne oldu? Yılbaşından sonra tekrara görüşeceklermiş. Böyle bir siyaset olabilir mi? Toplumun karşısına neden adayımız bu diyemiyorsunuz? Buna dur demenin zamanı geldi. Bu masayla Türkiye hiçbir yere gidemez. Ne kadar taviz verirseniz verin, laikliği de yok edin yine de yaranamazsınız. Türkiye'nin kurtuluşu, Türkiye'nin kurucu değerleri ile olur. Bu konuda aynı düşünen insanların tabii ki güç birliği yapmak lazım… Bunun zamanlamasında sıkıntı var. Bunlar yapılıyor, görüşmeler oluyor, sadece siyasi partilerle değil birçok kurum ve kuruluş ile konuşup görüşülüyor. Her şey olumlu gidiyor. Gün gelecek bu blok Türkiye'nin kaderini değiştirecek” dedi.

GENEL BAŞKAN YAZDIM DİYECEK, İZMİRLİYE OY VER DİYECEK
İzmir’de AK Parti ve CHP arasında yaşanan ‘ithal vekil’ tartışmalarına dahil olan Güven, “İzmir’de bakıyorum, başka illerde siyasetçi olmuş insanlar İzmir’den milletvekili olacak. Normal şartlarda olabilir mi? Ancak genel başkan yazdım diyecek, İzmirli’ye oy ver diyecek. Böyle demokrasi olmaz” ifadelerini kullandı.

SOYER’İ HEDEF ALDI
İzmir'de 9 Eylül döneminde başlayan ve sonrasında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer hakkında açılan 3 dava ile yeniden alevlenen tartışmaları değerlendiren Güven, “Maalesef yargıda ciddi sıkıntılar var. Yargı atamaları ve çalışma tarzında büyük yanlışlıklar ve eksiklikler var. Tekrar yargının bağımsız hale dönüştürülmesi gerekiyor. Böyle bir sistemin olduğu ülkede bu tarz şeyler olabilir. Ancak bunların gerekçesini de yaratmamak lazım. Sen 9 Eylül’de çıkıp barış yılı ilan ediyorsun. 9 Eylül barış yılı değil savaşın kazanıldığı yılın yıl dönümüdür. 1922’de sen Yunan işgalini sonlandırıp denize döküyorsun. Ülkene özgürlük getiriyorsun. Biz savaş kazanmışız, kazanımımızı kutlamamız gerekiyor. Barış sonraki yıllar. Yunan bile demiyorsunuz… Burayı işgal edenleri tanımlamıyorsunuz, tamamen Osmanlı’ya fatura ediyorsunuz. Osmanlı tabii ki bunun önemli bir parçası, büyük hataları var.  Öbür tarafta da sen 9 Eylül’ü tanımlarken doğru kutlamak ve tanımlama yapman gerekiyor. İzmir'i yakıp yıkanların defedilmesinin yıl dönümünü kutluyoruz. Sizin bu kutlamalarda doğru ifadeleri kullanmanız gerekiyor. Burada karışıklık yaratınca da tartışmalar büyüyor. Sonuçta  hukuk istemimiz malum ve hemen davalarını açar ve bunlar gündem olur. Türkiye'de büyük bir kriz yaşanıyor. Belki 3’ncü buhran dönemi denebilecek bir sürece giriliyor. Böyle kötü günlerde biz nelerle uğraşıyoruz. Belediyelerin kendi işini gücünü daha iyi yapması lazım... Körfez koku içinde, insanlar bunu diyor. Bunu çöz. Buna yoğunlaşalım. Sen ihale yaptın, 529 milyona daha fazlaya verdin bunun hesabını ver. Sen Tarkan konseri yaptın kaç para harcadın, bu parayı toplumun paraları ile harcıyorsun. Sen belediye başkanı olarak beni temsilen ordasın. Basına söyle kaç para verdin Tarkan’a? Tarkan şuralara para verdi diyorsun, sana ne? Sen kaç para verdin? Bunları topluma söyle bunlar. Sonra bunlar dedikodu oluyor. Seçmenine hesap vermek zorundasın. Sen belediyede İzmir halkının vekilisin.  Yaptığın harcamaları eğer sende isteniyorsa açıklarsın. Birilerine finanse ettirdiysen o zaman da bunu açıklarsın. Kamu yöneticiliği açıklık ve şeffaflıktır. Haksız yargılamalara, soruşturmalara maruz kalıyor ve bunları hoş karşılamıyoruz. Bizim partimize karşı da oluyor Bunlar doğru şeyler değil. Geçen gün Caddebostan tarafında parti otobüsümüzü durdurup ehliyet ruhsat kontrolü yaptılar. Türkiye'de 15,5 milyon oy almış, yanlış yapılmasa belki Cumhurbaşkanı olacak Muharrem İnce'nin seçim otobüsüne trafik polisi dur deyip ehliyet ruhsat soruyor” diye konuştu.

‘Vahdettin hain’ tartışmaları yönündeki soruya ise Güven tek cümle ile“Vahdettin İngiliz gemisi ile Türkiye'yi terk etmiştir” yanıtını verdi.