VAN - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Ak Parti Van 4.Olağan İl Kongresi'nde konuştu. AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Bağımsız Milletvekili Leyla Zana ile yaptığı görüşmeyle ilgili, “Sayın Leyla Zana'nın bizimle görüşmesinden, çözüm umudunu dile getirmesinden hem BDP hem de terör örgütü çok ciddi şekilde rahatsız oldu. Art arda çok sert açıklamalar yaptı. Şu anda mahalle baskısı uygulayarak, tehdit ederek, korkutarak Sayın Leyla Zana'yı susturmaya çalışıyorlar” dedi.
Erdoğan, depremle Van'a olan sorumluluklarının daha da arttığını belirtti.
“Enkazın altından çıkan her bebek, her çocuk, her kardeşimiz 75 milyonun tamamının gözlerini yaşarttı” diyen Erdoğan, “Düşünebiliyor musunuz? Trabzon'da yetiştirme yurdunda kalan, bisiklet almak için harçlıklarını biriktiren 12 yaşındaki Muhammet, hayali olan bisikletten vazgeçerek 61 lirasını Van'a gönderdi. İstanbul'da sokaktan kağıt toplayarak para kazanmaya çalışan gençler, kendilerini bir kenara bıraktılar, Van'a yardım gönderdiler” diye konuştu.
Vanlılara seslenen Erdoğan, şöyle devam etti:
“Sevgili Vanlılar, biz biriz, beraberiz, ezelden ebediyete kadar kardeşiz. Onun için bir olduk, birlikte olduk, birlikte Türkiye olduk. Bu kardeşliği hiç kimse bozamayacak. Bizim aramıza hiç kimse giremeyecek. Hiç kimse bizim kadim birlikteliğimizi çiğneyip geçemeyecek.
Lütfen dikkat edin, 23 Ekim'de Van'da deprem oldu, ne terör örgütü ne de BDP tahriklere, provokasyonlara, kanlı eylemlere en küçük bir ara vermedi. 75 milyon Van'ın acısı için ağlarken, 75 milyon Van için seferber olurken bölücü terör örgütü kan akıtmaya ve BDP provokasyon yapmaya devam etti.
Türkiye hatta dünya Van'da enkaz kaldırmaya çalışırken terör örgütü Van'ın ilçelerinde mayınlı tuzaklar hazırladı. Vanlılar burada enkaz altından insan kurtarmaya çalışırken Van Belediyesi'nin cenaze araçları Malatya morgunun önünde ne yazık ki terörist taşımak için tahsis edildi.
Türkiye'nin her yerinden doktorlar burada Vanlı kardeşime fedakarca hizmet etmenin mücadelesini verirken, BDP'nin milletvekili geldi, burada doktora şiddet uygulamak gibi bir densizliğin, terbiyesizliğin içine girdi.
Taş atmak için, molotof atmak için, kepenk kapattırmak için, askere, polise, kamu görevlisine saldırmak için anında organize olanlar, Van'da can pazarı yaşanırken, uzakta durup seyretmeyi tercih ettiler. Bu terör örgütü benim Van'daki ihtiyaç sahibi kardeşime gönderilmiş çadırı, battaniyeyi, giyecek ve yiyeceği gasbedecek kadar alçak olduğunu bir kez daha gösterdi.
Kendisi de bu toprakların bir evladı olan deprem sonrası gönüllü olarak tayin isteyip Van'a gelen polis memurumuz Murat Dilmaç'ı nöbet tuttuğu konteyner kentte kalleşçe şehit etmekten çekinmediler. Murat Dilmaç, kendi ailesinin de kaldığı konteyner kentteki depremzedelerin, güvenliğini sağlamak için orada görev yapıyordu.
Van depremiyle terör örgütünün, BDP'nin BDP'li belediyelerin maskesi bir kez daha yere düşmüştür. Bunlar sadece ve sadece kan ticareti yaparlar, can ticareti yaparlar. Bunlar gençleri kendi kirli emellerine alet eder ama o gençlerin annelerine, babalarına, kardeşlerine acıdan başka hiçbir şey vermezler”
'LEYLE ZANA'YI SUSTURMAYA ÇALIŞIYORLAR'
Bağımsız Milletvekili Leyla Zana ile görüşmesine değinen Erdoğan, şunları söyledi:
“BDP tarafından aday gösterilerek seçilen bir bağımsız milletvekili Sayın Leyla Zana bir açıklama yaptı. Çözüme ilişkin umudunu dile getirdi. Randevu talep etti, verdik ve Ankara'da Başbakan Yardımcım Beşir Atalay ile üçlü bir görüşme yaptık. Çok samimi bir ortamda ön yargılardan uzak, çözümü arzulayan bir tavırla kendisiyle istişarede bulunduk. Şuraya dikkat edin Sayın Leyla Zana'nın bizimle görüşmesinden, çözüm umudunu dile getirmesinden hem BDP hem de terör örgütü çok ciddi şekilde rahatsız oldular. Art arda çok sert açıklamalar yaptılar. Şu anda mahalle baskısı uygulayarak, tehdit ederek, korkutarak Sayın Leyla Zana'yı susturmaya çalışıyorlar. İşte terör örgütü ve uzantısı budur.
BDP, Doğu'nun, Güneydoğu'nun CHP'si olmak için emin adımlarla, kararlı adımlarla ilerleyen bir partidir. Nasıl ki CHP tek parti özlemi içindeyse BDP de tek parti olma özlemi içindedir. Ne diyor? Biz diyor, 'Kürtlerin partisiyiz' diyor. Hayır değilsiniz. Kürt kardeşlerimi şu anda birinci derecede temsil eden parti AK Parti'dir. Yapılan her şey ortada. Cebren, dayatarak, tehditle oy alma var, bir de demokratik olarak, halkın kendi iradesine saygı duyarak, propagandasını yapan demokratik ortamın temsilcisi AK Parti var. Nasıl ki CHP kendi fikirlerinden başkasına tahammül edemiyorsa BDP de ne yazık ki iktidar olmanın yollarını farklı şekilde zorluyor. Nasıl ki CHP Dersim'de insanları katlettiyse, demokrasiyi ertelediyse, darbelere çanak tuttuysa farklı bir sesi nerede görürse görsün susturduysa bugün BDP de aynısını yapıyor. Nasıl ki CHP statüko partisi olduysa BDP de bugün statükonun bozulmasına tahammül edemiyor. İşte bu kirli oyunu sizler bozacaksınız.” (aa)