İZMİR - Ege Genç İşadamları Derneği’nde bugünlerde ilginç bir tartışma yaşanıyor. Tartışmanın ana konusu derneğin resmi yayın organı olan Yarın Dergisi. Fatih Dalan döneminde yayınlanmaya başlanan ve Cemal Elmasoğlu döneminde bazı değişikliklerle yayın hayatına devam eden EGİAD Yarın Dergisi’nde, yeni başkan Temel Aycan Şen döneminde de yeni bir düzenlemeye gidildi.
Kalpaklı fotoğraf değişti
Bu değişikliklerden en dikkat çekeni, derginin başlığının yanında bulunan ‘Kalpaklı Atatürk’ fotoğrafının başka bir Atatürk fotoğrafı ile değiştirilmesi oldu. Ağustos 2009’da yayınlanan 23. sayıda kapağa konan ‘Kalpaklı Atatürk’ fotoğrafı, yeni yönetim kurulunun çıkardığı ilk dergi olan 28. sayıda değiştirildi. Yeni kapak düzeninde derneğin logosu büyütülerek başlığın sol tarafına alınırken, orada bulunan Türk Bayrağı, Atatürk ile aynı çerçeve içine alındı. Atatürk ve Türk Bayrağı’nı aynı karede buluşturan yeni yönetim, ‘Kalpaklı Atatürk’ fotoğrafının yerine yeni fotoğrafı yerleştirdi.
İlk tepki Yönetim Kurulu Başkanı’ndan
21 Ocak’ta basılarak üyelere ve ilgililere gönderilen derginin 28. sayısında, ‘Kalpaklı Atatürk’ fotoğrafının değiştirilmesi özellikle derneğin bir önceki Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Elmasoğlu’nun tepkisine neden oldu. Yeni yönetimin bazı değişiklikler yapmasının son derece doğal olduğunu belirten Elmasoğlu, “Ancak ‘Kalpaklı Atatürk’ fotoğrafı dergideki basit bir fotoğraf değildir. Kalpak bir ulusun kurtuluş için verdiği mücadelenin simgesidir. O kadar kolay değişmemeli, değiştirilememeli” diyerek tepkisini dile getirdi. EGİAD’ın değişik toplantılarında bu konuyu gündeme taşıyan Elmasoğlu, ‘Kalpaklı Atatürk’ fotoğrafını ve üzerinde yazan “Yarınlar Seninle Aydınlık” sözünün yeniden yerine konmasını istedi. Ancak son 3 sayıda da dergi yeni kapağıyla çıktı. Sadece 28. ve 29. sayıda bulunmayan “Yarınlar Seninle Aydınlık” sözü 30. sayıda yeniden yazıldı.
Tebrik maili ortalığı karıştırdı
Ancak asıl tartışma, derneğin eski başkanlarından birinin, yapılan değişiklikler üzerine Yönetim Kurulu Başkanı Temel Aycan Şen’e gönderdiği tebrik mailinin duyulması ile başladı. “Değerli Başkanım, Sizi ve ekibinizi, YARIN dergisi için kutlarım. Dergiyi faşizan bir çizgiden kurtardığınız için de ayrıca teşekkür ederim. ‘Kalpaklı Atatürk’ fotoğrafı yerine konulan sivil Atatürk resmi bile bu değişimin en somut göstergesi olmuş. Elinize sağlık.” yazan tebrik maili Cemal Elmasoğlu ve onun döneminde derginin Yayın Kurulu Başkanı olan Reha Atakan’ın gösterdiği tepkiyi iyice artırdı.
İşte tarafların görüşleri:
Cemal ELMASOĞLU (EGİAD 9. ve 10. Dönem Yönetim Kurulu Başkanı)
Hakkımı helal etmem
Bir kere şunu ortaya koymak lazım EGİAD’da yönetimlerde devamlılık esastır. Bu nedenle bizim kendi içimizde yönetim sorumluluğunu üstlenen arkadaşlarımıza devrettiğimiz sorumluluklar vardır. İster buna gelenek deyin, ister kültür deyin. Sonuçta bunlar bizi biz yapan değerlerdir. Yönetimlere devredilen sorumluluklardan bir tanesi de ki bu sadece üyelere değil kentin bütün kanat önderlerine, siyasetçilere ve bürokratlara giden EGİAD Yarın Dergisi’dir.
Olmazsa olmazlarımız
EGİAD’ın yüzünü, felsefesini, faaliyetlerini ortaya koyan çok önemli bir üründür EGİAD Yarın Dergisi. Dergideki, ‘Kalpaklı Atatürk’ fotoğrafı ve “Yarınlar Seninle Aydınlık” sözü EGİAD’ın olmazsa olmazlarındandır. 11. dönemin ilk dergisi çıkarken Temel bey bana telefon üzerinde kapağı gösterdi. Kapakta kullanılan para birimleri ile ilgili bir uyarıda bulundum ama ‘Kalpaklı Atatürk’ fotoğrafının değiştiğini gerçekten görmedim. Dergi çıktıktan sonra bana birçok telefon geldi; “Atatürk fotoğrafını gördünüz mü?” diye. O ana kadar inanın hiç dikkatimi çekmedi. Çünkü böyle bir şeyin olabileceğine ihtimal dahi vermem.
Basit bir fotoğraf değil
Yeni göreve gelen arkadaşlar yönetim kurulu sorumluluğu üstlendikten sonra tabi ki bir şeyler yapacaklar. EGİAD’ı daha iyi bir noktaya taşımak için çalışacaklar. Zaten bunun için başkanlık değişimlerinde bu olayın bir bayrak yarışı olduğunu vurguluyoruz. Ama ‘Kalpaklı Atatürk’ fotoğrafı dergideki basit bir fotoğraf değildir. ‘Kalpak’ ulusumuzun kurtuluş için verdiği mücadelenin simgesidir. O kadar kolay değişmemeli. ‘Kalpaklı Atatürk’ fotoğrafının değişmesinden sonra gelen telefonlar üzerine inanılmaz derecede üzüldüm. Ancak fotoğrafın değişmesi nedeniyle yönetim kurulu başkanına gönderilen maili görünce üzüntüm çok daha fazla arttı.
Fotoğrafı geri istiyorum
Dedim ki, arkadaşlar bunu kendi aralarında konuşup, pişirip karar almışlar. En son yapılan Genişletilmiş Danışma Kurulu toplantısında bana söz düştüğünde değiştirilemeyecek sorumluluklardan bahsettim, ‘EGİAD’a 4 sene maddi manevi hizmet eden biri olarak ‘Kalpaklı Atatürk’ fotoğrafımı geri istiyorum’ dedim ama değişen bir şey olmadı. İşin garibi EGİAD Başkanı Temel Aycan Şen, bana net bir cevap veremedi. Tek başına karar verebileceği bir konu olmadığını söyledi. Ben yaptığı konuşmadan ‘bunu değiştirmek için birilerine danışması gerektiği’ gibi bir düşünce algıladım. EGİAD Başkanı karar alır ve uygular. Tabii ki danışma kurulunun görüşleri çok önemlidir ama icraatın başında başkan vardır. Aldığı kararın arkasında gerekçeleri ile durduğu zaman kimse ona hesap sormaz, soramaz.
Cevabı verilmeliydi
Eğer, dergimizde ‘Kalpaklı Atatürk’ fotoğrafı kullanmaktan dolayı faşistlikle suçlanıyorsam bu sadece bana değil, yayın kurulundaki herkese saygısızlıktır. Komple teorisi kurmak istemiyorum ama kime, neyi ispatlamaya çalışıyorlar anlayamıyorum. Ben simgelerle uğraşmıyorum. Bunun arkasında başka bir şey varsa ona tepki gösteriyorum. 4 sene boyunca çıkan dergide çok güzel işlere imza atıldı. Ansiklopedi gibi saklanacak sayılar yayınlandı. Tabii ki bunları yaparken Atatürk’ün ilke ve devrimlerine, laiklikten, demokratlıktan, vatan sevgimizden taviz vermedik. Bütün bunlara rağmen, ‘Kalpaklı Atatürk’ fotoğrafı kullanmaktan dolayı faşistlikle itham ediliyorsak ve arkadaşlarımız buna gerekli cevabı vermiyorsa 4 senelik hizmetimi helal etmem.
Yine olsa yine yaparım
Benim dönemimde Temel Aycan Şen, başkan vekiliydi ve yayın kurulundaydı. Danışma Kurulu toplantısında ‘bizim dönemimizde de milliyetçilik eleştirileri alıyorduk’ dedi. Doğrudur bize tepkiler geldi ama tepki gösterenlerin sayısı 3’ü geçmedi. Ben tepkinin kimden geldiğine bakarım, neden rahatsız olduklarına bakarım. Tepki geldi diye ‘Kalpaklı Atatürk’ fotoğrafını değiştirmem. Ben hata yaptığımı sanmıyorum. Farklı bir organizasyonun başına geçsem yine aynı ekiple aynı şeyi yaparım. ‘Kalpaklı Atatürk’ fotoğrafını çıkaracağım dergiye yine koyarım.
Reha ATAKAN (EGİAD 10. Dönem Yayın Kurulu Başkanı)
Fazla Atatürkçü ne demek?
EGİAD Yarın Dergisi’nin fikir aşamasında olduğu ilk günlerden itibaren bu işin içindeyim. 10. Dönem’in de yayın kurulu başkanıyım. EGİAD’ın yeni binasına taşınırken Atatürk’le ilgili fotoğrafları ben seçmiştim. Taşıdığı anlamından dolayı da herkesin ortak fikriyle ‘Kalpaklı Atatürk’ fotoğrafı başkanın odasına da asıldı. EGİAD tam olarak bir görüşü rafine eden bir dernek değil. İçinde farklı görüşten insanlar var. Bu da gayet doğal. Biz kendi dönemimizde Türk iş dünyasıyla beraber sadece iş değil, sanat, eğitim, kültür olaylarının işlendiği bir dergi hazırladık. İzmir’e, Ege’ye, Türkiye ye dönük konulara yer vermeye çalıştık.
Faşizmle ne alakası var?
Bakın içinden geçtiğimiz süreçte herkes her şeyi söyleyebiliyor ama ‘ben Türk’üm’ demek birazı sıkıntılı. Bunu söylemek bazı insanları rahatsız ediyor. Aslında, ‘Kalpaklı Atatürk’ fotoğrafı sivil bir kıyafet. Bu nasıl gözden kaçırılıyor anlamış değilim. Bunun askerlikle, faşizmle, milliyetçilikle ne alakası var? Bizim dönemizde de bu konuda bazı eleştiriler aldık ama eleştiride bulunanların sayısı bir elin parmaklarını geçmiyordu. EGİAD Başkanı Temel Aycan Şen, kendine gelen telkinler doğrultusunda bazı değişikliklere gitti. ‘Kalpaklı Atatürk’ fotoğrafının değiştirilmesi benim onayladığım bir konu değil. Bu kadar köklü bir değişikliğin danışılmadan olması yanlış. Yönetim kurulundaki arkadaşların tamamının da bu değişiklikten haberdar olmadığını biliyorum. Böyle bir kararda niye daha atak davranmadıklarını yadırgıyorum. Bu durumu onların tecrübesizliğine bağlıyorum. Onların da bu konuda hassasiyetleri olduğunu biliyorum ama bunu bir reaksiyon haline getirecek tecrübeleri yok.
Bizim dönemimizde her dergiden önce gerçekleştirilen yayın kurulu da artık toplanmıyor.
Yaşanan sıkıntıları yazılı ve sözlü olarak Temel beye ilettim ama değişen bir şey olmadı.
Keşke tüm üyelerin haberi olsaydı
Bizim yaptığımız dergi için o zamanlar ‘fazla Atatürkçü oldu’ diye bir eleştiri gelmişti. Bu ne demek ben anlamıyorum. Atatürkçülük ne demek? Fazla Atatürkçü ne demek? Bu nasıl eleştiri algılayamıyorum. Sonuçta bizim yaptığımız bütün dergiler ortada. Objektif bir göz, bu eleştirinin haklı olup olmadığına karar verebilir. Türkiye’de antimilli veya aşırı liberal gruplar var. EGİAD’ın içinde de onların temsilcileri olabilir. Onlar Türklük kavramından Atatürk’ten son derece rahatsız oluyorlar. Temel bey herkesle iyi geçinmeye çalışıyor. Bunu yaparken de biraz sınırları aşıyor. Keşke böyle köklü ve anlamlı bir değişiklik yapılırken tüm üyelerimizin haberi olsaydı. Ayrıca keşke üyelerimiz de çıkan dergileri okusa, yapılan değişiklikleri fark etse, yorum yapsa, eleştirse. Ama maalesef insanlar günlük yaşamın telaşında böyle çok önemli bir konuyu bile görmezden gelebiliyor.
Temel Aycan ŞEN (EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı)
Eksen kayması yok
Atatürk hepimizin. Kalpaklı olması, kravatlı olması onu değiştiriyor mu? Bu benim Atatürk’üm, şu senin Atatürk’ün denir mi? Denmez, Atatürk Atatürk’tür. Sonuçta ondan rahatsız olsaydık bugün ‘Kalpaklı Atatürk’ fotoğrafı yönetim kurulu başkanının odasında durmaya devam etmezdi. Öyle bir tavrım düşüncem olsaydı Atatürk fotoğrafını hiç kullanmazdım. Dolayısıyla öncelikle böyle bir yorumun doğru olmadığını düşünüyorum.
Fotoğraf nasıl değişti?
Yeni dönem olarak dergi ile bir şeyler yapmayı düşünürken şöyle bir eleştiri geldi: “Alıp masalarımıza koyduğumuz, her yere götürdüğümüz bu dergiye karşıdan baktığımız zaman EGİAD’ın dergisi olduğunu gösteren logo çok küçük” dendi. Logoyu alt taraftan alıp başlığın yanına koymaya karar verdik. Ama başlığın bir tarafında ‘Bayrak’ bir tarafında ‘Kalpaklı Atatürk’ fotoğrafı vardı. Yer sorununu çözmek için başlığı küçültelim dedik, o da olmadı. Ne ‘Bayrak’tan, ne de Atatürk’ten vazgeçemeyince ikisinin aynı karede buluştuğu bir fotoğraf aramaya başladık. Bütün bunlar bilgisayar başında oluyor zaten. Hemen Google’a Atatürk ve bayrak yazdık. Ve aradığımız fotoğrafı bulduk. Önde Atatürk, arkada bayrak. Dedik aradığımız bu, biz bunu kullanalım. Olayın başı, sonu, arkası bu. Benden daha fazla bilgi istiyorsanız vallahi yok. Bundan sonrası tamamen yorum, algılama, aksettirme, iyi niyet, kötü niyet onlara ben karışmam. Yalnız ilk derginin heyecanıyla “Yarınlar Seninle Aydınlık” yazısını unutmuşuz onu da son dergide telafi etti.
Böyle bir hassasiyetten haberim yok
Bu değişikliği yaparken dışarıdan bir telkin kesinlikle olmadı. Olması da düşünülemez. Tam tersine kapak tasarımını başkanımız Cemal Elmasoğlu’na gösterdim. Türk lirası ile ilgili bir uyarı yaptı, onu hemen düzelttik. ‘Kalpaklı Atatürk’ fotoğrafının değiştiğini fark etmediğini söyledi. Görmemiş olabilir, saygıyla karşılıyorum. Ama şunu hatırlatmak isterim. 27. sayı hazırlanırken ben yayın kurulu üyesi ve dönemin başkan yardımcısıyım. Ayrıca bu dergiyi teslim alan yeni yönetimin de başkanıyım. Bütün bunlara rağmen kimse bana gelip de yeni dergide bunlar kesinlikle değişmez, zinhar bunlara elleme, bunlar bizi yıkar gibi bir uyarı asla yapmadı. Böyle bir uyarı yapılsa yorum yaparım, konuşurum, fikirlerimi söylerim, dikkat ederim. Ama böyle bir şey yapılmamışken ve ben bu değişikliği çok basit gerekçelerle yaptıktan sonra böyle yorumlar gelindiğinde çok şaşırdım. Hele daha göreve başlayalı bir ay olmuşken, ilk çıkan dergiyle birlikte, tavırlar, fikirler değişmiş gibi bir yorumun ortaya çıkmasını hiç beklemedim.
Eleştiriler daha önce yapıldı
Geçen dönemde derginin ‘fazla Atatürkçü’ olduğu gibi değişik yorumlar sadece benim olduğum değil, herkesin olduğu, hatta Cemal Elmasoğlu ve Reha Atakan’ın da olduğu ortamlarda yapıldı. Bana gelen mailde eski bir başkanın aylardır, yıllardır çeşitli ortamlarda dergi ile ilgili yaptığı eleştiridir. Ben bu kelimeyi de (faşizanı kastediyor) doğru bulmuyorum ama derginin aşırı olduğuna dair bir yorumdur. Bu yoruma yapan da derneğin eski bir başkanıdır. Bu açıdan bakarsak konunun benimle hiçbir alakası yok.
Neden cevap vermedim?
Benim bu eleştiriye yeni dönemin başkanı olarak bir yorum yapmam geçmiş dergiyle ilgili olarak yorum yapmamdır. Bunun da bir gereği yoktur. Cemal başkanın da aslında neden kızdığını, üzüldüğünü anlıyorum. ‘Sen o dönemde başkan vekili değil miydin, yayın danışma kurulunda değil miydin, içimizden bir arkadaş değil miydin niye cevap vermedin o maile’ diye düşünmüş olabilir. Bu açıdan bakılınca doğru olabilir. Ancak ben bu lafı senelerdir duyuyorum. Ve o dönemin dergisiyle ilgili sorulara cevap verecek olan en üst makam Cemal Elmasoğlu’dur ya da Yayın Kurulu Başkanı Reha Atakan’dır. Onlar cevabı vermiş ya da vermemişken benim gibi yeni bir başkanın cevap vermesi ne kadar gereklidir bilmiyorum. Sonuçta ben hiçbir kurulda görev almadan seçilen bir başkan da olabilirdim.
Saçma bir algılama
Gelen tebrik mailine cevap vermeyerek yapılan eleştirileri doğru buluyormuşum gibi bir algılamanın ortaya çıkması da son derece saçma. Söz konusu mailde, benim dönemimim dergisine yönelik veya benim dönemimle ilgili böyle bir iddia yoktur. Sadece bence çok gereksiz ve EGİAD gibi kardeşlik dostlukla bir şeyler yapılmaya çalışılan bir derneğin bir organıyla ilgili ağır bir yorumdur. Bizim temel vizyon, misyon ve görüşlerimiz var. Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı, yenilikçi, ilerici, genç, çağdaş, dinamik gençler olmaya, bu gençlerin elinden çıkacak faaliyetleri yapmaya çalışıyoruz. Bunda bir şüphe var mı? Yok. Bunun aksine benim hiçbir tutumum olmuş mu? Olmamış. Hiçbir çalışmam da olmamış.
Ben o dönemde de tasvip etmediğim, o mailde de tasvip etmediğim, şimdi kullanmaktan dahi imtina ettiğim (faşizmi kastediyor) kelimenin arkasında olup, bunları kabul etmem gibi bir şey söz konusu olamaz. Kaldı ki ben maili gönderen eski başkanımıza cevap vermemiş de değilim. Bu yorumun ağır olduğunu, yapılmaması gerektiğini söyledim kendisine. Ama ben bunu gidip cebimde maille gezip herkese gösterip anlatacak da değilim.
EGİAD’ın çizgisi değişmez
Ege Genç İşadamları Derneği kurulduğu günden bu yana, zaten vizyonu, misyonu ağzımızdadır. EGİAD, ortak anlayıştadır, ortak ilkelerin yer aldığı, her kesimden düşüncenin yer aldığı bir dernektir. Ama bir ince çizgi vardır ki Atatürkçü, laik, demokrat, çağdaş, ilerici, yenilikçi, gençliği, dinamizmi içeren bir dernek olmasıdır. EGİAD, devletin birliğine, bütünlüğüne hiçbir zaman karşı olmaz. Bu ilke hiçbir zaman değişmez. Bunu da bir fotoğrafla, bir yazıyla, bir kelimeyle, bir resimle, bir dergiyle de yargılamak kimseye yakışmaz. Biz çünkü bunların içinde ne daha önce olduk ne bundan sonra oluruz. Çünkü bir resimden yola çıkarak bu tür bir sorunun bile sorulması inanın beni çok üzüyor, bana çok ağır geliyor. Çünkü, EGİAD 21 yıldır çizgisini hiç bozmadı. Ancak bu meseleden dolayı derneğe en ufak bir zarar gelirse, yanlış anlamadan dolayı bu dernek başka türlü yargılanırsa hele bu yüzden de EGİAD gibi bugüne kadar dimdik, güçlü durmuş bu anlamda hiç kafasını eğmemiş, hiç yanlış yere de sapmamış dernek bu anlamda sanki yanlış yerlere gidiyormuş, yanlış bir şeyler yapılıyormuş gibi algılanırsa bırak gördüğü zararı, hep derneği bu kulvara bu şekle sokak isteyen birileri varsa onlara da hizmet etmek anlamına gelir ki bunun vebalini bunu söyleyen, bunu algılayan, buna sebep olan, bunu düşünen herkes çeker. Ben çok açık söylüyorum hiçbir icraatımla geçmişte de bugün de yarın da böyle bir işin içinde olmadım, olmayacağım. Bu anlamda da hiçbir vebali geçmişte de yarında da kabul etmiyorum.
İçerik yüzde 90 aynı
Dergide yapılan değişikliklerin amacını, şeklini, oluş biçimini anlattım. Bu anlamda dernek içinde hiçbir rahatsızlık, problem, üzüntü yok. Neredeyse 550 üyenin tamamıyla görüşüyorum, 2-3 kişinin dışında sorun yok. Dernekte sıkıntı, huzursuzluk, rahatsızlık, eksen kayması varmış gibi yorum yapılamaz. Bu onların kendi düşüncesidir. Nitekim yaptığımız işlerle ilgili yüzlerce tebrik aldık. Ayrıca gerek başkanlar toplantısında gerekse danışma kurulunda herkes bu dernekle ilgili çok güzel şeyler söyledi. 90 kişinin katıldığı bir ortamda bir tek kişinin bu konunun altının çizilmesinin yanlış olduğunu söyledik. Zaten derginin içeriği neredeyse yüzde 90 aynı. Bazı konular bitti, biz onun yerine yeni konular getirdik.( Cemal Sevgi/Ege Life)
12
8
Künye
İletişim
Facebook
Twitter
Google+
RSS
Sitene Ekle
Günün Haberleri