Eczacılıkta kontenjan oyunu!

Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ – Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na (YKS) girip eczacılık okumak isteyen öğrenciler, YÖK’ün (Yükseköğretim Kurulu) kontenjan oyununa geldi. YÖK’ün 2023-24 akademik yılında devlet üniversitelerinin eczacılık fakültelerindeki kontenjanı ortalama yüzde 20 oranında düşürürken, özel ve vakıf üniversitelerinde ya stabil tuttuğu ya da ciddi bir artış sağladığı görüldü. İzmir Eczacı Odası Başkanı Tuncay Sayılkan, tüm okullarda kontenjanların azaltılmasını beklerken, devlet okullarında azaltıp özel ve vakıf okullarında artırmanın, öğrencileri özel ve vakıf okullarına yönlendirmek anlamına geldiğini söyledi. Sayılkan, kontenjanların düşürülmesini doğru, ancak özel ve vakıflarda artırılmasının yanlış olduğunu dile getirdi.

ÇOĞU FAKÜLTENİN BAŞINDA ECZACILIK OKUMUŞ AKADEMİSYEN YOK
Eczacı odaları olarak uzun zamandır, üniversitelerin eczacılık fakültelerindeki kontenjanlarının düşürülmesini istediklerini hatırlatan Başkan Sayılkan, “Her yıl 5 bin yeni mezun, yeni işsizler ordusu demektir. Sürekli sayıları artan eczacılık fakültelerini mesleğimize tehdit olarak görüyoruz” dedi. Türkiye’de 65 eczacılık fakültesi bulunduğunu bunlardan 46’sının öğrenci kabul ettiğini belirten Başkan Sayılkan, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Eczacılık fakülteleri açma konusundaki kontrolsüz artış devam ediyor. Oysa ülkemizde böyle bir şeye ihtiyaç yok. Mevcut fakültelerin çoğu fiziki olarak yetersizdir. Derslikler, laboratuarlar eğitim için uygun değil. Üçüncüsü de akademik kadronun yeterli olması lazım ki, bu da yok. Veteriner hekimin dekan olduğu eczacılık fakülteleri var. Kimya mühendisi okulun başına getiriyor, al sana eczacılık fakültesi. Bu şekilde mesleğimizi değersizleştiriyorlar.  Ülkemizdeki eczacılık fakültelerinin sayısı 65 oldu. Bunlardan 46’sı öğrenci kabul ediyor. Bu kadar okul senede 4 bin 500 mezun veriyor. Tamamı mezun verse, 5 binin üzerine çıkacak. Bu çocuklar üniversite sınavında ilk 100’e girmiş çocuklar. Onlar, ihtiyaç fazlası olarak okutuluyor, mezun ediliyor.”

YASA, 3500 NÜFUSA BİR ECZANE AÇILMASINA İZİN VERİYOR
2011 yılında çıkan ve 2013’ten sonra uygulanmaya başlanan yasanın, 3500 kişiye bir eczane açılabilir şeklinde kriter getirdiğini belirten Başkan Tuncay Sayılkan, “Kamu eczanelerinde, ilaç üretiminde yeterince kadro verilmiyor. Hal böyleyken her yıl yeni 5 bin eczacı geliyor. Bu olumsuzluklar, bir süre çok büyük sıkıntılar çekeceğimizin işaretleridir. İlk 100 bine giren öğrenciler eczacılık fakültelerine girebilirken, biz diyoruz ki, ilk 50 bine girenler kabul edilsin. Çünkü eczacılık eğitimi, kolay bir eğitim değildir. O ağır eğitimi kaldırabilecek çocuklar lazım” dedi ve kontenjanlarla ilgili rakamları ortaya koydu:

“Kısa bir süre önce YÖK, kontenjanlarda bir düzenleme yaptı. Devlet üniversitelerinde kontenjanları düşürdüler, özel ve vakıf üniversitelerinin eczacılık fakültelerindeki kontenjanları artırdılar. Ege Üniversitesi’nde 125 olan kontenjan, 75’e indirildi. Cerrahpaşa Üniversitesi’nde 40’a indirilmiş. İzmir Katip Çelebi Üniversitesi, 90’dan 60’a düşmüş, üçte bir kadar azaltılmış.  Hacettepe Üniversitesi ve İnönü Üniversitesi’nde 125 olan kontenjan, 90’a düşürülmüş. Ankara Üniversitesi 80’e gerilemiş. Buna karşın bir vakıf üniversitesi olan Biruni Üniversitesi kontenjanı 127’ye çıkmış. Bir önceki Sağlık Bakanımızın sahibi olduğu Medipol Üniversitesi, ne hikmetse İstanbul’daki fakülteye 167, Ankara’da fakülteye 136 öğrenci alacak. İzmir Yeditepe 90’a çıkarmış. Yeditepe 90 öğrenci alırken, Ege Üniversitesi 75’e düşüyorsa, burada durup düşünmek lazım. Mesleğimizin kalbi sayılacak Hacettepe’de 90’a inerken Medipol’ün artması düşündürücüdür. Geçtiğimiz eğitim öğretim yılında özel ve vakıf üniversitelerini eczacılık fakültelerinin kontenjanlarının önemli kısmı boş kaldı. Devlet üniversitelerinden kontenjanı azaltırsanız, devlet üniversitesine giremeyen eczacılık okumak isteyen öğrenci, mecburen özel veya vakıf üniversitesine kayıt yaptıracak! Öğrenciler, bir şekilde özele, vakfa yönlendiriliyor. Tüm fakültelerde aynı oranda kontenjan azaltmaya gidilseydi, söyleyecek sözümüz olamazdı. Bugün devletten özele, vakfa kadro kaydırma söz konusu. Kontenjan düşürme doğru, ama diğer yandan artırma veya aynı kalmasını sağlamak büyük bir yanlıştır.”