ANKARA - Türkiye’nin farklı bölgelerinde üretim yapan çiftçileri farklı farklı sıkıntılar yaşadığını vurgulayan Güler “AKP iktidarı ile birlikte sürekli bir düşüş ivmesi içinde olan çiftçimiz için herhangi bir tedbir alınmaz ise üretim yapamayacak duruma gelecektir. 6 yıl kadar önce üreticinin baş tacı olan zeytin ve zeytinyağı düşük fiyatlar nedeniyle, bırakın geliştirilmek istenen zeytinciliğin gelişmesini, zeytincilik bitme noktasına doğru ilerlemektedir” dedi. Avrupa’nın zeytincilik sektöründe en çok üretim yapan 3. ülkesi olmamıza karşın, zeytin üreticisinin korunmadığını belirten Güler “6 yıl önce 6 lira olan zeytinyağı, şuan da 3.5 lira civarında, 6 yıl önce ürettiği 1 litre zeytinyağı ile 4 litre mazot alan üreticimiz şuan da 1litre yağa karşılık 1 litre mazot alamaz durumu gelmiştir” dedi.
Üreticinin maliyeti karşılama noktasında büyük sıkıntı içinde olduğunu söyleyen Güler “Üreticiler pahalı mazot, gübre, ilaç ve toplama maliyetleri nedeniyle zeytini dalında bırakmak zorunda kalmaktadır, toplama maliyetlerinin dahi karşılanamadığı günümüzde üretici çare olarak aile bireyleri tarlada çalıştırma yolunu seçmektedir, öyle ki bazı üreticilerimiz zeytin ve zeytinyağının maliyetini karşılayamaz fiyatlar nedeniyle, ürünün hasadını ve zeytinliklerinin bakımını yapmayarak zeytin alanlarını kaderine terk etmiş ve zeytinliklerin ormanlık alanlara dönüşmesine neden olmuştur.” dedi. Yüksek Maliyetler Nedeniyle Yurttaşlarımız Kendi Ülkesinin Zeytinyağını Değil, GDO Riski olan ithal yağları tüketiyor!
Zeytinyağı üreticilerine AB ülkelerinde kiloda 1.7 lira destek verildiğini bizdeki oranın AB ülkelerine göre 0.50 kuruş ile çok geride kaldığını belirten Güler “zeytin ve zeytinyağı fiyatlarında herhangi bir düzenleme yoluna gidilmez ise çiftçimiz üretmez durumuna gelecektir. Zeytinyağı gibi sağlıklı bir ürünün bu kadar göz ardı edilmesi, hükümetin tarım politikalarının sağlam temeller üzerine biçimlendirilmediğinin bir kanıtıdır” dedi.
Zeytinyağının sadece bir tarım ürünü olarak düşünülmemesi gerektiğinin altını çizen Güler, “Ülkemizde özellikle kalp-damar ve tansiyon hastalarının sayısı ve bunlara harcanan tedavi giderleri çok ciddi rakamlara ulaşmaktadır. Bu durum sosyal güvenlik sisteminde neden olduğu giderlerle ülke ekonomisine de büyük yükler getirmektedir. Kısaca devlete pahalıya mal olmaktadır. Zeytinyağı tüketiminin, bu hastalıklarla ilgili ‘önleyici tıp hizmeti’ işlevi ile sağlıklı birey - toplum yaratılmasındaki katkıları çok iyi değerlendirilmelidir. Bu durum kamu yararı için gereklidir. Bu nedenle zeytinciliğe daha fazla önem verilerek üretimdeki maliyetler düşürülmeli çiftçiler üretimini yapabilmeli ve ucuza mal olan zeytinyağı, kendi ülkesinin yurttaşlarının sofralarında daha fazla yer alması sağlanmalıdır. Konu ekonomik ve sosyal yönleri ile bir bütün halinde akılcı politikalarla düşünülmeli, politikalar buna göre belirlenmelidir” dedi.
KERAMET ÜÇ ÇOCUK DEĞİL
CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler, ülkemizde kişi başına zeytinyağı tüketimi 1.8 litre gibi çok düşük oranda olduğunu, bir bölümü dışalımla sağlanan ve GDO riski taşıyan diğer yağların tüketimi ise 20 litre olduğunu ifade etti. Çiftinin kullandığı yüksek mazotun, ilacın, gübrenin ve elektriğin cezasını sadece çiftçilerimiz değil tüketicilerimiz de çektiğini belirten Güler, ”böylesine değerli ve sağlıklı bir ürünün kendi yurttaşlarımızdan uzak tutulmasının, insanlarımızın sağlığı ve yaşam kalitesinin görmezden gelinmesinin faturasının bireylerin ve devletin ödeyeceği bilinmelidir” dedi.
8 MİLYON İNSAN GEÇİMİNİ SAĞLIYOR!
Bayındır Tariş Zeytin ve Zeytinyağ Başkanı Hilmi Seyrek, Türkiye’de dolaylı ve doğrudan 8 milyon insanın geçimini sağladığı bir ürünün bu kadar göz ardı edilmesini anlayamadıklarını söyledi. Seyrek “Öyle ki evlilik, nişan, sünnet düğünleri için çiftçilerimiz zeytin hasadını beklerdi fakat şuanda çiftçimiz maliyetini karşılayamaz duruma gelmiştir” dedi.
Bayındır İlçe Başkanı Hüseyin Tamer Yanık “Üreticinin ne yaşadığını anlamak için gelip yerinde inceleme yapmaları gerekir, şuanda Bayındır ilçesinde birçok zeytinlik alan kendi haline bırakılarak ormanlık alana dönüşmüştür, birçok arkadaşımız zeytin ağaçlarını kökleyerek farklı bir tarım ürünün tercih etme noktasına gelmiştir” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler’in, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker’e yönelttiği sorular;
1) Türkiye’de aileleriyle birlikte yaklaşık 8 milyon yurttaşımızın gelir ve geçim kaynağını oluşturan zeytin ve zeytinyağı üreticilerinin, ürünün düşük fiyatlardan dolayı para yapmaması nedeni ile yaşadıkları sıkıntıları çözmeye yönelik herhangi bir çalışmanız var mıdır?
2) Tarımda kullanılan pahalı mazot, gübre, ilaç ve elektrik fiyatlarının daha düşük seviyelere indirilmesine ilişkin herhangi bir çalışmanız var mıdır? Üretim giderlerinin düşürülmesi ve ucuza elde edilen zeytinyağının iç pazarda geniş yer bulması, daha fazla yurttaşımızın bu gıdayı tüketebilmesi anlamına gelmez mi?
3) Ülkemizde zeytin ve zeytinyağı üretiminde kilo başına 0.50 kuruş tutarında verilen desteği, AB ülkelerinde zeytin ve zeytinyağı üreticilerine sağlanan destekle karşılaştırdığınızda Türk çiftçisinin rakiplerinin çok gerisinde olduğunu düşünmüyor musunuz? Zeytin toplamada önemli bir harcama kalemi olan işçilik giderleri yerine, üreticiye zeytin toplama makinalarının temini konusunda destek sağlanamaz mı?
4) Ülkemizin, yıllık yağ (ayçiçek, mısır vb. yağlar) dış alımına harcanan yaklaşık 3 milyar TL tutarın, zeytin – zeytinyağı üreticileri ve yurttaşlarımızın zeytinyağı temini konusunda değerlendirilmesi; ülkemiz üreticileri ve yurttaşlarımızın sağlığı için daha yararlı olmaz mı?
5) Ülkemizde özellikle kalp-damar ve tansiyon hastalarının sayısı ve bunlara harcanan tedavi giderleri sosyal güvenlik sisteminde ciddi tutarlar oluşturmakta, devlete pahalıya mal olmaktadır. Zeytinyağı tüketiminin, bu hastalıklarla ilgili ‘önleyici tıp hizmeti’ işlevi ile sağlıklı toplum ve tedavi giderlerinden de tasarruf sağlanması kamu yararı için verimli olmaz mı?
Künye
İletişim
Facebook
Twitter
Google+
RSS
Sitene Ekle
Günün Haberleri