CHP’li Bayır’dan 'play-off sistemi' önerisi: Ön seçimden çıkan Soyer’le yarışsın!

EGEDESONSÖZ – Cumhuriyet Halk Partisi 25, 26 ve 27. Dönem İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, SONSÖZ TV’de Gazeteci Yazar Muhittin Akbel’in programında yerel seçim öncesi siyasi gündemi değerlendirdi.  Bayır, önseçim, örgüt denetiminde temayül yoklaması yapma düşüncesinden gittikçe uzaklaşıldığını, merkez yoklamasına gidileceği yönünde kaygılar olduğunu dile getirdi.

CEZA VERMEYE KALKIŞIRSA, İZİN VERMEYİZ
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, “Bana oy verenleri ödüllendirmem, destek olmayanları da cezalandırmam” açıklamasını yorumlayan Tacettin Bayır, Özel’in bu sözlerinin arkasında durmaması, kendisine oy vermeyen başkan çok yukarıda olduğu halde onu cezalandırıp aday göstermemesi halinde İzmir’in ödüle de cezaya da izin vermeyeceğini ifade etti:

“Bu sözler, güzel sözler. Anket yaptınız ve bıçak sırtı çıktı iki isim. Yüzde 1 gibi bir bıçak sırtı olması durumunda ister istemez MYK da Genel Başkan da ‘bunlar eşit çıktı, ikisi de evladım ayrımcılık olmaz ama bu da bize destek vermişti’ deyip eşit çıkmaları durumunda, kendisine destek verenden yana olacaktır. Açık ara birisi önde olunca tersini yapmaz. Zaten İzmir de biz de müsaade etmeyiz. Hiçbir partiliyi aslanların önüne atmayız. Parti içinde yarışmak ve bayrak değişimi ayrı bir şey. Özel ile 8 yıl çalıştım hiç öyle bir yapısı yoktur. Kızar eder. Meclise, nöbete geç gidince kızardı. Ertesi toplantıda onu unuturdu.”

TEMAYÜL SONUÇLARINA SAYGI GÖSTERİLECEĞİ SÖYLENMİŞTİ
Sandık kurulur, önseçim yapılırsa, İzmir Büyükşehir’e aday olacağını açıklayan Bayır, örgüt denetiminde temayül yoklaması yönteminin de kabul edilebilir olduğunu söyledi. Ancak bundan da vazgeçme noktasına gelindiği hissine kapıldığını belirten Bayır, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Genel başkanımız yeni seçildi ve örgütüne karşı ilk sınavı, önümüzdeki yerel seçimlerde verecek. Seçildikten sonra örgütten gelen önseçim talebinin yüksek sesle geldiğinin farkında. Zamanında YSK’ya müracaat edilemediği için bunun bize yerel seçimlerde 45 gün kaybettirebileceğinin farkında. Hakim denetiminde yapılabilecek bir önseçimin çok mümkün olmadığını ama benzeri olan, hakim değil örgüt gözetiminde olan bir önseçimin yapılacağını kamuoyu ile paylaştı. Temayül yoklamasında sonucu değiştirmeyeceğim mesajını verdi genel başkan. Bu mesajı verdikten sonra tersine merkez yoklaması üzerine belirleyeceğiz demesi, genel başkanın daha ilk sınavında bir miktar yıpranması anlamını taşır. Bunu istemeyiz. Mevcut yönetim içerisinde İzmir vekilleri olan arkadaşlar var; Deniz Yücel, Murat Bakan gibi. Bu arkadaşlar da tabanın sesine kulak verip bunun yapılmasını talep etmediler çünkü onların da yükü ağır. Tacettin Bayır’ın belki gücü yetmez ama diğer arkadaşların gücü var. Parti tabanının sesine kulak vermeliler. Örgüt de kendi görüşüne değer verilmesini istiyor. Örgütte zaten bir sıkıntı vardı. Örgüt artık bize sorun diyor.”

MEVCUT BELEDİYE BAŞKANINI HIRPALAMAYALIM
Belediye başkan adayının önseçimle mi, yoksa örgüt denetiminde temayül yoklamasıyla mı belirleneceğine karar verilmediğinden, Musa Çam, Yüksel Çakmur ve kendisinin adaylık açıklaması yapamadığına işaret eden Bayır, “Belediye başkan adayının belirlenmesi hangi yöntemle yapılacağı netleşmediği için bazı arkadaşlarımız aday olmadı. Eğer sandık koyacaksınız aday olacağız dedik. Doğru yöntem şuydu; memnuniyet anketi yapacağız; eğer bir memnuniyet sonucu olursa aynı başkanla devam edeceğiz. Memnuniyetsizlik olursa yeni bir aday arayışına gireceğiz dediler. Biz de diyoruz ki mevcut başkanı hırpalamayalım. Siz anketi yapın, anketten sonra ben bu başkanı değiştireceğim derseniz, onun dışındaki adaylara deyin ki, sandığı kuruyorum, gel müracaat et. Bu arkadaşları at bir sandığa, Soyer dışarıda kalsın. Kim çıkarsa ikinci periyodu yap, Soyer ile oradan çıkan arkadaşı yarıştır. Bu yöntemle doğru adayı bulmuş oluruz. Bu sayede Soyer’e haksızlık yapılmamış olur” diye konuştu.

SANDIKTAN KİMİN ÇIKACAĞI BELLİ DEĞİL
Tacettin Bayır, CHP MYK üyesi Murat Bakan’ın, kurultay öncesi, Tunç Soyer’in pandemi, deprem gibi ağır sorunlar yaşadığı birinci dönemden sonra bir dönem daha başkanlık yapması gerektiği yönündeki düşüncelerini de değerlendirdi:

“Murat Bakan arkadaşımızın bu şekilde taraf olması Genel Başkan’ın sözleri ile çelişiyor. Genel başkan sandık koymaktan bahsediyor. Sandıktan kimin çıkacağı belli değil. Şu anda mevcut üzerine giymiş olduğu kıyafet ve yelek bir MYK üyesi sıfatı var. Kendisinin tarafsız olması gerekir. Muhtemelen MYK’da bunun savaşını verecektir ama bu böyle olmamalı. Partide eskiden sol ve halkçı bir partide kendi parti üyelerinin görüşü dikkate alınarak kararların alınması gerekiyor. Kendimizi de bir sorgulamalıyız, 50 yıldır neden iktidar olamıyoruz? Kazandık dediğimiz seçimde neden kazanamadık? Bu nedenler üzerine durmamız gerekmiyor mu? Parti üyemizi seçimden seçime sahaya çıkaran, afiş ve broşür dağıtan görevde mi kullanacağız? Kimin vekil, kimin başkan olması gerektiğinin fikrini o arkadaşlardan almıyorsanız o zaman üye yapmanın bir anlamı yok. 170 bin üyem var ama ne işe yarar? Cumhuriyet Meydanı’na çelenk koymaya gittiğinde yüzde 10’unu getiremiyorsun. Yüzde 1’i bile getiremiyorsun. O üye sayısı bir şey ifade etmiyor. Oy attığı kişinin seçilmesi için koşturacak sahada. Sahaya çıkıp bu şekilde çalışması lazım, üyeyi ortak edeceksiniz.”

Tacettin Bayır, geçmiş dönem Milletvekili Alattin Yüksel’in aday belirlemede “Adayların sadece partide güçlü olması yeterli değil. Kamuoyunda güçlü mü? Sivil toplum örgütlerinde güçlü mü? Nasıl tanınıyor? Bu kişinin yönetim becerisi topluluklar arasında kabul görüyor mu? Bu dört ana dalda yarışma olmasını öneriyorum” sözlerini haklı bulduğunu söyledi:

“Bu öneriye aynen katılıyorum. İzmir’deki odalar, dernekler, STK’lar var. Bunlarla ilişkileri de önemli. Bu konuda Özel ile tanışırız dedi. Görev verirse görev alabilirim dedi gibi algıladım. Merkez yoklaması yapılırsa bu 4 kıstasta hakimliğini ifade etmişti. Bir anlamda böyle bir şey olursa Alaattin Beyi de adaylar içerisine koyabilirsiniz.”

KOCAOĞLU’NUN OYLARININ YÜZDE 10 GERİSİNDE
Tacettin Bayır, “İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, memnuniyet anketinden çıkar mı?” sorusuna, “Fala bakmak da istemem ama geçen sefer, yani 2019’da aldığı oydan memnun değildim. Aziz Kocaoğlu’nun aldığı oyları biliyoruz. Soyer ittifak ile girdi, diğer partiler aday göstermedi. İYİ Parti ve HDP oylarının da Kocaoğlu’nun aldığı oyların üzerine eklerseniz Soyer’in 10 puan eksik aldığını görebilirsiniz. Bugün hangisine göre kıstas alacaksınız? 2019’a bakacaksanız eğer onların düşük olması Tunç Bey için bir avantaj. Verilen emanet oylar var, bugünkü bir araştırmada o emanet oyları göremezsiniz. İYİ Parti adayını çıkardı. Özel her ne kadar Akşener ile görüşmede işbirliği üzerine konuştu. Akşener bunun üzerine yeniden tartışacağız dedi. Orada bir kapı aralandı gibi. GİK’in içinde Özlale’nin kendisi de var. Meral Hanım’ın ittifaklara kapıyı kapattık kendimiz aday çıkaracağız dedikten sonra istifalar oldu. Bazı vekiller ayrıldı. İYİ Parti’nin çok sıkıntılı bir durumda olduğu görülüyor, ne olacak bekleyip göreceğiz” yanıtını verdi.

İYİ PARTİ VE HDP’NİN ALACAĞI OY, İSTANBUL’U KAYBETTİREBİLİR
İstanbul ve Ankara için CHP ile İYİ Parti liderleri arasındaki işbirliği görüşmelerini değerlendiren Tacettin Bayır, “Bıçak sırtı olan yerler var. Örneğin İstanbul var. Geçen seferde aldığımız oya bakınca İYİ Parti’nin HDP ile alacağı oy bize seçim kaybettirebilir. İstanbul’u kaybetmek demek bütün cemaat ve vakıfların yeniden canlanması demektir. Türkiye’nin yönetiminin genellikle İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden çıktığını söylersek yanlış olmaz. Tayyip Bey de orada başladı. İstanbul, Türkiye nüüfusun 4’te 1’ini oluşturuyor. İstanbul seçimlerini kazanmak önemlidir. İşbirliği deyince üç kentten iki tanesinde hiç karşılıksız İYİ Parti CHP’ye destek oluyoruz, iki kenti size verelim, İzmir’i bize bırak derler mi? İzmir’i bana verin, buna güvenerek Ümit Özlale’yi açıkladım, diyebilir. O zaman İzmir’de kim aday olsun tezinin tamamı boşluğa düşer” dedi.