Buca Belediye Meclisi'nde üçüncü kez Ayda Saryal tartışması yaşandı. Başkan Danışmanı olduğu belgelere yansıyan Saryal, bu kez aldığı ücretle gündeme geldi.’
Yusuf KIRBİÇ/EgedeSonSöz - Buca'da Başkan Danışmanı sıfatıyla resmi toplantılara katılan ancak belediye şirketinde işçi kadrosunda bulunan Şehir Plancısı Ayda Saryal tartışması bitmek tükenmek bilmiyor.
İki ay önce Saryal hakkında verilen önerge ile başlayan tartışmada üçüncü raunt dünkü mecliste yapıldı.
Bir önceki meclis toplantısında AKP'li Meclis Üyesi Mustafa Arslan'ın, Buca-Mar çalışanı Ayda Saryal ile ilgili verdiği soru önergesinin ardından, Başkan Ercan Tatı tarafından salondan kovulması ile yaşanan gerginlik bir kez daha gündeme getirildi. AKP Grup Başkan Vekili Necati Bahçeci, demokrasi ile bağdaşmayan bu davranışın Başkan Tatı'ya yakışmadığını belirterek, demokrat bir başkan arzuladıklarını söyledi. Bahçeci "Grup adına verdiğimiz önerge Başkan Tatı tarafından kişiselleştirildi. Ayda Saryal ile bir sorunumuz varmış gibi gösterildi. Bizim eleştirdiğimiz nokta, Buca-Mar Şirketinde işçi olarak çalışan Ayda Saryal'ın, belediyenin resmi toplantılarında İmar Danışmanı olarak görevlendirilmesiydi" diye konuştu.
Bahçeci: Eşit iş, eşit ücret nerede
AK Parti Grup Başkan Vekili Necati Bahçeci Saryal'ın resmi toplantılarda İmar Danışmanı olarak görevlendirildiğini gösteren yazışmaları meclis huzurunda Başkan Ercan Tatı'ya sundu. Bahçeci "Ortada bir hukuksuzluk var. İşçi kadrosunda olan bir çalışan, memurmuş gibi görevlendirilemez. Şirketteki diğer işçilerden eş başkan yardımcılarından kat kat fazla ücret alamaz. Madem böyle olacaktı, seçim döneminde savunduğunuz "eşit işe eşit ücret" politikasının ne anlamı kaldı. Madem Ayda Hanım'a imza yetkisi ve sorumluluk vermek istiyorsunuz, kendisini kadroya almanızı tavsiye ediyorum. Böylece hukuk önünde hesap verilebilir bir konuma getirmiş oluruz." dedi.
Buca'da muhalefetin dozu kaçtı
Buca Belediyesi'nin Aralık ayı meclis toplantısı yine olaylara sahne oldu. Yerel seçimlerin yapıldığı 29 Mart tarihinden bugüne kadar yapılan tüm meclis toplantılarında yaşanan tartışmalı anlar bu mecliste de eksik olmadı. AKP Grup Başkan Vekili Necati Bahçeci'nin basın yolu ile kendisine yönelik eleştirilerde bulunmasını gündeme getiren CHP'li Belediye Başkanı Ercan Tatı'nın, Tatı "Buca'nın daha önemli sorunları varken bu tür şeylerle uğraşmak zaman kaybıdır. Keşke bu olay basın önünde de daha fazla büyütülmemiş olsaydı" şeklindeki sözlerine oturduğu yerden yanıt veren AKP'li meclis Üye Seyfettin Alptekin'in; "Ne o başkan acı mı geldi" sözü salonda bir anda soğuk duş etkisi yarattı. Bir anda gerilen sinirler, Başkan Tatı'nın "Bu tür sözler AK Parti'yi temsil eden bir üyeye yakışmıyor" sözleri ile büyümeden yatıştırıldı. Altuntaş meclis sonunda Tatı'dan özür diledi.
Bahçeci: İngiltere gezisine "Hayır Oyu" kullanırız
Meclis toplantısında ayrıca, İngiltere'de faaliyet gösteren ve kentsel gelişim, yönetim danışmanlığı, kurumsal yeniden yapılanma konularında hizmet veren JVM şirketinin daveti üzerine İngiltere'ye yapılacak gezinin detayları da görüşüldü. Aralık ve Ocak ayında üç'er günlük yapılacak olan ve Belediye Başkanı, AB Komisyonu üyeleri, her iki grubun Başkanvekilleri ile Başkan tarafından görevlendirilecek birim müdürlerinin katılacağı gezi için yeterli bilgiye sahip olmadıklarını dile getiren AKP Grup Başkanvekili Necati Bahçeci, gezinin maliyeti ve içeriği ile ilgili detaylı bilgi almadan "evet" oyu kullanmayacaklarını ve Belediye bu kadar borç altındayken bu geziye şahsen onay vermeyeceğini söyledi. Başkan Tatı, eleştirileri dikkate almadan önergeyi oylattı. AKP'li üyelerin ret oyuna karşılık oy çokluğu ile kabul edilen önerge meclis içinde tartışma yarattı.
Borçlar eski döneme ait
Söz alan CHP'li üye Rıza Zayıfoğlu, daha önce yapılan eğitim seminerlerine AKP'li üyelerinde katıldığını hatırlattı. Zayıfoğlu "Bir anda belediyenin bütçesini koruyan biri haline geliyorsunuz. Keşke daha önce yapılan Kıbrıs gezisine de gitmeseydiniz. Bu borç bizim değil AKP döneminin borcu." dedi. CHP bir diğer üye Levent Köstem ise eğitim konusunun, bu ülkenin önemli sorunlarından biri olduğuna dikkat çekti. Köstem "Türkiye'de bu eğitimi verecek kurum yoksa yurt dışına gitmek mümkündür ama ülke içinde bu konuda eğitim verecek yetkili bir kurum varsa eğitimi burada almalıyız. Türkiye'de bu tür eğitimler veren şirketlerin var olduğunu düşünüyorum. Bu sayede bütçeye daha az yüklenmiş oluruz" dedi.
Künye
İletişim
Facebook
Twitter
Google+
RSS
Sitene Ekle
Günün Haberleri