Güzel şeylere ihtiyacımız var!

Bu ülkede herkese moral verecek güzel gelişmelere ihtiyaç var:

Salgın, deprem, sel, hortum şu bu derken; içimiz karardı toplum olarak ki artık gına geldi doğrusu…

'Doğ artık ey güneş…' diye, bar bar bağırası geliyor insanın.

Moral olmayınca hiçbir şey olmuyor…

Herkes, her kurum, her işletme karınca kadarınca mensubu olan kişileri mutlu edecek işler başarmalı…

***

Ben kendi dünyamdan haber vereyim.

Ben bir akademisyenim.

Meslekte 35 yılı geçmişim, dile kolay.

Nice öğrenciler yetiştirdim; derslere girdim, tezler, jüriler…

En alt kademesinden en üst kademesine kadar…

Birçok yayına imza attım; sayısız konferanslar verdim.

Saygısız ihanetler, saygısızlıklar; kendini bilmez hadsizliklere tanıklık ettim.

Onları dikkate almıyoruz bile, tarih bu tip çöpleri bir biçimde silip süpürüyor.

Ve toplumun her kesiminde böyle çöpler var:

Sonuçta üniversite de toplumun bir aynası, böyle bakmak gerekiyor.

Ancak bu işler böyledir diye enseyi karartıp oturmak olur mu?

Hayır elbette. Ne münasebet!

Tam tersine bu olanlara bakıp daha çok çalışmak, çaba göstermek için güç bulmalıyız içimizde…

***

Bu sakatlıkların nasıl oluştuğunun muhasebesini yapmalıyız.

Çare aramalıyız.

Ve her şeyden önce de çok çalışmalıyız, çok!

Bunu hep diyorum, beni izleyenler, yazılarımı okuyanlar bilir.

Yine de ilk sözüme geliyorum ister istemez:

Toplumun bütün kesimleri olarak kendimizi yararlı işler yapmak üzere kurgulayalım…

Hiçbir günümüzün boş ve verimsiz geçmemesi için çaba harcayalım.

Bu ülke bizim, bu insanlar bizim ve biz bu toprakların insanlarıyız.

Sorumluluklarımız olduğunu hiç unutmayalım…

***

Örneğin; sabah kalktık, şu kış kıyamet günlerinde, pandemi ortamında çaresiz insanların bir yardımına koşalım; bir yoksul çocuğun, bir sokak hayvanının başını okşayalım, ne var bunda?

Bugün örneğin üniversitenin kampüsündeyim; enstitüye gidiyorum.

Arabamı park ettim; üç tane köpek koşarak yanıma geldiler.

Söylemesi ayıp, kahvaltı etmediğim için yanıma bir simit, bir parça da peynir almıştım.

Hayvanlar aç olmalı ki nasıl çevremi sardılar, nasıl…

Simiti parçaladım, attım önlerine; yemelerini seyrettim.

Bir biçimde onlar mutlu oldu, belki yeterli değildi yaptığım; ama yine de bu basit şey yüzlerindeki sevinci okumama yetti.

Bir canlı için bir iyilik yapmak, iyilik yaptığını bilmek inanın çok çok güzel bir şey…

***

Ne olacak yani bir an için siyasal çekişmelerden sıyrılsak da insanlara, topluma hep bu güzel duygular üzerinden baksak, kötü mü olur?

İnsanı insan olduğu için sevelim; siyasal yandaşlık falan etkilemesin bizi.

Komşunun komşunun külüne muhtaç olduğu düşüncesinden hareket edelim yani…

Çok mu zor?