Gurur ve 'linç'!

Hep eleştiri, hep kem göz…

Kıskançlık…

Af buyurun benliğimizi esir almış…

Parmak basın şuraya!

Ve dahi altını çizin:

Türkiye'de en kolay iş 'eleştiri' yapmaktır!

Güncel ifade ile…

'Saydırmak size iyi gelir!' tezinden yola çıkarak…

İçinizi bi'güzel dökersiniz…

Sonra?

Rahatlarsınız ve kendinizi (!) iyi hissedersiniz…

Bu hep böyle olmuştur…

Yazmakta geciktik ama siyaset 'kafa' konuydu…

Dönelim…

Son derece 'onurlu' uluslararası bir sinema ödülünün…

Nasıl kirletilmeye çalışıldığının…

Acıklı öyküsüne…

***

Geçtiğimiz hafta…

Gururlandık…

Uluslararası arenada…

Amerikan Oscar Ödülleri'nin yanı sıra…

Beş ünlü sinema festivallerinden biri olarak kabul edilen…

Fransa'nın…

Cannes Festivali'nde…

Dünyaca ünlü yönetmenlerimizden Nuri Bilge Ceylan'ın…

'Kuru Otlar Üstüne' filmi…

Ana yarışmada yer alıyordu…

Film bir Devlet kurumu olan TRT ile ortak yapımdı…

Ve o film…

İlk kez 'gurbet' elde…

'Altın Palmiye Ödülü' için yarışan 21 film arasında yer alıyordu…

***

…Ve, nefeslerin tutulduğu o gece…

Filmde 'Nuray' rolünü canlandıran Merve Dizdar'ın adı…

Sunucu tarafından seslendirildiğinde…

Salon alkıştan inliyordu…

İlk kez bir kadın oyuncumuz…

Cannes film Festivali'nde…

'En İyi Kadın Oyuncu' ödülüne layık görülmüştü…

Gözündeki yaşlarla sahneye geldi İzmirli Merve…

Titreyen elleriyle…

'Ya seçilirsem?' diyerek gece otel odasında…

Cep telefonuna not aldığı birkaç satırdan oluşan duygularını…

Şöyle seslendirdi:

'Filmde canlandırdığım Nuray karakteri inandığı şeyler ve varoluşu için mücadele eden ve bu uğurda bedeller ödemek zorunda bırakılmış bir kadın... Ne yazık ki yaşadığım coğrafyada bir kadın olmak Nuray'ın ve Nuraylar'ın duygusunu doğduğum günden beri ezbere bilmeyi gerektiriyor… Bu ödülü Nuray gibi kadınların mücadelesine güç verebilmek için, kendine layık görülenlere boyun eğmeyip eyleme geçen, bu uğurda her şeyi göze alan ve ne olursa olsun umut ekmekten vazgeçmeyen tüm kız kardeşlerime ve Türkiye'de hak ettiği güzel günleri yaşamayı bekleyen tüm mücadeleci ruhlara armağan ediyorum…'

Aboov, n'aptın sen Merve?

Ne demek istiyorsun İzmirli hemşehrim?

Kimmiş bu?

Vatanında hak ettiği (!) güzel günleri yaşamayı bekleyen…

Tüm mücadeleci ruhlar?

***

Dört cümle Türkiye'yi sallamaya yetti!

Kimilerinin itici gücüyle…

Sosyal medyada İzmirli Merve Dizdar'ı…

Çarmıha germeye (!) çalışıyorlardı…

Sinema'dan 'zırnık' anlamayan…

Son derece prestijli Cannes Festivali'nin adını bile duymayanlara inat…

karakterinden hatırlayacaksınız…)

Zaten memleketteki ödüllerin en büyüğü…

'Altın Portakal'ın da sahibi olmuştu Merve…

***

Şaşırtıcı ama gerçek…

O dört – beş satırlık teşekkür notundan sonra…

Merve Dizdar'ın hayatı karardı…

***

Yetenekli oyuncuyu en çok…

'Eziklikle'

'Vatanını sevmemekle…'

Ve…

'Ülkesini şikayet etmekle' suçlanmak kahretmişti…

Kemal Kılıçdaroğlu ve Ali Babacan ise…

Yaptıkları paylaşımlar ile Merve Dizdar'ı tebrik ettiler…

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy

Herhangi bir paylaşım yapmazken…

Bakan yardımcısı Serdar Çam ise…

Oyuncu Merve Dizdar'ı…

Şu sözlerle eleştirdi:

'Kendi ülkesinin kadınlarının hakkını, hukukunu koruyormuş gibi yapıp, aslında oradaki Ermeni, PKK, FETÖ veya DHKP-C lobilerinin düşmanca yürüttüğü saldırı ve yakıştırmalarına benzer bir tavırdır bunların tavrı… Er ya da geç halkımız kendisini aşağılayanların hadlerini bildirecektir…'

***

Bir başka eleştiri de…

AK Parti MKYK Üyesi Emre Cemil Ayvalı'dan geldi…

Genç siyasetçinin sözleri etkileyiciydi:

'Eline tutuşturulan kağıdı titreyerek okuyacak kadar ezik, kendi ülkesini kölesi olduğu zihniyete peşkeş çekecek kadar kompleksli…'

***

Bitiriyoruz…

Sosyal Medya'da 'Cadı Kazanı' kaynıyor!

İzmirli Merve'nin…

Yetenekli bir sanatçı olması…

Cannes Film Festivali'nde yüzlerce davetli tarafından…

Ayakta alkışlanması…

Hatta…

İlk kez bir sinema oyuncusu olarak…

80 yıl sonra…

Türkiye'yi 'En İyi Oyuncu' unvanı ile taçlandırması…

Projenin altında…

Devlet kuruluşu TRT'nin 'büyük yapımcı' imzasının olması…

Ne var ki…

Merve'nin kurtuluşu mümkün değil!

Cezası belli…

Kalem kırılmış bi'kere…

Nokta…

Sonsöz: 'Kimi sabrından susar, kimi saygısından, kimi de sevgisinden… / Hz. Mevlana…'