Ege

Güllük taşlığa dönecek!

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Milas’ın Güllük Limanı ile ilgili projeye onay verdi. Halk ise projenin Güllük Limanı'nı taş ocağına dönüştüreceği nedeniyle karşı çıkıyor.

Metehan UD / EGEDESONSÖZ - Muğla’nın Milas ilçesine bağlı Güllük Limanı’nda, ICC Güllük Marina İşletmeciliği A.Ş. tarafından yapılmak istenen yat limanı projesi için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı kararını açıkladı. Bakanlık bölge halkının itirazlarına rağmen projeyle ilgili ‘ÇED olumlu’ kararı verdi.

Projeye göre İCC Güllük Marine İşletmeciliği tarafından işletilecek iskele 260 yat kapasitesine sahip olacak. Proje kapsamında 325 metre ana dalgakıran ve 156 metre tali dalgakıran, toplam 967 metrelik yüzer iskele, 120 metre sahil güvenlik iskelesi inşa edilecek. Yeni inşa edilecek alanların alanların toplamı 12 bin 961 metrekare olacak. Proje kapsamında denize yüzbinlerce ton taş dökülecek.

ÇED sahası, doğal karakteri korunacak alanlardan olan 'önemli doğa alanı' sınırları içerisinde kalıyor.



Milaslı yurttaşlar ise yapılacak yeni dalgakıranların yaratacağı çevre felaketlerinden dolayı projeye karşı çıkıyor. Kıyı Kanunu’nun ihlal edileceğini belirten Milaslılar projeye karşı yüzlerce imza toplamıştı. Projenin yargıya taşınması bekleniyor

ÖZELLEŞTİRİLMİŞTİ
Milas ilçesinin Güllük mevkisindeki Türkiye Denizcilik İşletmeleri’ne ait Güllük liman sahası, “işletme hakkının verilmesi” yöntemiyle 45 yıllığına özelleştirilmişti. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından yapılan özelleştirmeyi en yüksek teklifi sunan ICC Grup İnşaat kazanmıştı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla birlikte 2021’de Resmi Gazete’de yayımlanan kararla birlikte şirket ihaleyi 35 milyon 250 bin TL’ye almıştı. ICC Grup bünyesinde yer alan şirketin ortakları arasında Cem Karataş ve Barış Nalçacı yer alıyor.

MUÇEP GÖNÜLLÜSÜ TUNCER: YAŞAM ALANLARINA SALDIRI
Konuyla ilgili Egedesonsöz'e açıklamada bulunan MUÇEP gönüllülerinden Neşe Tuncer şunları söyledi:

Güllük Yat Limanı projesi ÇED raporu Güllük halkının itirazlarına rağmen onaylandı. 500'den fazla itiraz dilekçesi verildi. ÇED raporu pek çok eksik, yanlış ve yanıltıcı bilgiler içeriyor. İtiraz ettiğimiz, düzeltmeleri gereken hiçbir noktayı düzeltmemişler. Trafik etkisi değerlendirme raporunda "yat limanının planlandığı eski liman bölgesinin atıl vaziyette olduğundan bölge önemli bir trafik çekim ya da yaratım noktası değildir" diyerek 2 yıl boyunca ekimden Mayıs sonuna kadar her saat yaklaşık 20 kamyon hareketinden bahsediyor. Rüzgar yönü Bodrum meteoroloji istasyonundan alınmış. Herhangi bir sosyal değerlendirme yapılmamış, yat turizmi ile ilgili dayanak gösterilen çalışmalar eski tarihli.  İtiraz ettiğimiz bu noktalarda herhangi bir düzeltme yapılmamış. Kümülatif etki değerlendirilmesi yok, deniz trafiği ile ilgili hesaplarda bölgede planlanan liman ve marinalar düşünülmemiş. Kurum görüşleri ve işletme sözleşmesi gizlenmiş, yani karşımızda şeffaf yürütülmeyen bir süreç var. Bizi etkileyecek konuları bilmek en doğal hakkımız.
 
Sosyal etki değerlendirmesi yapılmadı derken şunu kastediyorum: Güllük 'te yerleşmiş kişiler genellikle emekli, yıllardır yaptıkları birikimle gelip Ege'de bir balıkçı kasabasına yerleşmişler. Yaz akşamlarında tam da bu yat limanının kapattığı alanda yürüyüş yapıp, sahildeki  restoranlarda yemek yiyorlar. Çay bahçesinde oturuyor, sosyalleşiyorlar. Bu yat limanı buradaki vatandaşların yaşam alanlarına ve yaşam şekillerine yapılan bir saldırıdır. Halkın "hayır" deme hakkı ve sağlıklı bir çevrede yaşama hakkımız yine gasp ediliyor.