08 Temmuz 2011 Mübarek Cuma günü bereketiyle geldi, biz bir tane istedik ama iki tane hükümet programımız oldu…
Sayın Eşbaşkan-Başbakan Erdoğan, 61.Hükümet programını TBMM de okurken, T.C Devletinin İmralı'daki itibarlı misafiri Abdullah Öcalan da müjdelerle dolu programını, Avukatları kanalıyla kamuoyu ile paylaşmak nezaketini gösterdi…
Sayın Eşbaşkan-Başbakan Erdoğan, 61.Hükümet programını TBMM de okurken, T.C Devletinin İmralı'daki itibarlı misafiri Abdullah Öcalan da müjdelerle dolu programını, Avukatları kanalıyla kamuoyu ile paylaşmak nezaketini gösterdi…
AKP ve Erdoğan kadar, hem iktidarda olup hem de muhalefette imiş gibi davranmakta usta bir parti ve lider Türk siyasetine şimdiye kadar gelmedi. Ayrıca, tek başına iktidar olduğu 9 yılda yapamadıklarını, hayali suçlular yaratarak(dik durduk diklenmedik-demokratik siyaset kurumunu tahrip etmeye çalışan engelleri aştık-Vesayet sistemini yıktık!.) kabahati onların üstüne atan propaganda ustalarını da millet yeni gördü…
Bakalım hangi program gerçekleşecek? Erdoğan'ın mı yoksa Öcalan'ın mı ?...
Eşbaşkan-Başbakan Erdoğan yeni Bakanlar Kurulunu oluşturdu.( Bakanları ayrıca değerlendireceğiz.)
Sayın Erdoğan'ın hükümet programını okurken en önem verdiği konu yeni anayasa idi ve şunları söyledi;
*Yeni Anayasa için Hükümet ve AKP tam bir kararlılık içindeyiz.
*Yeni Anayasanın tam bir katılımla gerçekleşmesini arzuluyoruz. Milletimiz ve Meclisimiz bunu yapacak olgunluğa sahiptir.
*Elbette yeni anayasanın nasıl olacağına milletimiz karar verecektir.
*Cumhuriyetimizin 100. Yılına doğru ilerlerken hedefimiz demokratikleşme alanında sorunlarından kurtulmuş bir Türkiye'yi tesis etmektir…
*Denizi geçtik, derede boğulmayacağız…
Sayın Erdoğan'ın hükümet programını okurken en önem verdiği konu yeni anayasa idi ve şunları söyledi;
*Yeni Anayasa için Hükümet ve AKP tam bir kararlılık içindeyiz.
*Yeni Anayasanın tam bir katılımla gerçekleşmesini arzuluyoruz. Milletimiz ve Meclisimiz bunu yapacak olgunluğa sahiptir.
*Elbette yeni anayasanın nasıl olacağına milletimiz karar verecektir.
*Cumhuriyetimizin 100. Yılına doğru ilerlerken hedefimiz demokratikleşme alanında sorunlarından kurtulmuş bir Türkiye'yi tesis etmektir…
*Denizi geçtik, derede boğulmayacağız…
Başbakan yeni anayasa ile ilgili düşüncelerini heyecanla okurken, AKP'nin İmralı'daki misafiri Öcalan ise şunları açıklıyordu;
*Barış Konseyinin kurulması için devletle mutabakata vardık !...
Barış Konseyi ne demek ve işlevi ne olacak;
Barış Konseyi iki taraf açısından(T.C Devleti ile PKK) ilk pratik adım olacak. Sorunun çözümüne ilişkin iki tarafın bir arada olduğu, somut gündem ve hedefleri olan, karşılıklı atılacak adımların şekillenmesinde rol ve ön alacak bir yapı. Bu yapının bir ay içinde kurulmasına karar verildi !...
*Anayasa Konseyi oluşturulmasına karar verdik !...
Anayasa Konseyi ne demek ve işlevi ne olacak;
Anayasa Konseyi, yeni anayasa yapımı çalışmalarını yürütecek bir konseydir. İçinde BDP'li milletvekilleri mutlaka olacak. Anayasa yapım sürecinde Kürtler adına diğer siyasi, sosyal gruplar da aktif katkı sunacaklar. Bu katkıyı sunacak yapının kurulması için Öcalan'ın önerisi şöyle;
'Türkiye 25 bölgeye ayrılabilir. Her bir bölge için 20-25 delege seçilebilir. Böylece yerelden yaklaşık 400 kişi, uzman-akademisyen- sivil toplum kuruluşları-sendikalardan da 100 kişi olmak üzere, 500 kişilik bir kongre oluşturulmalıdır. Bunun da 25 kişilik bir yürütme organı olur. Bu 25 kişilik yürütme, konsey şeklinde işleyebilir. Yeni anayasanın çatısı ve yapısı bu şekilde yapılır !...'
*Barış Konseyinin kurulması için devletle mutabakata vardık !...
Barış Konseyi ne demek ve işlevi ne olacak;
Barış Konseyi iki taraf açısından(T.C Devleti ile PKK) ilk pratik adım olacak. Sorunun çözümüne ilişkin iki tarafın bir arada olduğu, somut gündem ve hedefleri olan, karşılıklı atılacak adımların şekillenmesinde rol ve ön alacak bir yapı. Bu yapının bir ay içinde kurulmasına karar verildi !...
*Anayasa Konseyi oluşturulmasına karar verdik !...
Anayasa Konseyi ne demek ve işlevi ne olacak;
Anayasa Konseyi, yeni anayasa yapımı çalışmalarını yürütecek bir konseydir. İçinde BDP'li milletvekilleri mutlaka olacak. Anayasa yapım sürecinde Kürtler adına diğer siyasi, sosyal gruplar da aktif katkı sunacaklar. Bu katkıyı sunacak yapının kurulması için Öcalan'ın önerisi şöyle;
'Türkiye 25 bölgeye ayrılabilir. Her bir bölge için 20-25 delege seçilebilir. Böylece yerelden yaklaşık 400 kişi, uzman-akademisyen- sivil toplum kuruluşları-sendikalardan da 100 kişi olmak üzere, 500 kişilik bir kongre oluşturulmalıdır. Bunun da 25 kişilik bir yürütme organı olur. Bu 25 kişilik yürütme, konsey şeklinde işleyebilir. Yeni anayasanın çatısı ve yapısı bu şekilde yapılır !...'
İşte böyle Sayın seyirciler…
Bir tarafta seçimle, milletin %50 oyunu alarak gelmiş bir Başbakan, 'Elbette yeni anayasanın nasıl olacağına milletimiz karar verecektir' diye TBMM kürsüsünden Türk Milletine söz veriyor,
diğer tarafta bir terör örgütünün 'ağırlaştırılmış ömür boyu hapse' mahkum olmuş lideri, 'Biz devletle(devlet dediği herhalde Potamya devleti değildir değil mi) mutabakata vardık. Yeni anayasanın nasıl yapılacağını 500 kişilik bir kongre ve onun 25 kişilik konseyi (PKK yapılanması da böyledir) karar verecek' diyor…
Bir tarafta seçimle, milletin %50 oyunu alarak gelmiş bir Başbakan, 'Elbette yeni anayasanın nasıl olacağına milletimiz karar verecektir' diye TBMM kürsüsünden Türk Milletine söz veriyor,
diğer tarafta bir terör örgütünün 'ağırlaştırılmış ömür boyu hapse' mahkum olmuş lideri, 'Biz devletle(devlet dediği herhalde Potamya devleti değildir değil mi) mutabakata vardık. Yeni anayasanın nasıl yapılacağını 500 kişilik bir kongre ve onun 25 kişilik konseyi (PKK yapılanması da böyledir) karar verecek' diyor…
Ne kadar şanslıyız değil mi Sayın seyirciler;( Seyirciler kelimesini, Ülkemiz göz göre göre bölünürken, tarihteki son Türk Devleti, onun Ordusu, onun Bürokratik yapısı 40 bin insanımızı katletmiş bir terör örgütü ve onun beyni pelte gibi olmuş lideri önünde diz çöktürülürken, görevlerini yapmayıp, ekmek yediği vatanına ihanet eden ve sadece utanmadan seyredenler için, bilerek kullanıyorum)
İleri Demokrasi bu olsa gerek. Her ülkenin bir hükümeti, bir meclisi, bir programı olur, bizim ise her birinden ikişer tane var!...
İleri Demokrasi bu olsa gerek. Her ülkenin bir hükümeti, bir meclisi, bir programı olur, bizim ise her birinden ikişer tane var!...
Türkiye Büyüyor, istikrar sürüyor…