Gözüm arkada kalmayacak!

Bugün Pazar...
Hiç bitmeyen sevgi ve saygıyla...
Atatürk'ü bu köşede anma ve hatırlama günü...
Bir kez daha...
Az bilinen yaşanmış bir öyküyü paylaşalım...
Bunu yaparken de...
Gazeteci-yazar Ercüment Ekrem Talu ile…

'Atatürk ve Unutulmaz Anıları' kitabının yazarları…

Ahmet Gürel ve Bülent Türker'i...
Saygıyla analım...

***

Atatürk'ün Cumhurbaşkanı seçildiği günlerdi…

Bir sabah…

Çankaya sırtlarında Ercüment Ekrem Talu ile gezintiye çıkmıştı…

Laflarken, yanlarına bir çocuk sokuldu…

Gazi, hemen O'nunla sohbete daldı…

***

'Adın ne senin?'

Henüz, 12-13 yaşlarındaki oğlan, bi'solukta cevap verdi:

'Cemil…'

Atatürk, nerede yaşadığını öğrenmek istedi:

'Çankaya'da mı oturuyorsun?'

Ortaokul çağındaki Cemil'in gözleri çakmak çakmaktı…

'Yok, Ayrancı'da…'

Gazi, o yaştaki çocukların aldığı eğitimi merak ediyordu…

Cemil'in okula gittiğini öğrenince sordu:

'Eee, ne okuyorsunuz okulda?'

Cemil, hiç düşünmeden cevap verdi:

'Her şey okuyoruz…'

Atatürk, o çocuğun kendisini tanıyıp tanımadığın merak etmişti:

'Pek, ben kimim Cemil?'

Çocukı zeki bakışlarını Gazi'nin üstünde gezdirerek karşılık verdi:

'Sen Gazi Paşa'sın…'

Atatürk'ün karşılığı bir şaşırtmacanın başladığının işaretiydi:

'Olmadı Cemil, ben Gazi Paşa değilim, beni benzettin sen…'

Delikanlı, tespitinin arkasında durdu:

'Yok, benzetmedim; iyi biliyorum… Sen Gazi Paşa'sın…'

Atatürk, dayanamadı:

'Nereden biliyorsun?'

Cemil, kendinden son derece emindi… Çok anlamlı bir karşılık verdi:

'Çünkü, kimse sana benzemez!'

***

Atatürk'ün gözleri buğulandı…

Kimbilir o sırada aklından neler geçiyordu…

Cemil'le sohbet O'nu duygulandırmıştı…

Can alıcı soruyu sordu:

'Cemil, sen büyüdüğün zaman ne olacaksın?'

O yaştaki çocuk, bir saniye bile düşünmedi:

'Asker olacağım…'

Gazi, şaşırmıştı ama hissettirmedi:

'Asker olup da ne yapacaksın?'

Ortaokullu Cemil, neredeyse bir asır önce…

Atatürk'ün çelik mavisi gözlerine bakarak şöyle dedi:

'Düşman bu topraklara bir daha ayak basacak olursa onu buradan kovacağım…'

***

Gazi, iyice hislenmişti…

Bir şey diyemedi…

Küçük Cemil'i kollarından tuttu, kaldırdı ve…

Alnına sıcacık bir öpücük kondurdu…

Ercüment Ekrem Talu ile yürümeye devam etti…

Bi'an durdu; arkadaşına döndü ve şöyle dedi:

'İşte, gördün… Millet'in bağrından temiz bir kuşak yetişiyor… Bu imaneti onlara bırakacağım ve gözüm arkada kalmayacak…

Nokta…

Sonsöz: 'Başımıza neler örülmek istenildiğini ve nasıl karşı koyduğumuz ve daha doğrusu milletin arzu ve emellerine uyarak ve onun yardımıyla nasıl çalıştığımız görülmeli ve gelecek kuşaklar için ibret ve uyanıklığı gerektirmektedir… Zaten her şey unutulur… Fakat biz her şeyi gençliğe bırakacağız… O gençlik ki, hiçbir şeyi unutmayacaktır… Geleceğin ışık saçan çiçekleri onlardır… Bütün umudum gençliktedir! / Gazi Mustafa Kemal Atatürk…'