Gönlümdeki İzmir

45 yıldır İzmir'de yaşıyorum.

Avukatlık yaptım, siyaset yaptım.

Burada evlendim.

Çocuklarım burada dünyaya geldiler...

Acısıyla tatlısıyla tam 45 yıl…

Türkiye'nin, Batı'ya açılan penceresi.

Demokrasinin ve çağdaşlığın simgesi bir kent...

Geldiğimde ilk duyduğum ve çok beğendiğim bir deyimi var İzmir'in...

'Güneş en son Karaburun'da batar ama Demokrasi Güneşi önce İzmir'de doğar…'

Bir İzmir 'büyüsü' vardır.

Nereden gelinirse gelinsin 'İzmir'leşilir' ve genel olarak İzmir'in duygu ve düşüncelerine ortak olunur.

Bu duygu ve düşünceleri paylaşma davranışına ben 'İzmir Büyüsü' diyorum.

Zaman zaman azalsa da yine de hep kendini gösterir.

Bu sebeple 'İzmir Marşı', hem İzmir'de ve hem de her yerde büyük coşkuyla söylenir… Adeta 'İzmir Büyüsü'nün ayrılmaz bir parçasıdır.

Özetin özeti, böyle olunca gönlümden geçen İzmir'le ilgili birkaç satır daha yazmak isterim:

Gençliğimde İzmir denince gözümün önüne pek çokları gibi 'yemyeşil bir kent' gelirdi. Sonra gördüm ki, öyle düşündüğümüz gibi değil. Şöyle Fuar alanını çıkardığınızda yoğun bir yeşilliği göremezsiniz. O halde öncelikle dağı taşı 'yemyeşil bir İzmir' düşlerim...

Yine gençliğimde İzmir denince aklıma 'Fuar' gelirdi. Günlerce hakkında yazılar yazılır, ilanlar çıkar ve görmeyi çok isterdim. Geldiğim yıllarda düşlediğime benzer bir Fuar vardı ama daha sonra çok değişti. Öncelikle o çepeçevre saran duvarlardan kurtulmalı Fuar. Çok yeşil ve az beton olmalı. Şehirde insanlar da soluk almalı.

Körfez… Yüksek bir yerden bakıldığında muhteşem... Bu muhteşemliğe uygun bir hal almalı. Yüzülebilmeli... Çok yönlü yararlanılabilmeli. Bütün kıyı insanlara açık olmalı ve kullanılabilir olmalı... Akşamlarda Körfez'in içinde suyun, renklerin ve dalgaların oluşturduğu müzik eşliğinde muhteşem 'su dansları'nı seyretmeli İzmirli.

Binalar rengarenk olmalı. İzmir'in havasına ve iklimine uygun… Sokaklar bir uçtan bir uca renk armonisi içinde olmalı. Çatılı binalar, balkonlar içe alınmamalı. Hatta cumbalı olmalı…

Çok az asfalt ve çok kaldırım taşları ile döşenmeli… Yağmurlar toprağa kavuşsun ve yazın sıcağı daha az etkili olsun.

Tabii, Kemeraltı… Pek çok şey yapılabilir ve ancak bu haliyle kalmamalı. Gece de canlılığı sürmeli.

Araçların girmediği 'sevgi yolları' çoğaltılmalı. Rahat yürüyebilmeli insanlar.

Büyük kent, bir bakıma 'bulvar' demektir. Bulvarların kavuştuğu meydanlardan oluşmalı İzmir… Ve o meydanların biri tarih boyunca kahramanlıkları ile övündüğümüz kişilerin heykelleri ile donatılmalı.

Hasılı…

İzmir'in dağlarında, tepelerinde, sokaklarında, bulvarlarında ve her yerinde çiçekler açmalı…

Fikren de…

Fiilen de…