Yine gündemimizde başköşeye oturdu.
'Zorlu Konak Gökdeleni engel tanımıyor, yükseliyor da yükseliyor…'
Önce rafların en altına atılmıştı, sonra sümen altına…
Bir de baktık ki masa üstünde tekrar yerini almış ve İzmir gündeminin zirvesine oturmuş…
Daha da yükselecek gibi.
Şehir Plancıları Odası ve Mimarlar Odası projeye kökünden karşı.
'Derhal ruhsat iptal edilsin' diyerek tepkilerini ortaya koyuyorlar…
Lalettayin inşaat ustaları değil ki bu adamlar, dinlemek gibi bir zorunluluğumuz var onları…
Laf sırası gelince 'Ortak akıl', 'Uzman görüşü', 'Planlı şehircilik', 'Meslek odalarına saygı' ve daha birçok demokrat laf edenlerin bu konuya sırtını dönmelerini anlamak çok güç…
Bir önceki Konak Belediye Başkanı Av. Sema Pektaş döneminde imzalanan gökdelen inşaatı projesi konusunda Zorlu Holding de hayli ısrarlı.
Israrı anlamak mümkün, kaç milyonluk proje sonuçta…
Bu sebeple ortalık toz duman.
Çekişme gün geçtikçe artıyor.
Sorun her geçen gün büyüyor…
Ama bir çözüm var…
Başka bir çözüm mümkün…
Gelin İzmir'in demokratlığını herkese gösterelim…
Bütün Türkiye'ye hatta dünyaya demokrasi dersi verelim… Hem de yöneticilerimizi bu projenin ağırlığından kurtaralım…
Şimdi tam zamanıdır.
İzmir'in Demokrat Belediyeleri bir demokrasi örneği göstersin ve Konak Gökdelenini halka sorsun. Halk ne derse o olsun.
Sandık kurulsun, sorun çözülsün…
Sonuçta bu şehir halkın değil mi, halkın ortak yaşam alanı değil mi?
Madem öyle kararı halk versin…
'Gökdelen olsun mu olmasın mı?' onayı İzmirliler versin.
Hem böylece yerel yöneticilerimiz de töhmet altında kalmaktan kurtulmuş olur…
Olur olur, neden olmasın…
Referandum…
Çok zor olmasa gerek…
Sonuçta günümüzde neler neler yapıyoruz, bunu mu yapamayacağız?
Gelin bu kararı hemşehrilerimize bırakalım…
Haydi Konak Belediyemiz, haydi Abdül Batur Başkan…
Haydi, 'Başka bir çözüm var' diyebilenİzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer'…
Haydi…