Büşra ÇETİNKAYA / EGEDESONSÖZ – Tarım ve Orman Bakanlığı, taklit veya tağşiş yapılan ürünleri açıkladı. İzmir'de ise iki firmada tek tırnaklı eti tespiti dikkat çekti.
Vatandaşlar, tükettiği ürünlerde eşek eti olup olmadığını anlama konusunda endişeli…
TMMOB Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Ömer Ulaş Kırım, gündem ile ilgili Egedesonsöz'e değerlendirmede bulundu.
'BAHARATLI ÜRÜNLERDE ANLAŞILMASI ZOR'
Kırım, açıklamasında şunları söyledi:
'Tek tırnaklı etlerinin ekşi tadı olduğu söylenir. Ancak böyle ürünler genellikle baharatlı ya da soslu ürünler ile birlikte kullanıldığı için tadının anlaşılması çok zordur. Tüketicinin çok bariz olmadığı sürece bu ürünlerin farkına varması zordur.
Özellikle at eti dünyada belli bölgelerde halkların beslenme diyetleri içerisinde tüketilmektedir. Eğer at eti çiftlikte üretilmiş ve izne tabi bir işletmede kesimi yapılmışsa ve etiketinde at eti bulunduğu belirtilmişse; hayvan kesimi doğru koşullarda yapılmışsa, kesim sırasında bir problem olmamışsa ya da hayvanın kesim öncesi bir hastalığı yoksa yasal olarak bir sorun bulunmamaktadır. Bu şartların sağlandığı durumda İnsan sağlığı açısından büyük bir tehlike barındırmamaktadır. Ancak bu etlerin kesimleri ülkemizde yasadışı olarak merdiven altı işletmelerde yapıldığı düşünülürse kesim anında ve sonrasında depolanmasında ciddi halk sağlığı problemleri olması kaçınılmazdır.'
'TÜKETİCİ BİLİNÇLİ HAREKET ETMELİ'
Eşek eti tüketildiğinde sağlık sorunu yaşanmayacağını dile getiren Kırım, 'Bu ürünlerin tüketimi sonrasında gıda zehirlenmesi belirtileri göstermediği sürece sağlık sistemi ve halk tarafında yapılabilecek çok fazla uygulama bulunmamaktadır. Tüketici bu durumu fark ettiği anda gerekli yasal yollarla hızlı şekilde şikayetlerini oluşturmalı sonrasında şikayetlerine karşılık yapılan uygulamaları takip etmelidir' dedi.
Kırım, tüketicilerin bilinçli hareket etmesine dikkat çekerek 'Tüketicilerin bu durumlara maruz kalmamak için güvenilir ve bilinen yerlerden alışveriş yapmaktan başka bir önlemi bulunmamaktadır. Bilinçli tüketiciler sürekli yemek yedikleri yerler dahil olmak üzere sağlık ve hijyen koşullarını sorgulamaktan vazgeçmemelidirler' ifadelerini kullandı.
'ŞEFFAF OLMAYAN SÜRECİN SON BULMASIYLA GÜVEN ARTACAKTIR'
TMMOB Gıda Mühendisleri Odası gündeme dair basın açıklaması yayımladı.
Açıklama şöyle:
'Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından bugün açıklanan, laboratuvar sonucuyla taklit veya tağşiş yapıldığı tespit edilen gıdaları üreten/ithal edenve piyasaya arz eden firmalar kamuoyu ile paylaşmıştır.
Tüketici sağlığının ve menfaatinin korunması ve gıda sektöründe haksız rekabetin önlenmesi amacıyla 2012 yılında başlayıp süregelen bu uygulamada,2022 yılından bu yana firmalar ifşa edilmemiş, kamuoyu ile paylaşılmamıştı. Dün Sayın Bakanın açıklaması ile bugün listeler kamuoyu ile paylaşılmaya başlanmıştır. Ayrıca Tarım ve Orman Bakanlığı yerinde ve doğru bir karar ile bundan sonra bu tür firmaları bekletmeden web sayfasından anlık olarak kamuoyu ile paylaşacağını duyurdu. Oda olarak tüketicinin bilgilendirilmesini ve Bakanlık denetimlerinin sonucunun hızlı bir şekilde kamuoyu ile paylaşılmasını önemsiyor, gerekli olduğunu düşünüyoruz. Bugüne kadar yeterince şeffaf olmayan bu süreçlerin son bulmasıyla ve bunun gibi uygulamaların sağlıklı işletilmesi ile tüketicilerin kurumlara ve sektöre olan güveninin artacağına inanmaktayız. Bu kapsamda Tarım ve Orman Bakanlığının bu yeni uygulamasını destekliyor ve olumlu buluyoruz.
Yayınlanan listede 2022 yılından itibaren 463'e yakın üründe taklit veya tağşiş yapıldığı görülmüştür. Yine bu yıl yapılan 940 bin denetimde 16.000 uygunsuzluk tespiti söz konusu olmuştur. Bu uygunsuzlukların ne kadarının gıda güvenliğine dair olup olmadığı açıklamalarda ifade edilmemiştir. Gıda ürünlerinde yüksek pestisit kalıntıları olanlar, limitlerin üzerinde mikotoksin bulunanlar ve ilgili mevzuata göre sınır değerlerin üzerinde mikroorganizma çıkan gıdalar ifşa listelerde yer almamıştır.
Bugün yayınlanan söz konusu listeler incelendiğinde,
-Özellikle baharatlar, zeytinyağı, süt ürünleri, bal ile et ürünlerinde tağşişin yüksek olduğu,
-Alkolsüz içecekler, çikolata ürünleri gruplarında ve bitki çayları başlığında ilaç etken maddesi kullanımına devam edildiği,
-Alkollü içeceklerde ürüne dışarıdan alkol katılımının devam ettiği görülmüştür.
'LİSTEDE AZALMA YOK'
Listelerde geçmişe göre herhangi bir azalma söz konusu olmamıştır. Bu da bize gıda sektöründe taklit ve tağşişin önlenmesi için denetim sıklığı yanında etkinliğinin de artırılması gerektiğini göstermektedir. Çoğu işletmelere yılda bir defa yapılan ve etkin olmayan denetim ile sektörde herhangi bir caydırıcılık oluşturulamayacağını bu listeler bize anlatmaktadır.Yetersiz olan Bakanlık denetçi sayısı arttırılmalı, Bakanlığa başta Gıda Mühendisleri olmak üzere bu konuda eğitim almış teknik personel alımları yapılmalıdır.
Yine Bakanlığın; beyana dayalı üretim izni modelini bırakıp, tüm gıda işletmeleri için Bakanlık denetimi ve kontrolü sonucu onay verildikten sonraüretimin yapılabildiği sisteme geçilmelidir. Halkın Gıda Güvenliği, doğruluğu tespit edilmemiş beyanlara bırakılmamalıdır.
Gıda işletmelerini merdiven altından kurtarmak için kayıt altına alınması yeterli bir uygulama değildir. Küçük işletmelerde degıda güvenliği koşullarını sağlayacakşekilde çalışmalar yapılmalı, Çalıştırılması Zorunlu Personel (ÇZP) zorunluluğu buralarda da uygulanmaya başlanmalıdır. Bunun için Odamızın önerdiği Yetkilendirilmiş Gıda Danışmanlığı sistemi hayata geçirilmelidir.'