Oktay GÜÇTEKİN/ EGEDESONSÖZ – İzmir Büyükşehir Belediyesi şirketlerinden İZENERJİ bünyesinde çalışan 148 işçinin ilk olarak ‘verimsizlik’ iddiasıyla işten çıkarılacağı duyurulmuş, ardından bu işçilerin ücretsiz izne gönderildiği açıklanmıştı.
Ücretsiz izne gönderilen işçilerin yerel seçim sonrası işe alındığı belirtildi. Çıkarılan işçiler arasında İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde seçim sonrası işten çıkarılmış ve yaptıkları eylemler sonrasında işe geri dönen işçiler de yer alıyor.
Ücretsiz izne gönderilen işçiler için Genel İş Genel Merkez TİS Daire Başkanı Faruk Saral, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’la bir görüşme gerçekleştirse de Başkan Tugay kararından geri adım atmadı.
Olumsuz geçen görüşme sonrası Genel İş İzmir 1,2,3 ve 9 Nolu Şube ortak basın açıklaması yaptı. Açıklamada ücretsiz izne gönderilen işçilerin iş başı yaptırılmaması durumunda pazartesi gününden itibaren Kültürpark içerisindeki 1 Nolu Hol önünde direniş eylemi yapılacağı belirtildi.
'EKMEKLE OYNAMAK AKLIN EN SON ÖRNEĞİ'
Basın açıklamasında konuşan Genel İş İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Engin Topal karara tepki göstererek, "Bir insanın ekmeği ile oynamak bana göre aklın en son işidir, mantığın en son işidir. Bizim şu anda yaşadığımız durum aklın ve mantığın son durumudur. Bizim önümüze konulan ‘siz eylem mi yaptınız, biz aklın en sonunu yapıyoruz’ denilerek bu kış gününde ve ekonominin ağır ve zor olduğu zamanda 148 arkadaşımızın evine götüreceği ekmeğinden aşından yoksun bırakılması aklın son hamlesidir. Bize söylenen şeylerde haklılık payı yok mu var. 22 yıldır iktidarın bugün CHP’li belediyelerin olduğu yerleri kıskaca alması devam ediyor. Biz demokrasi ve emekten yana olan partilerin arkasında durduğumuz için ‘siz misiniz ekmekten emekten yana duran sendika’ denilerek genel başkanımızı içeri attılar. Sonra 1 ay sonra ‘pardon’ dediler. Çünkü biz o zulme ve baskıya karşı çıktık. Bugün de çıkıyoruz. ESHOT meselesi var. Dediler ki neden durdurdunuz. Biz durdurmadık. Maaşların ödenmediği zamanda o arkadaşlara neden paraların yatmadığı ile ilgili bilgilendirme toplantısı yaptık. Paramızın neden yatmadığını üyesi olduğumuz işçilere anlattık. Bunu karşılığında bize ‘ durun çok zıplıyorsunuz’ dediler. Ödenmeyen maaşın sebebini anlatmaya başladık biz sadece" dedi.
'DÜZELECEKSE HEPİMİZİ İŞTEN ÇIKARIN'
236 ESHOT aracının İZULAŞ'a devredilmesini de eleştiren Başkan Topal "ESHOT bir kamu kuruluşudur. Devretmeye çalıştıkları İZULAŞ Belediyenin şirketidir. ESHOT zarar ediyor para yok diyorlar. Olmadığını bizde biliyoruz. Bir çelişki var. Para yok denilen yere bugün aktarılmaya çalışılan 236 otobüsün devredilmek istenen İZULAŞ'ın zararını nasıl karşılayacağız? Sermaye artışları ile. Bugün kamunun kurumu olan ESHOT’ta böyle bir durum yok. Yıllar önce mikrofonlardan İzmir'de özelleştirmenin ön yüzünü açıyorlar, 85 yıllık güvenli tarihi olan ESHOT'un önünü kapatmak için İZTAŞIT denilen şirket kuruldu. Şehre girmeyecek denilen İZTAŞIT Bornova, Karşıyaka, Balçova'nın göbeğinde dolaşıyor. Benim aklımdan şu geçiyor; 85 yıllık ESHOT Genel Müdürlüğü biz özelleştirmeye mi çalışıyoruz. Böyle bir şey varsa buyurun kamuoyuna açıklayın. Çünkü bunun başka tarifi yok. 236 araba yaklaşık 400 şoför İZULAŞ'a aktararak, İZENERJİ'den 148 arkadaşı işten çıkararak İzmir Büyükşehir'in bütçesi düzelecekse, 1 Nolu şube olarak diyorum ki ; 23 bin kişiyiz. eğer düzelecekse hepimizi işten çıkarın. Sizde bizde rahat edelim. Hükûmete bir şey deyince tutuklayıp atıyorlar içeri. Bugünkü iktidar tarafından tutuklanma korkusu yaşıyoruz, adaletsizliğe karşı gelince bu tarafta da diyorlar ki sizi işten atarız. Nereye gidelim, kime açıklama yapalım? Yunanistan'a mı gidelim? Oraya dönüyoruz kafamıza vuruyorlar, buraya dönüyoruz ekmeğimizi kafamıza vuruyorlar" diye konuştu.
SARI: MAAŞ ÖDEYEMİYORSANIZ 100 TL’MİZİ KESİN
DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı ise konuşmasında İZENERJİ’ye alınan işçilere dikkat çekerek şunları söyledi:
“Biz kazanacağız buna herkes inansın! Pazartesi günü başlıyoruz. Biz bugün bu açıklamayı bu konu için yapmamalıydık. Biz bugün Çağlayan’da olmalıydık. Demokrasi, özgürlük ve dayanışma mücadelesinde bu ceberut iktidara karşı yan yana olduğumuzu bildirmek için orada ‘özgür basın susturulamaz’ diye slogan atmalıydık. Ancak bugün geldiğimiz noktada işçilerin ve emekçilerin ekmeği ile uğraşıyorlar. Biz geçmişten aldığımız terbiye ile buna müsaade etmeyeceğimizi her yerde ifade ediyoruz. Örneğin, biz DİSK’in kapısına kilit vurmak istiyoruz dediklerinde 15-16 Haziranları yazdık. Biz savaşa hayır diyen örgütüz. Biz barışı ve demokrasiyi savunan bir örgütüz. Biz sosyal ve ekonomik olarak da işçi sınıfını yanında aslanlar gibi duran dimdik mücadele eden bir örgütüz. Özellikle 12 Eylül 1987’de Cunta iş başına geçtiğinde DİSK’in binlerce üyesi tutuklandı ve yargılandı. o dönemin genel başkanımıza sizi idam edeceğiz dediklerinde ‘siz assanız assanız benim ceketimi asarsınız’ demiştir. Biz böyle bir gelenekten geliyoruz. Biz kimseye bir kişiyi feda etmeyeceğiz. Bu belediyede işçi fazlalığı var deyip 148 arkadaşımızı işinden ekmeğinden ediyorsanız bir teklifimiz var. Biz 22 bin çalışanız. Aylık 100 TL'mizi kesin. Bu işçilere maaş ödeyemeyecek kadar küçülüyorsanız zarar ediyorsanız biz kendi aylıklarımızdan 100 TL kesip bu işçi arkadaşlarımızın çalışmasına hazırız. Çok işçi var diyorlardı. Soruyoruz; Nisan ayından bugüne İZTARIM ve İZDOĞA’dan işten atılanları 400 kişi farz edersek, bugün sadece İZENERJİ'de bin 360 kişi 1 Nisan sonrası işe başlamış. 400 kişiyi yok sayarsak neden bin kişiyi işe aldınız? Madem fazlalık vardı neden işe alım yaptınız? İşçi sınıfını bölmek için yapıyorsanız bunu başaramayacaksınız. Biz pazartesi günü direnme hakkımız kullanmak için fuarda olacağız.”
'DİRENİŞE BAŞLIYORUZ'
Genel İş İzmir 2 Nolu Şube Başkanı Ercan Gül ise şu açıklamayı yaptı:
Değerli Basın emekçileri, değerli üyelerimiz,
Bildiğiniz gibi emekçiler her geçen gün daha da yoksullaşıyor, enflasyon yükseliyor ve işçilerin borçluluğu da her geçen gün artıyor. İşçiler geçinemiyor. Elbette bunun müsebbibi iktidar ve uyguladığı ekonomi politikalardır. Vergide ve gelirde adaletsizlik her geçen gün büyürken sermayeye kaynak aktarılmaya da devam ediyor. Bu koşullar altında işçilerin tek gelir kaynağı olan, alın terinin karşılığı olan ücretler aksadığında yaşanılan krizin yükü daha da dayanılmaz oluyor.
7-8 Ocakta İzmir Büyükşehir Belediyesi işçileri olarak iktidarın muhalif belediyeleri ekonomik kıskaç altına almasının bedelini emekçiler ödemesin gelin hep birlikte iktidarın bu baskısına karşı birlikte mücadele edelim diyerek sendikal hak ve özgürlüklerimizi kullanarak eylemlilik gerçekleştirdik. Ücretlerimizin ödenmesindeki gecikmelerin ve yaşanan aksaklıkların ivedilikle düzeltilmesi çağrısı da yaptık.
Bu eylemlilikten sonra İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin eyleme katılan işçilere yönelik tavrı ve hakkaniyetsiz uygulamaları ile karşı karşıya kalmaktan büyük bir üzüntü duyduk. Öncelikle yaşanan tüm sorunları diyalog yoluyla çözebileceğimizi belirtmek isteriz. Önceliğimiz elbette budur. İktidarın politikaları karşısında emek ve demokrasi mücadelesi bayrağını elinde tutan ve bu uğurda kurulduğu günden bugüne kadar bedeller ödeyen bir sendika olarak bu onurlu mücadelemizden de hiçbir zaman geri adım atmayacağımızın bilinmesini de isteriz.
Bakınız sendikal hak ve özgürlüğümüzü kullandığımız 7-8 Ocak tarihinden sonra belediye yönetiminin sendikamıza yönelik uygulamaları şunlar olmuştur:
• Sendikamızın örgütlü olduğu ESHOT Genel Müdürlüğü’ne ait olan 236 adet otobüs Belediye-İş Sendikasının örgütlü olduğu İZULAŞ A.Ş’ ye devretme işlemleri başlamıştır.
• Eyleme katılan işçilere tutanaklar tutularak disiplin süreci başlatılmıştır ki bu 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun "sendika özgürlüğünün güvencesi" başlıklı 25. Maddesine aykırıdır. Bu maddeye göre;
“İşçiler, sendikaya üye olmaları veya olmamaları, iş saatleri dışında veya işverenin izni ile iş saatleri içinde işçi kuruluşlarının faaliyetlerine katılmaları veya sendikal faaliyette bulunmalarından dolayı işten çıkarılamaz veya farklı işleme tabi tutulamaz.”
• İZENERJİ ŞİRKETİNDE çalışan 148 üyemiz, kendi rızası olmadan İşveren tarafından belirsiz süreli ücretsiz izne çıkarılmışlardır.
• Ayrıca Kent Konseyi Müdürlüğü’nde çalışan 10 üyemiz 50 gün önce belirsiz süreli ücretsiz izne çıkarılmıştır.
Bu uygulamalar yalnızca işçilerin haklarına değil, aynı zamanda Anayasa ile güvence altına alınmış temel özgürlüklere açık bir saldırıdır.
Bu yapılanlar sendikal hak ve özgürlükleri engellemektir. Sosyal demokrat bir belediyeye yakışmayan tutum sendikamız açısından da kabul edilemezdir.
Tekrar altını çizmek isteriz ki gelin hep birlikte demokrasi mücadelesi, hak mücadelesini büyütelim. Gelin hep birlikte iktidarın uyguladığı ekonomik kıskaç karşısında omuz omuza mücadele verelim. Ancak emekçilerin haklarına, alın terlerine, sendikal hak ve özgürlüklerine dokunmayın.
İşçilerin emeğiyle mücadelesiyle tercih ettiği üyesi olmaktan onur duydukları DİSK/Genel-İş’li olma hakkını bir Meclis kararıyla oldubittiye getirerek TÜRK-İŞ’e bağlı Belediye-İş sendikasına geçirmek hem işçilerin sendika seçme hakkına müdahaledir hem de anaya sayal haklarına aykırıdır.
DİSK/Genel-İş Sendikası olarak, ülkemizin batısından doğusuna, kuzeyinden güneyine, her alanda örgütlenme mücadelesi veren onurlu bir sendikayız. Amacımız, her işçinin örgütlenme hakkını kullanabilmesi ve işçi sınıfının hak ettiği yaşam ve çalışma koşullarına kavuşmasıdır. Bu uğurda, üyelerimizin haklı mücadelesinin sonuna kadar yanında olacağımızı bir kez daha vurguluyoruz.
DİSK/Genel-İş olarak, işçilerin onurlu ve özgür bir şekilde sendika seçme haklarını savunmaya, baskıya karşı dayanışma içinde durmaya devam edeceğiz. İşçi sınıfının hak mücadelesini hiçbir baskı durduramayacaktır!
Şunu belirtmek isteriz ki haksız ve hukuksuz yere ücretsiz izne çıkarılan 158 arkadaşımızPazartesi günü işlerine başlatılmadıkları takdir de ve ESHOT ‘ta 236 otobüslerin devir işlemleri durdurulmadığı taktirde Örgütümüzün almış olduğu karar doğrultusunda 03 Şubat Pazartesi günü sabah saat 08:30 ‘ da İzmir Büyükşehir Belediyesi Fuar 1 Nolu Hol’ un önünde direnişimize başlayacağımızı belirtmek isteriz.
Haklarımızı savunuyoruz, baskılara boyun eğmiyoruz!