Garibanın yorganına göz diktiler

Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin 'Ekonomiden Sorumlu' Bakanlarını bebek iken, üç kez havaya atmışlar ama iki kez tutmuşlar!... Spor giyimden nasibini almamış, kravatsız takım elbiseli, İranlı siyaset adamı tipindeki bu arkadaşlar, konuşmaları ile geçim derdindeki insanlarımızı çileden çıkarıyorlar…
Ali Babacan:
Önümüzdeki dönemde bütçe disiplininde kararlılığın esas olacağını, para politikası ve makro ihtiyati tedbirleri son derece dikkatli bir şekilde götüreceklerini söyledi. Yeni yatırım teşvik sistemi ve tasarrufların arttırılmalarındaki çalışmaları sürdüreceklerini söyleyen Ali Babacan; 'Tasarruf oranımız bu yıl Milli Gelirimizin %12 sine düştü. Tarihin en düşük seviyesi. Tamam memlekette güven çok iyi, herkes geleceğe güvenle bakıyor ama, şu anda da maalesef hane halkımızın yüzde 45'i aylık gelirinden daha fazla harcıyor ve insanlarımızın bankalara olan borcu çoğalıyor. Geçen yıl bireysel krediler
43 Milyar lira artmıştı. Bu yıl onun üzerine bir 50 Milyar lira daha artıyor. Buna dikkat etmemiz gerekiyor. Herkesin ayağını yorganına göre uzatması gerekiyor…'
Mr. Shimshek;
Maliye Bakanı Mr. Shimshek, 20 Aralık 2011 tarihli Hürriyet Gazetesine verdiği demeçte, yapılacak 19 TL zamla 678 liraya çıkacak olan asgari ücretin ödenemeyeceğini söyledi !...
Bakan; 'Türkiye'de asgari ücret 2002 yılında 175 Euro idi. Şimdi356 Euro oldu. Şu anda biz Çek Cumhuriyetinden, Slovakya'dan, Romanya'dan, Bulgaristan'dan daha fazla asgari ücret veriyoruz' dedi…
Rahmi Koç:
Başbakan olmadan evvel, Tayyip Bey'in servetinin 1 Milyar Dolar olduğunu televizyon canlı yayınında ve gazetelerde söyleyen Rahmi Koç, Başbakan Erdoğan'a olan bağlılığını arttırmak için 'başını ve belini aynı düzlemde tutup, 90 derece eğilme kursunu' başarıyla bitirdikten sonra yeni incilerini Türk Toplumunun üstüne saçmaya devam ediyor…
Koç; 'Başbakan haklı çıktı, kriz teğet geçti. Çin, Hindistan, Asya hızla büyüyen ekonomiler. Ama Avrupa herkesi etkileyecek. 2012 yılını tahmin etmek çok zor. Türkiye olarak işlerimizin çoğu Avrupa bölgesinde. Bu yüzden ayağımızı yorgana göre 1 metre daha az uzatalım' dedi…
Ekonomiden Sorunlu Bakanlara;
AKP İktidarının ekonomi ile sorunlu Bakanlarına ne diyelim bilemiyorum. Allah selamet versin.
İnsanda biraz sıkılma, milletten utanma olur.
10 yıldır tek başına iktidar olan siz. Önümüzdeki dönem yapacağız dediklerinizi niçin şimdiye kadar yapmadınız, yoksa bilmiyor muydunuz, yeni mi öğrendiniz?
10 senedir dış piyasada ki para bolluğundan yararlanan siz.
10 yıldır tüm ekonomik kararları alan siz. Türkiye'yi son 9 senede, tüm Cumhuriyet tarihi boyunca bütün hükümetlerin borçlandırdığının 3 katı borçlandıran siz. Cumhuriyetin tüm eserlerini yok pahasına satan siz.
İthalata dayalı, baskılı kur politikası uygulayıp Türkiye' nin uluslararası para tefecileri tarafından soyulmasına göz yuman siz. Üretmeyen ekonomiyi yaratan siz. Sanayiciyi tüccara dönüştüren siz.Hem bunları yapacaksınız, hem de milletten tasarruf bekleyeceksiniz !..
Sayın Bakanlar, milletin büyük çoğunluğu borç içindedir. Bu milletten tasarruf beklemek, Tayyip Bey'in at'a binip düşmemesini beklemek gibidir. Yani ihtimal sıfıra yakın.
Türk Milletine, 'Ayağınızı yorganına uzatın, sonra pişman olursunuz' diyen bakanlara sormak lazım;
Önce siz ayağınızı yorganınıza göre uzatın, sizin orada işiniz ne. Sizler bostan korkuluğu musunuz?...
Gelelim Rahmi Koç'a;
Rahmetli Vehbi Koç, Koç Grubunun saygınlığı sağlamak ve korumak için yıllar boyu uğraşmıştı. Vehbi Bey'i iktidarlara yağ çekerken, fakir ve dar gelirli insanlarla alay ederken göremezdiniz.
Rahmi Bey ise babasının tam tersi hareket ediyor. Bir taraftan adamı,
1 Milyar Dolar haksız servet sahibi olmakla suçluyor, zoru görünce de
AKP'nin savunuculuğuna soyunuyor…
Rahmi Bey'e sormak isteriz: Yorganın ne tarafından 1 metre daha az uzatalım. Baş tarafımızdan mı, yoksa ayak tarafımızdan mı?.. Biz çözemedik. Ya başımız açıkta kalıyor, ya da kıçımız açıkta kalıyor.
Can Yücel'in bir deyişi var; ' Elin Hel'sinkisiyle gerdeğe girilmez' der.
Bu iş öyle nasihat vermekle olmaz, gelin de bir kez olsun vatandaşın yorganına siz girin, bakalım nereniz açıkta kalacak…