İzmir, akıllara kurak bir şehir olarak yer etmiş ama aslında iç taraflarda harika ormanlar var. Bergama – Ayvalık arası, fıstık çamı ormanlarıyla kaplı devasa bir yeşil alan Kozak Yaylası da bunlardan biri.
5 milyon civarında fıstık çamı ile kaplanmış olan Kozak Yaylası, Ege bölgesinin en güzel kamp, piknik ve gezi alanlarından biri. Bergama Krallığı'ndan beri fıstık çamına sahip olan yörede 5 milyon civarında fıstık çamı ağacı bulunuyor. Günümüzde yılda 800 tondan fazla fıstık elde edilen yaylaya Bergama tarafından çıkarken yol kanarındaki pınarlar oldukça etkileyici görüntüler oluşturuyor.
Arabayla Bergama’dan sadece yarım saat mesafede olduğundan kolayca Bergama gezinize dahil edebilirsiniz. Ayvalık’tan ise 40 dakika sürüyor
Madra Dağı’nındaki Kozak Yaylası, ismini çam kozalağından alıyor. Yayla silme fıstık çamı dolu. Yayla deyince aklınıza Karadeniz’deki gibi dağın üzerindeki dar bir plato gelmesin, Kozak’ı daha çok dağda ucu bucağı olmayan bir orman gibi düşünebilirsiniz. İçinde bir sürü köy bile var.
Köyler de geçimlerini maddi değeri yüksek bir ürün olan çam fıstığından sağlıyorlar. Bizim iç pilavlara, zeytinyağlı dolmalara ve sarmalara koymaya alışkın olduğumuz bu fıstıklar hem iç pazarlarda hem de Avrupa’da dış pazarlarda alıcı buluyor.
Kasım – Mart arası yaylada çam kozalağı toplama dönemi oluyor. Toplanan kozalaklar yaz aylarında güneşe seriliyor ve kurutuluyor. Kurutulunca açılan kozalaklardan fıstıklar çıkarılıyor. Bu bölgede kozak toplayamayana kız yok.
Mantar sevenlerin dikkatine: Bu dönemde çam ağaçlarının dibinde yetişen bir mantar türü olan çıntar da hem Bergamalıların sofralarına hem de ceplerine ek gelir kaynağı olarak giriyor.
Mayıs ayı da kuzu göbeği mevsimi.
Türk mutfağında helva, iç pilav gibi yemeklerde kullanılan çam fıstığı, en önemli üretim merkezi olan Bergama'nın Kozak Yaylası'ndaki köylerde çayın içine atılarak tüketiliyor.
Yöredeki köylerde "cilveli çay" geleneği, yükselen çam fıstığı fiyatlarına rağmen devam ettiriliyor. İlçede Osmanlı döneminden bu yana devam eden ve "cilveli çay" adı verilen geleneğe göre, misafire çayla birlikte şekerin yanı sıra kavrulmuş çam fıstığı da ikram ediliyor.
Kozak Yaylası fıstık ağaçları ile dolu bir yer olduğundan, yerel mutfağa da fıstık spesiyalleri girmiş.
Kozak Yaylası fıstık ağaçları ile dolu bir yer olduğundan, yerel mutfağa da fıstık spesiyalleri girmiş.
Bu iki inanılmaz lezzeti de Kozak Yaşam Vadisi’nde bulabilirsiniz.
Türkiye’deki çam fıstığının %80 buradan geliyordu ancak 2015’ten beri ağaçlar fıstık vermez olmuş. Parmaklar siyanürle altın arayan firmaları işaret ediyor.
Antik çağdan beri bölgede fıstık ticareti yapılıyor. Türkiye’nin fıstık ihracatından kazancı da 40 milyon doları aşıyormuş. Bir habere göre bir köyün geliri başına gelir 2 milyon TL’leri bulurken 65 bine düşmüş.
Yaylanın farklı yerlerine serpiştirilmiş Kozak köylerini gezmek burada sıklıkla yapılan şeylerden. 1’i Ayvalık’a, 16’sı Bergama’ya bağlı 17 köy buluyor.
Demircidere Köyü
Yayladaki en güzel köylerden biri Demircidere Köyü. Kahvesinde demlenen amcaların meraklı bakışları sizi karşılacayak. Gezmeye kahvenin yanındaki köylüler kendi gayretleri yaptığı etnografya müzesinden başlayabilirsiniz.
Acıkırsanız Kozak Cafe’de gözleme ve kahvaltı tarzı şeyler bulabilirsiniz.
Kamp yapmak isterseniz harika bir ormandasınız. Dükkan sizin.
Tesis içinde olmadan rahat edemeyenlerdenseniz, yörüklerin işlettiği Yaşam Vadisi isimli koca bir piknik alanı/ cafe var. Çadır ve karavan kabul ediyorlar. Çoban kavurması da çok iyi.
Parşömen, üzerine yazı yazmak veya resim yapmak için kullanılan özel hazırlanmış hayvan derisidir. Parşömen ismi Bergama'dan gelmektedir ve Bergama Kağıdı anlamında Latince Charta Pergamena'dan türemiş ve bütün dillere de buradan geçmiştir.
Burada oğlak derilerinden parşömen ve darbuka yapan bir amca var. Kendisi ile irtibata geçmek için Bergama’daki parşömenci Pergamon Parchment ile irtibara geçebilirsiniz.
Bulunduğu tarihten itibaren 1500 yıl yazı maddesi olarak kullanılan parşömenin en önemli özellikleri ise; hiçbirinin diğeri ile aynı olmaması, gerektiği gibi işlendiğinde her iki yüzüne de yazılabilmesi, yırtılamaması, alev almaması, olağanüstü dayanıklılığı, hat ve tezhip sanatına uygunluğu, üstündeki yazıların okunduğunda gözü yormamasıdır. Bütün bu özellikler parşömeni insanlığın bulduğu en dayanıklı yazı malzemesi yapmıştır.
Yukarıdaki önerilerimize ek olarak bir de Zirve Cafe var. Menüde keşkek, gözleme ve yumurta türevi şeyler oluyor. Eğer seçenekler çok limitli gelirse Yaşam Vadisi’nde daha çok seçenek var.
Kozak Yaylası’na doğru çıkarken, Madra Dağı eteklerinde geçtiğimiz sene (2018) kurulmuş bir bağ evi var. Ma’adra Vineyard. Şimdilik 7 farklı şarapları var. Beğenirseniz, buradan alışveriş yapabileceğiniz gibi bu şarapları Metro marketlerde de bulabiliyorsunuz.
Yalnız buraya gelmek için önceden rezervasyon yaptırmanız gerekiyor. Yolun da biraz bozuk olduğu konusunda uyarımızı yapalım. Yol üzerinde Seki Bağcılık tabelasını gördüğünüzde sapabilirsiniz. Bu isim işletmenin ticari unvanı.