'Taçsız Kral' Metin Oktay, vefatının 31. yılında anılıyor
Türk futbolu ve Galatasaray'ın unutulmaz oyuncularından "Taçsız Kral" lakaplı Metin Oktay, vefatının 31. yılında anılıyor. İzmir'de 2 Şubat 1936'da doğan Metin Oktay, 15 yaşında Damlacıkspor Kulübünde futbola başladı. İlk takımında İzmir futbolunun sembol isimlerinden Sait Altınordu'ya sevgisinden dolayı 8 numaralı formayı terleten Oktay, 1 yıl sonra Adnan Suvari'nin futbolcu-antrenör olarak görev yaptığı Yün Mensucat'a transfer oldu. Yeni forması altında 14 gol atan Metin Oktay, Genç Milli Takım aday kadrosuna çağrıldı.
"Taçsız Kral", 11 Nisan 1954'te Belçika'ya karşı ilk kez milli formayı giyerken, 4-0 kazanılan maçın 2 golünü attı. Genç Metin Oktay, aynı yıl İzmirspor'a transfer oldu ve bu forma altında 17 gol atarak 18 yaşında gol krallığı yarışının zirvesinde yer aldı. İzmirspor, söz konusu sezonu Mahalli Lig şampiyonu bitirdi.
"Baba Gündüz" Galatasaray'a getirdi
Metin Oktay, 1955 yılında "Baba Gündüz" lakaplı Gündüz Kılıç'ın vesilesiyle Galatasaray'a transfer oldu. Galatasaray için yeni yetenekler arayan Gündüz Kılıç, İzmir'de Metin Oktay'ı keşfetti. İstanbul'a döndükten sonra sarı-kırmızılı idarecilere "Kulübü satın, Metin'i alın." diyerek Metin Oktay'ı ne kadar önemsediğini gösterdi. Baba Gündüz, genç futbolcuyu Chevrolet marka bir otomobil karşılığında 5 yıllığına sarı-kırmızılı renklere bağladı. Galatasaray formasıyla ilk kez (28 Ağustos 1955) Beyoğluspor'a karşı oynayan Oktay, ilk maçında gol sevinci yaşadı.
Oktay, 1972-1973 sezonu başında, bu kez Bursaspor'un teknik direktörlüğünü yapan Kaloperovic'in yardımcısı oldu. Sezon ortasında Kaloperovic'in görevden ayrılmasıyla Bursaspor'un teknik direktörlüğüne getirilen Metin Oktay, 1973 yılının sonuna kadar görevini sürdürdü. Sonrasında ise Galatasaray'da yöneticilik ve çeşitli gazetelerde spor yazarlığı yapan "Taçsız Kral", 13 Eylül 1991'de Boğaziçi Köprüsü çıkışında geçirdiği trafik kazası sonucu 55 yaşında hayatını kaybetti. Metin Oktay'ın adı, vefatı sonrası Galatasaray'ın Florya'daki tesislerine verildi.
55 yaşında hayatını kaybetti
Metin Oktay, 55 yaşında geçirdiği bir trafik kazasında vefat etti. Futbolculuk kariyerini sonlandırdıktan hemen sonra, 1969-1970 sezonunda Galatasaray'da teknik direktör Tomislav Kaloperovic'in yardımcılığına getirildi. Sezon sonu teknik direktör değişikliğine gidilince, görevinden ayrıldı.
Kariyeri başarılarla dolu
Metin Oktay, yaklaşık 15 yıl süren futbolculuk kariyerinde birçok önemli başarıya imza attı. Oktay, 4'ü Genç Milli Takım olmak üzere 40 kez ay-yıldızlı formayı giydi. A Milli Takım'da 7 kez kaptanlık yapan unutulmaz futbolcu, toplam 17 gol attı. Metin Oktay, futbol hayatı boyunca 6 kez gol kralı oldu ve lig tarihinde 217 gollük bir rekora imza attı. Bu rekor 1988 yılında Tanju Çolak tarafından kırıldı. Ayrıca, 1962-1963 sezonunda 26 maçta attığı 38 golle bir sezonda en fazla gol rekorunu kırdı. Bu rekor da 1987-1988 sezonunda 39 golle yine bir başka Galatasaraylı Tanju Çolak tarafından geçildi.
Jübilesinde Fenerbahçe forması giydi
Futbolu 1969'da bırakan Metin Oktay, İstanbul'daki jübile maçında Fenerbahçe forması giydi. Metin Oktay, 1968-1969 sezonundaki jübile maçında Fenerbahçe ile karşılaşmak istedi. Fenerbahçe yöneticisi Eşref Aydın, Oktay'ın bu isteğine 10 dakikalığına da olsa sarı-lacivertli formayı giymesi şartıyla onay verdi.
Bu teklife "Şeref duyarım." yanıtı veren Oktay, İnönü Stadı'ndaki jübile maçından önce Fenerbahçe'nin unutulmaz oyuncularından Can Bartu ile forma değiştirdi. Türk futbol tarihine ve iki takımın tarihi rekabetine damga vuran anda 10 dakikalığına Galatasaray efsanesi Metin Oktay sarı-lacivert, Fenerbahçe efsanesi Can Bartu ise sarı-kırmızı formayla kendi takımlarına karşı mücadele etti. Oktay'ın ikinci jübilesi ise İzmir'de Göztepe ile yapılan maçta oldu.
Metin Oktay, 26 maçta attığı 38 golle, maç başına 1.4 gol ortalaması yakaladı. Bu rekor günümüzde henüz kırılamadı. Derbi maçlardaki performansıyla Türk futbol tarihinde iz bırakan Metin Oktay, Fenerbahçe'ye 18, Beşiktaş'a da 13 gol attı. Metin Oktay, sarı-kırmızılı formayla 2 İstanbul Profesyonel Ligi, 2 Süper Lig, 4 Türkiye Kupası ve 2 Cumhurbaşkanlığı Kupası şampiyonluğu yaşadı.
Eşine rağmen Galatasaray'ı seçti
Metin Oktay, 29 Ocak 1959'da İzmir'de İzmirspor Kulübü Başkanının kızı Oya Sarı ile evlendi. Hayatını Oya Sarı ile birleştirmesinin ardından Metin Oktay, İzmirspor'dan oldukça yüksek bir ücretle transfer teklifi aldı. Eşinin İzmir'e dönmesini isteyen Oya Sarı, transfer teklifini reddeden Metin Oktay'a "Ben mi Galatasaray mı?" diye sordu. Ancak Metin Oktay, eşine "Galatasaray, o daha vefalı." yanıtını verdi. İzmirspor'un o gün için büyük bir tutar olan 30 bin liralık transfer teklifini reddeden "Taçsız Kral", çok sevdiği kulübünde kaldı.
Fenerbahçe'nin açık çekini geri çevirdi
Eşi Oya Sarı'nın terk etme kozuna rağmen Galatasaray'dan ayrılmayan Metin Oktay, Fenerbahçe'nin transfer teklifine de olumlu yanıt vermedi. Dönemin Fenerbahçe Kulübü yöneticisi Müslim Bağcılar, bir araya geldiği Metin Oktay'a açık çek uzatıp istediği rakamı yazması istedi. Oktay, teklifi "Bizi sevenleri üzmeyelim baba." yanıtıyla geri çevirdi.
1961'de İtalya'ya transfer oldu
Metin Oktay, 18 Aralık 1960'da İnönü Stadı'nda Galatasaray'ın Fenerbahçe'yi 5-0 yendiği maçta 4 gol birden attı. Türkiye'deki iyi performansı nedeniyle Oktay'ın ünü yurt dışına yayıldı. Temmuz 1961'de İtalya'nın Palermo Kulübüne transfer olan Oktay, bu ülkeye alışmakta zorlandı. İtalya Ligi'nde çıktığı 12 maçta 3 gol atan Metin Oktay, Haziran 1962'de yeniden Galatasaray'a döndü.
Fenerbahçe derbisinde ağları yırttı
Metin Oktay, Fenerbahçe ile yapılan derbide Türk futbol tarihine geçti. Türkiye'de profesyonel ligin ilk sezonu iki gruba ayrılarak düzenlendi. Kırmızı Grubu Galatasaray, Beyaz Grubu ise Fenerbahçe lider olarak tamamladı. İki lider takım arasındaki final maçları ise ilk sezonun şampiyonunu belirlemek için Dolmabahçe'de oynandı.
Metin Oktay, 10 Haziran 1959'da yapılan maçın 37. dakikasında Fenerbahçeli Naci Erdem'i geçtikten sonra sert bir vuruşla topu "Manda" lakaplı Özcan Arkoç'un koruduğu kaleye gönderdi. Top ağları delerek dışarı çıkarken, maçın Yugoslav hakemi Markoviç önce aut kararı verdi. Ağlar kontrol edildikten sonra topun ağları delerek dışarı çıktığı anlaşıldı. 10 Haziran 1959 günü "Ağları delen golün atıldığı gün" olarak tarihe geçti.