Soğuk havalarda ılıman olan yerler! 5 ŞEHİR 10 ÖNERİ
Uzun tatilleri yazın yapmaya alışkın olduğumuz için kış tatillerine çok ilgi göstermiyoruz. Bir de kışın havaların iyice soğuk olduğu zamanlar gelince tatil aklımızın köşesinden bile geçmiyor. Halbuki Türkiye’de kışın da baharı ya da yazı yaşayacağınız yerler var. Uzmanlarımıza ‘Türkiye’de kışın ılıman olan yerler nereler’ diye sorduk. 5 şehirden birbirinden güzel 10 adresi önerdiler.
Kışın gelmesiyle yurdun iç ve kuzey bölümü soğuyunca yazın aşırı sıcaktan gezmekte zorlandığımız Ege ve Akdeniz’i gezmenin zamanı geliyor. Yaz ve bahar aylarının hiç bitmediği, kışın bir esintiyle selamlayıp geçtiği yerler buralar… Doğası, sakinliği ve ılıman iklimiyle kışın baharı ya da yazı yaşamak için oldukça ideal.
Gezgin ve seyahat yazarları Nurgül Büyükkalay, Didem Mutçalıoğlu, Erdoğan Gümüş ve Bahar Gündoğdu’na kışın da güneşin eksik olmadığı, güzel bir Hafta Sonu Tatili için gidilecek ılıman yerler hakkında 5 şehirden birbirinden güzel, şehrin kış kasvetinden kaçıp huzuru bulacağınız 10 adresi önerdiler.
Kaplıcalardan antik kente kadar gezilecek yerler oldukça fazla: KÖYCEĞİZ / MUĞLA ---------------
Ülkemizdeki en güzel koylara sahip olan Fethiye’ye 60, Dalyan’a ise 15 kilometre mesafede bulunan, tertemiz havası, doğal güzelliği, birbirinden güzel evleri ve narenciye bahçeleriyle Muğla’nın en güzel ilçelerinden biri Köyceğiz… 2019 yılında CittaSlow (sakin şehir) ağına dâhil olan Köyceğiz, kış günlerinde yazdan kalma günler yaşamak için oldukça ideal bir adres. Peki güzel bir hafta sonu tatili için burada nereleri gezmeli?
Gezgin ve seyahat yazarı Erdoğan Gümüş, “Köyceğiz’in seyahat severler açısından en önemli avantajı iyi bir lokasyon olma özelliğine sahip olması” dedi ve Köyceğiz Gölü, Sultaniye Kaplıcaları, Kaunos Antik Kenti ve Kral Mezarları ile Yuvarlak Çay mutlaka görülmesi gereken yerler diye de ekledi. İşte Erdoğan Gümüş’ün bu dört yerle ilgili önerileri…
Yuvarlak Çay: Akarsuyun üzerinde kurulan restoranların çardaklarında şark usulü donatılmış minder ve sofralarda oturup, çayın üzerinde kurulu salıncaklarda sallanıp, içinizdeki çocuğu çıkarabilirsiniz. Damaklarınızda enfes lezzetler bırakacak, odun ateşinde köy tereyağı ile pişirilen alabalık, tandır ve köy kahvaltısı önerebileceğim lezzetlerden bazıları…
Köyceğiz Gölü: Düşünün!.. Bir göl kenarında sessiz, sakin ve dingin bir ortamdasınız. Kuş sesleri kulaklarınızda bir melodi gibi tınlarken kıyı şeridi boyunca kilometrelerce yürümek, gölün ve etrafını saran mor dağların yarattığı muhteşem manzarayı seyredip, gün batımı ya da doğumunun şiirsel etkinliğini yaşamak istemez misiniz? Göl kıyısında hem kahvaltı yapacağınız hem de Balık ve diğer deniz ürünlerinden hazırlanmış enfes lezzetleri tadacağınız restoran ve kafeler oldukça fazla…
Sultaniye Kaplıcaları: Köyceğiz, Dalyan ve Ekincik’ten günübirlik dolmuş motorlarıyla ulaşacağınız şifalı sularıyla ülkemizin en yüksek radyoaktivitesi olduğu belirtilen su özelliği ile şifa arayanların tercih ettikleri kaplıcalardan biri. Suları kalsiyum klorür, kalsiyum sülfat, kalsiyum sülfür ve radon içeriyor. Romatizma, siyatik, cilt ve kadın hastalıklarına iyi gelen şifalı su olarak biliniyor.
Kaunos Antik Kenti ve kral mezarları: Köyceğiz’e 40 kilometre uzaklıkta yer alan Kaunos Antik Kenti ve Dalyan’da bulunan kral mezarları görülmeye değer tarihi mekânlardan. Antik kente Dalyan merkezinden kral mezarlarının tam karşısına gelen yerden sandalla ya da tekneyle karşıya geçilerek gidilebileceği gibi, iskeleden Göcek Gölü’nü denize bağlayan kanaldan feribotla da geçip 10-15 dakikalık bir yürüyüşün ardından ulaşılabiliyor.
Kış güneşi altındaki huzur: DALYAN / MUĞLA --------------
Muğla Ortaca'ya bağlı olan Dalyan, nehir kenarı kaya mezarlarına bakan muhteşem konumu, doğası ve tekneyle Dalyan Çayı üzerinden geçip gidilen İztuzu Plajı ile çok özel bir rota. Burası yazın oldukça kalabalık ve sıcak oluyor. Kış aylarında ise tüm bunlar size kalmış durumda.
Arada yağan yağmurun dışında ince bir mont ile buraların tadını çıkarabiliyorsunuz. Dalyan’ın konum olarak harika bir yerde olduğunu söyleyen gezgin Didem Mutçalıoğlu, “Dalyan Çayı’nın yanı başında, MÖ 4. yy’dan kalma müthiş antik kaya mezarlarına karşı konumlanmış bir yerleşim. Buradaki çoğu restoran ve çay bahçesi de çayın yanında bu büyüleyici kaya mezarı manzarasına bakıyor” dedi ve şu bilgileri paylaştı:
Kışın hepsinde yer bulma derdi olmadan yazın koşuşturması ve kalabalığından uzak içinize sindire sindire bu manzaraya karşı çayınızı içip yemeğinizi yiyebiliyorsunuz. Yazın yoğun olan tekne trafiği ise kışın kendini tek tük geçen teknelere bırakıyor. Bu teknelerin uzaktan gelen sesleri ise insana başka bir huzur veriyor.
Dalyan’na gitmişken kesin yapmanız gereken şeylerden birisi de bu teknelerden kiralayıp Dalyan Deltası’nda sazlıklar arasında ilerleyip yükselen kayaların arasında müthiş manzaralar eşliğinde kıvrıla kıvrıla İztuzu Plajı’na gitmek. Dalyan Deltası’nda yapacağınız tekne yolculuğu çok keyifli. Manzaralar büyüleyici. İztuzu Plajı ise bulutların arasından süzülen kış güneşiyle bir başka güzel oluyor. Ayrıca burası Türkiye'nin en önemli caretta caretta üreme alanlarından da biri... 4,5 kilometrelik upuzun, çok güzel bir kumsal.
Şehrin kış kasvetinden kaçmak: AKYAKA / MUĞLA------------
Kış havasından kaçmak ve şahane bir doğa içinde birkaç gün geçirmek için bir diğer adres de Muğla Ula'ya bağlı Akyaka. Burada doğa ve manzara inanılmaz. Arkada dağlar yükseliyor, hemen altında çam ormanı. Diğer yanda ise deniz ve yani başında inanılmaz berraklığıyla akan Azmak Nehri... Ortam gerçekten büyüleyici, özellikle de kalabalığın azaldığı kış aylarında.
Didem Mutçalıoğlu, “Azmak kıyısı boyunca yürümek, şu sıralar bomboş olan birbirinden hoş kafe ve restoranlarda keyifle manzaraya karşı bir şeyler yiyip içmek, başka bir yerde kolay kolay bulunmayacak bir deneyim” dedi ve ekledi:
“Yazın tıklım tıklım olan sahilde kış aylarında, sırf kışa has gün batımının bin bir kızıl rengini izlemek için gelenler oluyor. Çam ormanında çam kokularıyla manzaraya karşı yürüyüş yapmak da çok keyifli. Ama en güzeli Azmak Nehri’nin yeşil ve inanılmaz berrak suları üzerinde tekne keyfi yapmak. Yazın birbiri ardına geçen tekneler kışın daha seyrek geçiyor. Normalde kalabalık binilen teknelerde, kış aylarında bazen bir tek siz oluyorsunuz. Şehrin kış kasvetinden ve soğuğundan kaçmak, birkaç gün başka bir mevsime ışınlanmak için Akyaka güzel bir adres."
Kış havasından çıkmak için en güzel adres: ÇIRALI / ANTALYA --------------------
Türkiye’nin en güzel yerlerinden biri Çıralı. Üstelik kışı da en ılık geçen yerlerden… Bu iki özellik birleşince kış havasından çıkmak için de en ideal yerlerden biri oluyor. Çıralı, çevre bölgelerin kalabalığından ve yapılaşmasından nasibini almamış hâlâ doğayı en güzel haliyle yaşayabildiğiniz yerlerden.
Bulutsuz bir gecede yıldızlar, dokunacakmışsınız gibi görünüyor burada. Çevresini saran kayalıkların arasında Beydağları’nın gölgesinde uzanan upuzun kocaman sahili ve hemen arkasında neredeyse denize kadar gelen devasa çamlarıyla müthiş güzel bir yer.
“Yazın gölge aranan ve şemsiye olmadan oturulmayan bu sahilde, kış aylarında manzaraya karşı saatlerce oturmak mümkün” diyen Didem Mutçalıoğlu, “Üstelik kış aylarında bazı günler 20 derecenin üzerine çıkan havalara rast gelirseniz denize bile girme şansınız olabilir” dedi ve şu şekilde detaylandırdı:
“Kumsalın güney ucunda, gelmişken kesin gidip görülmesi gereken Olympos Antik Kenti kalıntıları bulunuyor. Çıralı’da sahilin hemen bittiği yerde sıralanmış küçük otellerde konaklayabileceğiniz gibi daha geride tepelerin arasında yeşillikler içinde kalan konaklama opsiyonlarını da tercih edebilirsiniz. Otellerin bir kısmı kışın kapasa da açık olan seçenekler her zaman oluyor.”
Didem Mutçalıoğlu, “Bölgede tarih MÖ 7000’lere kadar gidiyor. Burası, Kilikyalılar döneminde özellikle stratejik önem kazanmış limanıyla İç Anadolu’ya bağlanan yolların kavşak noktasıymış” dedi ve ekledi:
“Sonrasında da birçok medeniyetin toprakları olmuş. Daha girişinde sizi 2 bin yıllık Kleopatra Kapısı karşılıyor. Sonrasında ise her yerde tarihi yapılar çıkıyor karşınıza. Tarsus; Tarihi Tarsus Evleri, şehrin içinden geçen Roma Yolu, Tarihi Cami ve Kiliseleri ile çok zengin bir tarihi mirasa sahip. Bu kültür zenginliği yemeklerine de yansıyor. Özellikle buraya has ‘Humusu’ denemeden dönmeyin.”
Kışın baharı yaşamak: TARSUS / MERSİN-------------
“Kışın hem baharı yaşayalım hem de güzel Yemek yiyip tarihin içinde kaybolalım” derseniz doğru adres Tarsus. Türkiye’nin güneyinde Mersin ilinin en doğusunda kalan Tarsus’ta kışlar genelde ılık geçiyor. Özellikle tarihi yerleri görmeyi ve tarihi dokuların arasında dolaşmayı seviyorsanız burası tam size göre bir yer.
Sakin bir Tatil: ÜÇAĞIZ KÖYÜ / ANTALYA-------------
Türkiye’nin cennet köşelerinden biri olan Üçağız, antik adıyla Kekova, Akdeniz kıyısında doğallığını korumayı başarmış tarih, deniz ve doğanın iç içe olduğu bir yer.
Sıcacık insanlarıyla samimi bir ortamda sakin bir tatil yapmak istiyorsanız doğru adrestesiniz. Ayrıca Kekova dünyanın en güzel yürüyüş yollarından biri olan Likya Yolu’nun da bir parçası.
“Üçağız’dan yürüyerek ülkemizin en güzel köylerinden biri olan Kaleköy’e gidebilirsiniz” diyen gezgin ve seyahat yazarı Nurgül Büyükkalay “Kaleye vardığınız zaman karşınıza muhteşem bir manzara çıkıyor. Kaleden yöresel lezzetlerin ve hediyelik eşya tezgâhlarının süslediği dar sokaklardan sahile inerek manzaranın tadını çıkarabilirsiniz. Üçağız Köyü’nün hemen yanında yer alan adına MÖ 4. yüzyıldaki bir Likya yazıtında rastlanan Theimussa Antik Kenti, köyde görebileceğiniz bir diğer nokta” dedi.
Güneş hâlâ ısıtmaya devam ediyor: ADRASAN / ANTALYA-------------
Adrasan, masmavi denizin üç taraftan yemyeşil bir doğayla çevrelendiği, Akdeniz’in muhteşem bir koyunda yer alan güzellerinden biri. Sırtını Beydağları’na dayayan Adrasan’ın güneyinde Olympos, kuzey batısında ise Yanartaş var. Güneşin hâlâ ısıttığı bu mevsimde sessizliği ve sakinliği ile meşhur Adrasan’da kalabalıktan uzakta huzur dolu bir tatil yapabilirsiniz.
“Hem sahilde hem de orman içerisinde bisiklete binip, yürüyüş yapabileceğiniz harika yollar var” diyen Nurgül Büyükkalay şu önerilerde bulundu:
“Hatta güneşli bir havada denize bile girebilirsiniz. Tekne ile açılabilir, son dönemlerin en popüler yerlerinden Suluada’yı görebilirsiniz. Civardaki yakın yerleri gezmek isterseniz Olympos Antik Kenti, sönmeyen ateşiyle Yanartaş uğrayabileceğiniz yerler arasında. Konaklamak için portakal ağaçlarının arasında, kuş seslerine uyanacağınız çok sayıda bungalov seçenekleri var.”
‘Işık saçan’ kent: SİDE / ANTALYA-----------------
Birçok uygarlığın izlerini taşıyan Side, Antalya’da yolunuzu düşürmeniz gereken en güzel yerlerden biri. Antalya’ya 80, Manavgat’a ise 7 kilometre mesafede yer alıyor. Side çok önemli bir tarihe ve kültüre sahip.
Side’deki medeniyetlerin çok çeşitli Tanrılara tapmış olması bölgede çok farklı Tanrılara atfedilmiş tapınaklar inşa edilmesine neden olmuş. Bu da Apollon’ın ışık saçan kenti Side’yi başlı başına bir açık hava müzesine çevirmiş.
Nurgül Büyükkalay gezilecek yerlerle ilgili ise şu bilgileri paylaştı:
“Side Antik Kenti’nde antik bir hamam binası içinde yer alan Side Müzesi nadide eserleriyle kesinlikle zaman ayrılması gereken bir yer. Pamfilya’nın en önemli kentlerinden Side Antik Kenti ile antik kentin sütunlu caddesi üzerinde yer alan meşhur Apollon Tapınağı başlıca görmeniz gereken yerlerden. Bölgede yakalayacağınız en güzel fotoğraf karesi için günü Apollon Tapınağı’nda batırmalısınız.”
Yılın bu zamanı bir başka güzel: ADANA------------------
Toros Dağları’na sırtını dayamış eşsiz bir konuma sahip Adana… Özellikle yılın şu zamanı harika görüntülere sahne oluyor. “Adana’da Varda Köprüsü ve Kapıkaya kanyonu gezmek için en ideal noktalar. Birbirine bir hayli yakın olması da büyük kolaylık” diyen gezgin ve seyahat blog yazarı Bahar Gündoğdu, “Varda Köprüsü’nü Almanlar yaptığı için Alman Köprüsü olarak da biliniyor. Varda Köprüsü’nü tam karşıdan gören yerdeki kafelerde kahvenizi yudumlarken manzaranın tadını çıkarabilirsiniz” dedi ve ekledi:
“Burada kahvenizi içtiyseniz biraz yürüyüş yapmak size iyi gelecek. Kapıkaya Kanyonu’nun yüksek taş duvarlarının arasında yürürken doğanın ve suyun gücünü ve aslında biz insanoğlunun ne kadar küçük olduğunun en büyük kanıtı gibi yükseliyor gökyüzüne. Kış aylarında su yükseldiği için yürüyüş platformları çok işinize yarayacak. Manzaralara doyamayacaksınız.”
Dünyanın gözü olarak adlandırılıyor: AMASRA / BARTIN---------------
Çağ açıp çağ kapatan Fatih Sultan Mehmet’in bile eşsiz manzarasını gördüğü an yanında duran lalasına dönerek; “Lala, lala çeşm-i cihan bura mı ola?” diye dünyanın gözü, gözbebeği olarak nitelendirdiği Amasra, Bartın’ın şirin mi şirin bir ilçesi…
İstanbul’a 460, Ankara’ya ise 308 kilometre mesafede yer alıyor. Özellikle Ankara ve İstanbul’da oturanlar için tam bir hafta sonu kaçamağı adresi… Şu sıralar biraz fazla yağmur alsa da yine de büyük şehirlerdeki soğukla kıyaslandığında Amasra’da nispeten biraz daha ılıman bir havaya şahit olmak mümkün…
Gezgin ve seyahat yazarı Erdoğan Gümüş, “Tarih boyunca liman kenti özelliğini de taşıyan kasabanın dar sokaklarına atın kendinizi. Bizanslılar döneminde yapılan, Cenevizliler ve Osmanlılar döneminde değişiklik ve onarım gören Amasra Kalesi mutlaka görmeniz gereken tarihî yerlerinden” dedi ve şu önerilerde bulundu:
- Amasra’nın yarımada olarak birleştiği iki adadan biri Boztepe’dir. Boztepe tarihi Kemere Köprüsü sayesinde Amasra’ya bağlanıyor. Tam bir seyir teras özelliği ile fotoğraf tutkunlarının da vazgeçemediği adreslerden biri olan adada Deniz feneri ve Ağlayan Ağaç en fazla ilgi gören noktalar. Özellikle not almanızı isterim ki, gün batımı manzarasının en güzel izleneceği yerlerden biridir Boztepe…
- Adım adım dolaşmanın doyumsuz hazzına varacağınız Amasra’da görülmesi gereken en güzel kültürel eserlerden biri de sivil mimariye örnek yapılardan Edhem Ağa Konağı. Günümüzde mesken olarak kullanılan yapı, bir dönem Yeşilçam filmlerinden “Gönderilmemiş Mektuplar” filminin de çekimlerine ev sahipliği yapmış. Tescilli bir eser olan tarihi konak, özgün yapısıyla tarihe tanıklık ediyor adeta...
- Özellikle yine fotoğraf tutkunlarının vazgeçilmez adreslerinden Direkli Kaya, 7 metre uzunluğunda ve mermerden iskelesiyle bir hayli ilgi uyandırıyor. Hem panoramik açıdan hem gece ve gündüz görüntüsü, fotoğraf kareleri için muhteşem enstantaneler sunuyor. Bu nedenle uğramadan geçmemeniz gereken adreslerden birisi de Direkli Kaya…
- Tarihi Kemere Köprüsü, 17. yüzyıl Osmanlı Hamamı, Roma Eyalet Meclis Sarayı olarak inşa edilen ancak zamanla ticari amaçlarla kullanılan Bedesten, günümüzde kültür ve sanat evi olarak kullanılan Küçük Kilise (şapel), Helenistik, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait eserlerin teşhir edildiği tarihi binasıyla Amasra Müzesi, Roma İmparatoru Tiberius Germanicus Cladius adına yapılan ve Amasra’ya yaklaşık 4 kilometre mesafede yer alan Kuşkayası Yol Anıtı, Gürcüoluk Mağarası, Tavşan Adası görülmeye değer yerlerden bazıları.