İZMİR

RES'lerin keçileri!

İzmir'de yaşayan adrenalin tutkunu Hazel Kaya, rüzgar türbini ve gökdelen gibi onlarca metre yükseklikteki yapılarda çalışmayı gerektiren mesleğini yükseklik korkusuna rağmen başarıyla yürütüyor.

Yüksek yapılarda pratik ip sistemleri kullanarak çalışan 'iple erişim teknisyenleri`nden Hazel Kaya, mesleği Türkiye'de yapan az sayıdaki kadından biri olarak dikkati çekiyor.

Çocukluğundan beri adrenalin tutkusuyla ekstrem sporlara ilgi duyan 30 yaşındaki Kaya, 11 yıl önce başladığı üniversite öğrenimi sırasında dağcılık kulübüne üye oldu.

Kaya, ilk tırmanışında çok büyük korku yaşadı ancak arkadaşlarının desteğiyle vazgeçmedi.

Babasının yönlendirmesiyle iple erişim teknisyenliği eğitimi alan Kaya, böylece kendisine yeni bir iş alanı açtı.

Hazel Kaya, işi gereği bazen yüksekliği 100 metreyi bulan bir rüzgar türbininin iç ve dış kısımlarında, motor bölümü ya da kanadında bakım, güçlendirme, tamir, temizlik ve yüzey koruma işleri yapıyor.

Yıldırım düşmesi sonucu hasar gören türbinleri de onaran Kaya'nın görev yeri bazen de 250 metrede bir gökdelenin çatısı oluyor.

Yıldırım düşmesi sonucu hasar gören türbinleri de onaran Kaya'nın görev yeri bazen de 250 metrede bir gökdelenin çatısı oluyor.

Hazel Kaya, iple erişim teknisyenlerinin, klasik yöntemlerle tehlikeli ya da yüksek maliyetli yerlere özel ip teknikleri kullanarak erişip verilen görevleri gerçekleştirdiğini anlattı.

Bu teknik sayesinde yapıların kontrolü, bakım onarım işleri, riskli yüksekliklerdeki montajlar ve yamaçlarında problem olan sahalarda, erişimi güç olan noktalardaki işlerin hızlı, güvenli ve ekonomik bir şekilde yapılabildiğini kaydeden Kaya, Türkiye'de bu işte çalışan kadın sayısının 10'dan az olduğunu söyledi.

İşini severek yaptığını anlatan Kaya, "Bir keresinde yüksek bir binada, içerinden yapılamadığı için dışarıdan camları silikonluyordum. Benim onları duyduğumu fark etmeyen içerideki iki erkek arkadaş sohbet ederken biri 'ben evde silikon çekemiyorum, bu kız binanın dışında ip üzerinde nasıl yapıyor?' demişti. Bu beni gururlandırdı" diye konuştu.

En çok rüzgar türbinlerinde çalışmayı sevdiğini dile getiren Kaya, şöyle konuştu: "Türbin içindeki asansör yardımıyla yukarıya çıkıyoruz. Asansör arızalı ise türbindeki merdivenden tırmanıyoruz. Vinç yardımı ile ekipmanları türbinin kule üstündeki kısımlarından biri olan nacelleye (makine bölümü) çıkartıyoruz. Kanat uygun pozisyona geldiğinde türbin içindeki kilit sistemini kullanarak türbini istediğimiz pozisyonda sabitliyoruz. Sonra ipleri nacelle içindeki istasyon noktasına sabitleyerek kanattan aşağı atıyoruz. Naccellenin üstünden iniş noktasına ulaşmak için güvenlik amacıyla yerdeki noktalara bağlanarak yürüyoruz. İplere vardığımızda aşağı inmek için hazırlığımızı tamamlıyoruz ve işe koyuluyoruz."

Hayatlarının kullandıkları ekipmana emanet olduğuna değinen Kaya, görev yerine göre farklı ekipmanlar taşıdıklarını, ağırlıklarının 16 kilograma kadar ulaştığını aktardı.

Hayatlarının kullandıkları ekipmana emanet olduğuna değinen Kaya, görev yerine göre farklı ekipmanlar taşıdıklarını, ağırlıklarının 16 kilograma kadar ulaştığını aktardı.

"Çocukluğumdan beri yükseklik korkum var ama bir kemere, ipe bağlandığımda kendimi güvende hissediyorum. 200 metre yükseklikte bile çalışabiliyorum ama bazen babamla yürüyüşe gidiyoruz, uçurum kenarında fotoğraf çektirmek istiyoruz, ben korkuyorum, aşağı bile bakamıyorum. Sadece kemere bağlandığımda kendimi güvende hissediyorum. Yükseklik korkum o anda kayboluyor birden. Ekipmanlarımızın standardı olduğu için ekipmanlara güveniyoruz. Tedbiri alırsanız risk sıfır ama bir hata yaparsanız hayatınıza mal olabilir."