Klarnetin usta ismi Hüsnü Şenlendirici, 5 yıl önce, doğup büyüdüğü Bergama ile komşu Kınık ilçesini birbirine bağlayan karayolunun kenarında 10 dönümlük bir çiftlik satın aldı. İçinde yüzme havuzu ve bir villanın da bulunduğu Bakırçay Ovası'nın ortasındaki çiftliğinde 4 yıldır klarnet kampları düzenleyen Şenlendirici, aynı zamanda şehrin gürültüsünden uzak, doğayla baş başa bir yaşam sürüyor.
SEBZELERİMİ KENDİM YETİŞTİRİYORUM'
Ata topraklarında tarımla uğraşırken müzik çalışmalarına da devam ettiğini belirten Hüsnü Şenlendirici, "Toprağın besin zinciri için en başta gelen ve çok önem verilmesi gereken yer olduğunu düşünüyorum."
"Bu nedenle de ihtiyacım olan sebzelerin büyük bölümünü tamamen doğal bir şekilde kendim ekip, yetiştiriyorum. Zeytinden yağ çıkarıyorum. Gelen misafirlerime de bu zeytin ve yağdan hediye ediyorum."
"Hatta onlara 'bu zeytinler klarnet sesiyle olgunlaşmış zeytinler' diyorum. Çiftlikte 300 zeytin ağacının yanı sıra 200 de çeşitli türlerde meyve ağacımız var. Ailemle bunların bakımlarını yapıyoruz. Ekim ve bakım dönemlerimde, yetişemediği yerde dışarıdan gündelik işçi de çağırıyoruz. Corona virüs salgını nedeniyle yaşanan bu zor dönemde toprağa ve çiftçiye çok fazla sahip çıkılması gerekir. Onlar olmadan karnımızı doyuramayız. Onlar olmadan kalkınamayız. Eğer üretirsek var oluruz" dedi.
Fatih Portakal'ın eşi Armağan Portakal bir firmanın üst düzey yöneticisiyken işi bırakıp Seferihisar'da bir çiftlik satın almıştı. Organik tarım yapan çift, emekliliklerini burada geçirecekler.
Portakal, Seferihisar'da tarım yapıyor.
Fatih Portakal, FOX ana haberi sunarken her hafta sonu uçakla eşinin yanına gidiyordu. Fatih Portakal ve eşinin çiftliğinin ismi, Torlak çiftliği... Zeytin yetiştiren çift organik tarım yapıyor.
Portakal çifti zeytin yetiştiriyor, tavuk besliyor ve tam bir köylü gibi yaşıyor.
Portakal paylaştığı fotoğraflarda mutluluk ve huzur içinde olduğu gözüküyor.
Oyuncu Özgü Namal, anne olduktan sonra soluğu Muğla, Köyceğiz’de aldı.
2015 yılında, 400 bin TL ödeyerek 10 dönüm arazi satın alan ve buraya bir çiftlik evi yaptıran Namal, geçtiğimiz yıllarda tamamen Köyceğiz’e taşındı
Atilla Saral uzun süredir oturduğu İstanbul'daki lüks villasını ve cipini satıp Kuzey Ege'ye yerleşmişti. "Her şeye sıfırdan başlıyorum, şöhretli hayatı bırakıyorum" diyerek Küçükkuyu yolu üzerinde arazi alan Atilla Saral bir süre burada yaşadı. 15 metrekarelik konteyner ve 20 metrekarelik karavanda...
Şöyle anlatıyor seçiminin sebebini:
"Yeterince birikim yaptım ve artık yeter dedim. Ege’ye taşınarak kendime farklı bir hayat kurdum. Lüks evlerde oturmanın çok gereksiz olduğunu yıllar sonra öğrendim. Mutluluğu küçücük bir konteynerde buldum. Sabah kalkar kalkmaz denize atlıyorum. Zeytin ağaçlarım, sebzelerim, meyvelerim var. Her şeyimi kendim üretiyorum. Şehirde nefes alamıyorum, şehre indiğimde bir an önce Assos’a dönmek istiyorum. Önceden bir plajım ve bir beach restoranım vardı, işletiyordum. Şimdi 'Tavuklara yem mi versem' ya da 'Hayvanlarım ne durumda' diye düşünüyorum.
Maddi sıkıntılar olduğu için değil, daha güzel bir hayat için konteynere yerleştim. Üç tane daha evim var. Birini küçük ağaçlardan kendim inşa ettim. Diğerlerini ise kiraya veriyorum. Genelde yabancılar konaklıyor. Gelip görseler hepsi muazzam. Kalabalıktan uzak olmak, düşünebilmek, balık tutmak şahane. 52 yaşındayım! Artık gürültülü ortamlar, Beyoğlu’ndaki barlarda, kulüplerde gezmek bana göre değil. Tavuğumu, yumurtamı, ekmeğimi, sebzemi kendim üretiyorum. Herkes köyüne dönüp üretim yaparsa mutlu olur. Sessizlik ve hayat köylerde. Şehirde doğa yok. Her yer beton.
Buraya gelenler “Biz 365 gün boyunca buradaki beş günümüzü hayal ettik. Şimdi bitti, gidiyoruz” diyor. Çünkü gittikleri yer kalabalık, kimsenin birbirine anlayış göstermediği, insanların mutsuz olduğu bir yer. Bir de herkesin elinde telefon, sohbet etmeyi unuttuk. Ben açıkçası İstanbul’a geldiğimde telefona bakıyorum. Assos’a döndüğümde de sadece çalarsa bakıyorum."
90'lı yılların popüler şarkıcısı Ege uzun zamandır ortalarda yoktu. Ege, Bodrum Güvercinlik'te kendisi için ağaçtan ev yaptırdı. Yeni yaşamıyla ilgili olarak, "Şehir gürültüsünden uzak tek başıma ormanın içine yaşamayı seçtim. İnternetim yok, kargaşa yok, kavga yok. Bodrum'da haftanın 3 günü sahneye çıkıyorum. Market ihtiyacını görüp evime geliyorum. Doğayla iç içe yaşamak bana huzur veriyor" diyor.
Tek başına, ormanın içinde...
Hayko Cepkin 6 sene önce İstanbul’la ilişkisini kesti ve Güney’e, Selçuk’a yerleşti. Şirince’de açtığı kamp alanında çalışıyor. Yöre halkının çok sevdiği Cepkin, artık Selçuk’a belediye başkanı olmaya da sıcak bakıyor.
Şehit Er Yüksel Özülkü Caddesi’nin üzerinde Varil adını taşıyan bir kamp alanının üç ortağından biri müzisyen Hayko Cepkin.
2000 yılında Türkiye Güzeli ve ardından katıldığı yarışmada dünya üçüncüsü seçilen Yüksel Ak Rimer, 2005 yılında işadamı Osman Rimer ile evlenerek İzmir'e yerleşti. 11 yıldır İzmir Alaçatı'da yaşıyor. Çok da mutlu! "İstanbul'da çalışırken ve yaşarken daha stresli bir insandım. Buraya yerleştikten sonra daha sakin, huzurlu bir insan oldum" diyor.
Magazin gazeteciliğinin duayeni Şenay Düdek, 30 yılın ardından ailesiyle daha fazla vakit geçirebilmek ve dinlenmek için 7 yıl önce İzmir'e yerleşti.
Muğla'nın Milas ilçesindeki bir köye taşınan Özlem Tekin, burada 17 dönüm arazi üzerine bir ev yaptırdı. Hatta hatırlarsanız, şalvarıyla evini temizlerken objektiflere yakalanmıştı.Hayvanlara ve özellikle köpeklere olan düşkünlüğüyle bilinen Özlem Tekin, sosyal medyadan ve teknolojiden uzak duruyor. Twitter hesabına baktığımızda en son paylaşımının aylar önce olduğunu görüyoruz.
Anlayacağınız Özlem Tekin kafa dinliyor. Bir röportajında yeni hayatını şöyle anlatmıştı: “Cep telefonu da dahil olmak üzere hiçbir teknolojik alet kullanmıyorum. Tek eğlencem atımla köy kahvesine gidip okey oynamak. Beş köpeğim, bir at ve eşeğim var. Çiftliğimde mutluyum. Temizliğimi bile kendim yapıyorum. Bütün gün şalvar ve terlikle dolaşıyorum. Keşke bu hayatı daha önce seçseydim.” Son olarak da Özlem Tekin'in Bodrum’da kurulan bir köy pazarında tezgah satın aldığını öğrendik.
Tekin pazarda kendi çiftliğinde yetiştirdiği doğal ürünleri satacak.
Ünlü oyuncu Demet Evgar, Muğla’da eski bir köy evi satın aldı. 250 bin TL'ye aldığı evi restore ettirmek isteyen oyuncu, işlerinden fırsat buldukça soluğu orada almayı, stresini toprakla uğraşarak üzerinden atmayı planlıyor.
Başakşehir Teknik Direktörü Okan Buruk ile modacı eşi Nihan Buruk da köy hayatına göz kırpıyor. Bir süre önce İzmir-Urla’ya bağlı Barbaros Köyü’nde 2 bin 800 metrekarelik arsa alan çift buraya ev yaptırmayı planlıyor. Bir yandan da köyün kalkınması için uğraşıyor.
Nihan Buruk’un belediyenin açtığı resim atölyesinde sergilenen tabloların tamamını satın aldığı, çiftin verdikleri desteklerle köy halkının büyük sempatisini kazandığı söyleniyor.
Müge Boz Kazdağları’nın eteklerindeki Bayramiç’ten ahşap bir ev satın aldı. Kazdağları’nın bol oksijeni ve doğasıyla, Ege’nin, Akdeniz’in ve Marmara’nın iklimine sahip olması ve bazı arkadaşlarının da bu bölgede yaşıyor olmasının da bu tercihinde önemli rol oynadığını belirten Boz, satın aldığı evin fiyatını açıklamadı.
Müge Boz, kendi ürünü olan çikolata markası 'Boz Ayı'nın üretiminde kullanacağı ceviz ve bademleri de bu yöreden alıyor.
-Bu evde çikolata yapacak-
"HEP BİRLİKTE İZMİRLEŞTİK"
İzmir’e yerleştiğini, artık İzmirli olduğunu belirten İbrahim Tatlıses, basın mensuplarının “Sizi İzmir’e bağlayan nedir?” sorusuna, “Aşk” yanıtını verdi.
Tatlıses, “Yerleşmekle kalmadım, herkesi buraya getirdim. İzmir’in aşkı, İzmir’e olan sevgim. 35 sene buranın ekmeğini yedim; gördüm ki ben 40 sene boşu boşuna yaşamışım. İzmir’i seviyorum, İzmir de beni seviyor. Hep birlikte İzmirlileştik. Sevilmeyecek bir memleket değil” şeklinde konuştu.