Koronavirüsün uğramadığı dünyanın en uzak adası: İğne atsanız sesi duyulur
En yakın kara yerleşimine 3 bin kilometre uzaklıkta bir ada düşünün. Havaalanı yok. Bir gemiyi kaçırırsanız, uzun bir süre orada kalmanız gerekiyor. Koronavirüsün uğramadığı Tristan da Cunha adasına hoş geldiniz.
Ait olduğu adanın sakinliğini ve huzurunu tutkuyla seven Harold, "Burası o kadar sessiz ki, iğne atsanız sesi duyulur" diyor. Adanın oldukça güvenli olduğunu, kapıları kilitlemediklerini de ekliyor.
İngiltere'den belirli bir süreliğine görevle gelen bir doktor ve öğretmen de adada bulunuyor çünkü Tristan da Cunha, İngiliz Milletler Topluluğu'na bağlı.
Adada, küçük ve modern bir hastane ve daha da küçük bir okul mevcut. Yakın zamana kadar adanın tarım sorumlusu olarak çalışan Alasdair Wyllie, BBC'ye konuşarak, "Adadan ayrılmadığınız sürece, beraber okula gittiğiniz kişilerin hayatınız boyunca birlikte yaşayacağınız insanlar haline geldiğini fark ediyorsunuz" diyor.
Tristan da Cunha'nın 245 sakininin tamamı (son sayıma göre 133 kadın, 112 erkek), Edinburgh of the Seven Seas yerleşiminde oturuyor. Yerleşimde bir kafe, sosyal etkinlikler için bir salon, postane ve The Albatross isimli bir bar bulunuyor.
Elbette "daha hızlı" başka bir seçenek daha var: SA Agulhas gemisiyle 6 gün süren bir yolculuk planlayabilirsiniz. Ancak bu, yılda bir kez yapılıyor ve geminin yolcu kapasitesi oldukça sınırlı. İşte, Tristan da Cunha'ya ulaşım da oradan ayrılmak da bu kadar zor.
Güney Afrika'daki kısıtlamalar nedeniyle, Cape Town'dan adaya ürün taşıyan gemiler limandan ayrılamamış. Alasdair, "Zaten çoğu zaman kırılgan olan tedarik zinciri, ciddi şekilde etkilendi" diyor. Adada taze sebze ve meyve bir süreliğine bitmiş. Bu nadir rastlanan bir durum değil ancak salgın nedeniyle yeni tedariğin ne zaman gerçekleşeceği kimi zaman bilinemiyor.
Covid-19 dönemi: Meyve sebze yok, ıstakoz var
Uzak bir adada yaşamak, izole olmanızı kolaylaştırıyor. Coğrafya bunu sizin yerinize yapıyor çünkü. Adada yaşayan Fiona Kilpatrick, "Koronavirüs vakasının olmaması, salgından etkilenmediğimiz anlamına gelmiyor" diyor.
En çok sevilen sosyal aktivitelerden biri barbakü, ya da Güney Afrika'dan gelme bir gelenekle "Braai" yapmak. Müzik aletleri çalmak ve şarkı söylemek de ada yaşamının önemli bir parçası olagelmiş ancak ada sakinleri son zamanlarda "herkesin kendi ekranlarına gömüldüğünü" söylüyor.
Sahil boyunca sizi 3 kilometre öteye götüren bir yol var. Bu yolu takip ederek, güçlü rüzgarlara karşı taş duvarlarla çevrilmiş küçük tarım arazilerine ulaşabilirsiniz. Burada başta patates olmak üzere sebze yetiştirmek mümkün. Ada sakinleri buraya yaz aylarında, kırsal geziler yapmak için de uğruyor.
Başka bir ada sakini ise internet bağlantısının "genellikle çok kötü" olduğunu söylüyor. Adanın iyi bir özelliği ise, tüm denizaşırı telefon görüşmeleri -telefon çalıştığı zamanlarda- ücretsiz.
Hiçbir zaman bulmakta zorluk yaşamadıkları şey ise Tristan Istakozu. Adaya özgü ıstakozlar yakalanarak donduruluyor ve ihraç edilebiliyor. Istakoz, adanın gelirinin yüzde 70'ini oluşturuyor.