EGE

Kızlan Osmanlı Batığı tarihe ışık tutacak!

Kızlan Osmanlı Batığı kazı çalışmaları, Mavi Miras projesi kapsamında, Dokuz Eylül Üniversitesi Sualtı Araştırmaları Merkezi (SUDEMER) tarafından yürütülüyor. Bu yılki kazılarda, geminin kimliğini ve battığı dönemi aydınlatan önemli buluntulara ulaşıldı. Yeniçerilere ait 14 tüfek, yaklaşık 2 bin 500 kurşun misket ve patlamış top gülleleri, geminin çatışmaya girdiğini ortaya koyarken, Çin'in İslam pazarları için ürettiği düşünülen mavi boyalı porselen kase setleri, geminin özel bir görev veya diplomatik bir misyon taşıdığına işaret etti. Porselenlerin paketlenmiş halde bulunması nedeniyle hediyelik eşya olarak gemide taşındığının üzerinde duruluyor. Gemi personeline ve askerlere ait olduğu tahmin edilen pipo, şimşir taraklar, bakır kaplar, seramik testiler ve küpler de kazı alanında gün yüzüne çıkarıldı.

Muğla'nın Datça ilçesi açıklarında devam eden Kızlan Osmanlı Batığı kazı çalışmalarında, Osmanlı İmparatorluğu'na ait olduğu anlaşılan ve tarihin izlerini taşıyan yeni buluntular ortaya çıkarıldı. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy buluntuları sosyal medya hesabından duyururken, Kazı Başkanı Doç. Dr. Harun Özdaş, "Denizcilik tarihimize çok önemli veriler sunacak" dedi.

KIZLAN BATIĞI, TARİHE GEÇTİ Özellikle Tunus Djerba bölgesi üretimi seramiklerin varlığı, geminin çıkış noktasının Kuzey Afrika olabileceğini gösteriyor. Kızlan Batığı, Türkiye kara sularında ilk defa Yeniçeri askerlerinin yer aldığı bir Osmanlı gemisine ait kalıntıların ortaya çıkarıldığı kazı olarak tarihe geçti. Geminin sancak bordasından ahşap parçalar gün yüzüne çıkarılırken, yapım tekniğine dair önemli bilgilere de ulaşıldı. Tüm bulgular, geminin 17'nci yüzyılın ikinci yarısında, bir mücadele sonrasında battığını işaret ediyor. Kazı çalışmalarının 2025 yılında tamamlanması planlanıyor ve bu eşsiz keşif, Osmanlı denizcilik tarihine ışık tutacak yeni bilgilerin ortaya çıkmasını sağlayacak.

'BÜYÜK SÜPRİZLERLE KARŞILAŞTIK' Dokuz Eylül Üniversitesi SUDEMER Müdürü ve Kızlan Osmanlı Batığı Kazı Başkanı Doç. Dr. Harun Özdaş, batık üzerinde 1 aylık çalışma gerçekleştirdiklerini belirterek, "Büyük sürprizlerle karşılaştık. Batığı 2020'de tespit ettik. Uzun soluklu çalışmamızı bu yıl yaptık. Esas amaç, geminin omurgası ve kaburgalarını açarak ana plana ulaşmaktı. Çalışmalar sonucunda heyecanlandıran buluntular çıktı. En önemlileri Çin porselenleri ve ambarda istiflenmiş haldeki yeniçeri tüfekleri" dedi.

'GEMİ ÇATIŞMAYA MARUZ KALMIŞ' Doç. Dr. Özdaş, batığın içerisindeki buluntuların başlı başına bir zenginlik gösterdiğini ifade ederek, "Buluntuların zenginliği ve geminin kendisi bize 17'nci yüzyıldaki denizcilik tarihi için önemli bilgiler sunuyor. Türkiye kara sularında ilk defa yapılan bir çalışmada geminin yarısından fazlasını bulmuş durumdayız. Sadece gemi değil, içerisindeki buluntular başlı başına bir zenginlik gösteriyor. İçerisinde yeniçeri tüfekleri bulunan ve Çin porselenleri ile seyreden saray erkanı gibi görünüyor. Bunlar ilk belirlemeler. Belki de bir diplomat gemisi. Gemi çatışmaya maruz kalmış ve Datça kara sularında batmış" diye konuştu.

'MİLLİ TARİHİMİZ AÇISINDAN TEK ÖRNEK' Kızlan Osmanlı Batığı Kazı Başkanı Doç. Dr. Harun Özdaş, şöyle devam etti: "Kazımız, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın izni ile gerçekleşiyor. Çalışmalarımızın müzeye dönüştürülmesi konusunda düşüncelerimiz var. Ekibimizin tamamı yerli ve milli. Kullandığımız teknoloji de aynı şekilde. Türk üniversitesinin gerçekleştirdiği en kapsamlı çalışma. Milli tarihimiz açısından tek örnek. En kapsamlı Osmanlı batığı kazısı gerçekleşmiş oluyor. Denizcilik tarihimize çok önemli veriler sunacak."

BAKAN SOSYAL MEDYA HESABINDAN PAYLAŞTI Öte yandan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, sosyal medya hesabından buluntularla ilgili paylaşımda bulunup, "Muğla'nın Datça kıyılarında Mavi Miras Projesi kapsamında devam eden Kızlan Osmanlı Batığı kazısında tarihe ışık tutacak eşsiz buluntulara ulaştık. Yeniçerilere ait tüfekler, kurşun mermiler, patlamış top gülleleri ve ilk günkü haliyle, bazıları paketli halde bulunan Çin porselenleri, geminin bir çatışma sonrası battığını ve diplomatik ya da özel bir görevde olduğunu ortaya koyuyor. Bu önemli keşif, Osmanlı denizcilik tarihine yeni bir sayfa ekleyecek. Engin mavinin derinliklerinden tarihin derinliklerine açılacak bu özel çalışmada emeği geçen Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ve Dokuz Eylül Üniversitesi'nden ekiplerimize yürekten teşekkür ediyorum" dedi. (DHA)