ABD Başkanı Barack Obama, Beyaz Saray geçirdiği 7 yılın ardından ülkesinde ilk kez bir camiyi ziyaret ederek, “Buraya Amerikalı Müslümanların yeterince duymadıkları iki sözcüğü söylemeye geldim, o da teşekkür etmek" dedi.
Obama, içerisinde eğitim ve sağlık hizmetleri de verilen Baltimore İslam Toplumu’ndaki camiyi ziyaret etti. Müslüman toplumun önde gelen liderleriyle yuvarlak masa toplantısı gerçekleştiren Obama, toplantının ardından ülkesinde inanç özgürlüğünün korunmasına yönelik konuşma yaptı.
İslam’ın barış dini olduğunu vurgulayan Obama, içinde bulundukları caminin de ülkedeki diğerleri gibi ABD’nin bir parçası olduğunu söyledi. Obama, Amerikalılardan hiçbir camiyi ziyaret etmemiş olanlara seslenerek, Baltimore İslam Toplumu camisinin de sinagog ve kiliseler gibi diğer ibadethanelerden farkı olmadığını kaydetti.
Obama, ABD’deki Müslüman toplumunun birkaç milyon olduğunu anımsatarak, Amerikalıların genel olarak Müslümanları yeterince tanımadıklarına, daha çok medyada yer alan terör eylemlerinden dolayı Müslümanların adlarını duyduklarına vurgu yaptı.
ABD'deki 11 Eylül saldırısının ardından ve özellikle de Fransa’nın başkenti Paris ile San Bernardino’da meydana gelen terör saldırılarından sonra terör eylemlerinin inançlarla ilişkilendirildiğini dile getiren Obama, son dönemde Amerikalı Müslümanlara karşı artan söylemlere de karşı çıktı. Obama, “Müslüman Amerikalılara yönelik hoş görülemeyecek siyasi bir retoriği duyuyoruz ki, bunun ülkemizde yeri yok” ifadesini kullandı.
ABD’deki camilerin, başörtüsü takan kadınların hedef alındığını, çocukların aşağılandığını, mescitlerin tahrip edildiğini aktaran Obama, Amerikalı Müslümanların da aslında ülkeleri için olağanüstü işler yapan kişiler olduğunu kaydetti. Bu kişilerin çocuklarının ebeveynlerine “bu ülkeden çıkarılmaya mı zorlanacaklarına, kendilerine niçin bu tür muamelede bulunulduğuna” dair sorular sorduklarını belirten Obama, “Bunlar çocuklarla yapılması gereken konuşmalar olmamalı. Bu ülkede değil, bu zamanda değil” dedi.
Obama, kendilerini ülkede ikinci sınıf hissettiklerini ifade eden birçok kişiden mektuplar aldığı bilgisini vererek, bunun ülkesinde kabul edilemeyecek bir durum olduğunu söyledi. “Biz büyük bir ABD ailesiyiz ve bu ülkede hiç kimse ikinci sınıf vatandaş muamelesi görmemeli” diyen Obama, Müslümanların topluma katkılarından övgüyle söz ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Buraya Amerikalı Müslümanların yeterince duymadıkları iki sözcüğü söylemeye geldim, o da teşekkür etmek. Toplumumuza hizmetlerinizden dolayı teşekkürler, bizi güçlü ve birlikte tutan desteklerinizden ve bizi bütün bir Amerikan ailesi olarak tutan yardımlarınızdan dolayı teşekkür ederim.”
Obama, Müslümanların, kuruluşundan bu yana ABD'nin bir parçası olduğunu vurgulayarak, eski başkanlardan Thomas Jefferson ve John Adams’ın kendilerine ait Kuran-ı Kerim nüshalarının bulunduğunu, Benjamin Franklin'in ise dönemin İstanbul müftüsünden kendilerine vaaz vermek üzere bir din görevlisi göndermesini istediğini hatırlattı.
Müslümanların, emniyet, istihbarat ve orduda görev alarak ABD'yi güvende tutmak için çabalayan insanlar olduklarını ve bu ülkenin özgürlüğü için mücadele verdiklerini ifade eden Obama, ülkesi için çarpışan bazı Müslüman askerlerin de Arlington’daki devlet mezarlığında yattığını kaydetti. ABD Başkanı Obama, ayrıca ABD’ye katkı sunan aralarında Prof. Dr. Aziz Sancar’ın da yer aldığı Nobel ödüllü Müslüman bilim adamalarını isim vermeden övdü.
İslam sözcüğünün, barış anlamına gelen “selam” kökeninden geldiğinin altını çizen Obama, "Esselamu Aleykum, barış üzerinize olsun demek. İslam bir barış dinidir” dedi. Dolayısıyla İslam’ın terörizmi yasakladığına da işaret eden Obama, “İslam, diğerlerine karşı saygı duyulmasını isteyen geleneğe sahiptir” ifadesini kullandı.