İzmir'in Arif dedesi... 0-6 yaşa ücretsiz dondurma
Makedonya göçmeni olan Arif Suyolcu (68), 9 yaşında ilçedeki bir pastanede çırak olarak başladığı mesleğinde ustalaştıktan sonra Bostanlı Çarşısı'nda 1983 yılında kendi dükkanını açtı.
Doğal malzemelerle yaptığı dondurmalarıyla müşteri kitlesi edinen Arif Suyolcu'nun asıl ünü çocuklara ücretsiz dondurma vermesiyle yayıldı.
Çocuklara sevgisiyle öne çıkan ve onlara sağlıklı ürünler yedirmek isteyen Suyolcu, meslek hayatına başladığı dönemlerden bu yana 0-6 yaş grubundaki çocuklara ücretsiz dondurma ikramında bulunuyor. İki çocuk babası Suyolcu, dükkanına gelen çocuklarla sohbet edip oyun oynamayı da ihmal etmiyor.
Suyolcu, kendisine "Arif Dede", "Dondurma Dede", "Süt Dede", "Pala Dede" diye seslenen çocukların çizdiği resimleri de dükkanında sergiliyor.
Arif Suyolcu, AA muhabirine, hayatta çocukların mutluluğundan başka bir şeye ihtiyacının olmadığını söyledi.
İzmir'in Karşıyaka ilçesinde yarım asırdır dondurmacılık yapan Arif Suyolcu, 0-6 yaş grubundaki çocuklara ücretsiz verdiği dondurmayla çocukların sevgisini kazanıyor.
Çocuklarla arasındaki diyaloğunu anlatan Suyolcu, "Burada olmadığım zaman tezgahtarım hemen görüntülü arıyor. "Arif Bey, çocuklar size resim göndermiş." diyor. Çocuklarla karşılıklı konuşuyorum el sallıyorlar, öpücük atıp resimlerini bırakıyorlar. İlk dükkanda da 0-6 yaş grubundaki yavrularımıza para almadan veriyordum. Geçen gün yorumlarda bir şey okudum. Diyordu ki, 'Babam beni o amcaya götürüyordu. O amca benden dondurma parası almıyordu. Şimdi ben Arif amcaya, kendi çocuğumu götürüyorum. Arif amca, ondan da para almıyor.' Beni bu mutlu ediyor." diye konuştu.
Suyolcu, hayatta 1,5 yaşındaki bir çocuğa dondurma yedirmek kadar güzel bir şeyin olmadığını ifade ederek, "O çocuk dondurmayı yaladıktan sonra annesinin elinden dondurmayı kapıyor. Sonra o çocuğun elinden dondurmayı alamıyorsunuz. O ailenin mutluluğu, çocuğun mutluluğunu milyonlara değişmem. Benim parayla işim yok." dedi.
Çocuklarla arasında özel bir bağ olduğunu dile getiren Suyolcu, şunları kaydetti:
"Çocuklar benim enerjim. Onlar benim bereketim. Onlardan enerji alıyorum. Çocuklar buraya geliyor. Onlarla oyunlar, saklambaç oynuyorum. En sonunda annenin biri dedi ki, 'Arif amca yapma, bunlarla saklambaç oynuyorsun. Eşim yorgun geliyor. Arif amca bizle saklambaç oynuyor, sen bizle neden oynamıyorsun.' diye başımızın etini yiyorlar.' Yani bu kadar çocuklara ilgim var. Belki de bu kadar bereketi Allah bana bu çocukların sayesinde veriyor. Buna da kalben inanıyorum."