SPOR

İzmir'de pistlerde başlayan aşk şampiyon çocuklar yetiştirdi

Sporun içerisine çocuklarını da katarak devam ettiklerini aktaran 49 yaşındaki çalıştırıcı, yarışmalara katılmaya bir süre ara verdiğini ve bu sürede kendisini antrenörlük noktasında yetiştirdiğini aktardı.

Sporla lise yıllarında, beden eğitimi öğretmenlerinin yönlendirmesiyle başlayan Hanife ve Murat Sancak çifti, atletizm pistinde rakiplerini geride bırakarak bir çok madalya ve derece elde etti. Başarılarını evlilikle taçlandıran sporcular, atletizme olan aşklarını antrenör olarak sürdürüp milli takıma hem çocuklarını hem de öğrencilerini kazandırdı.

Milli Takım ve Türkiye Olimpiyat Hazırlık Merkezi (TOHM) atletizm antrenörü Hanife Sancak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, uzun yıllar Karşıyakaspor Kulübünde atletizm takımında yarışmalara katıldığını ve eşi Murat ile de pistlerde tanıştığını belirtti.

İzmir'de atletizm pistinde tanışarak hayatlarını birleştiren ve milli formalarıyla uluslararası yarışmalarda elde ettikleri derecelerle Türk bayrağını dalgalandıran Hanife-Murat Sancak çifti, bayrağı kendileri gibi milli formayla ter döken 2 çocuğuna ve öğrencilerine devretmenin gururunu yaşıyor

Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi son sınıf öğrencisi olan ve milli takım formasıyla atletizm de bir çok derece elde eden Berfe Sancak (23), koşu pistine ilk başlarda bir oyun şeklinde yaklaştığını zamanla bunun bir tutkuya dönüştüğünü söyledi. Babasının antrenörlüğünde girdiği yarışmalarda derece elde ettiğini ve 2012 yılında ilk defa milli takıma seçildiğini anlatan Berfe, "Pistlere çıkmamda anne ve babamın spora ve birbirlerine olan aşkı çok büyük etken oldu." dedi.

Berfe, Berlin'de yapılacak olan Avrupa Büyükler Şampiyonasında ve 2020 yılındaki olimpiyatlarda derece elde etmek istediğini çalışmalarını bu kapsamda sürdürdüğünü aktararak, anne ve babasının antrenör olmasından dolayı disiplinli bir yaşam sürdüğünü bunun da başarıyı getirdiğini söyledi. Sancak, yakın arkadaşlarının kendilerine 'süper aile' yakıştırmasını yaptığını belirterek, eğitimle sporun aynı zamanda yürüyebileceğini kaydetti.

Lise 3'üncü sınıf öğrencisi Tibet ise spora 2 yıl önce başladığını ve bu yıl milli takım hazırlık kamplarına seçildiğini belirtti.

Küçük yaştan itibaren ailesiyle pistlere geldiğini ve bu spora başlamasında ailesinin etkisinin büyük olduğunu vurgulayan Tibet, "Buraya geldiğim için çok mutluyum iyi ki de gelmişim. Bu yaşta milli takım formasını giymek benim için gurur verici. Annem, babam ve ablam da bu formayı giydi onları çok örnek alıyorum. Bu sene Avrupa şampiyonası var, ona hazırlanıyorum her sporcu gibi benim de hedefim olimpiyatlar ve dünya şampiyonası, büyük hedeflerim var inşallah buna ulaşırım." şeklinde görüş belirtti.

Hanife Sancak, 40 yaşından sonra milli takım formasıyla master atlet olarak yarışmalara katıldığını Türkiye'de ve Avrupa'daki yarışmalarda dereceler yaptığını anlatarak, "Eşimle biz bir yarışmada tanıştık, İzmir karması olarak gittiğimiz Konya'da lig denen yarışlarda tanıştık, o dönemde ikimizde çok gençtik, spor hayatımıza önem veriyorduk. Yaşımız ilerledikçe evliliğe karar verdik bu şekilde devam etti. Çocuklarımızı da sporun içerisine katmak için pistlerden hiç ayrılmadık, devam ettik." dedi.

Evliliğin ilk yıllarında da çocuklarının sporcu olmasının hayalini kurduklarını anlatan Sancak, çocuklarını pistte tutmak için onlarla sürekli ilgilendiklerin söyledi. Sancak, kendisinin ve eşinin yanı sıra çocuklarının da milli takıma seçilmesinin gurur verici bir şey olduğunu anlatarak, "Çocuklarımın milli takımda olması çok gurur verici bir duygu. Biz de spor yaptık, orada heyecan ve gurur duyduk ama çocuklarımızla duyduğumuz gurur çok daha fazla. Kendi çocuklarımızın ve yetiştirdiğimiz çocukların başarıları bizi çok daha fazla mutlu ediyor." diye konuştu.

Milli takım ve TOHM antrenörü Murat Sancak, atletizme başladığı ilk dönemlerde ailesinden gizli olarak çalışmalara katıldığını ve bu durumun milli takıma seçilene kadar saklı kaldığını söyledi. Sancak, çocukları için evde 'baba', sahada 'hoca' olduğunu anlatarak, pistlerde çocukları ve öğrencileri arasında ayrım yapmadan çalışmaları sürdürdüklerini ifade etti. Milli formayı taşıyan bütün çocuklar için büyük heyecan taşıdığını aktaran Sancak, şunları söyledi: "Benim 1978 yılında başlayan atletizm aşkım daha sonra eşimle, arkasından gelen kızım ve oğlumla devam eden bir bayrak yarışı niteliğinde. Biz atletizm pistinde eşimle çok uzun yıllar vakit geçirdik, bunun en büyük sebebi çocuklarımızın devam ettirmesiydi, bu bize ayrı bir gurur verdi. Bizimle başlayan aşk, bayrak yarışı şeklinde çocuklarımıza inşallah daha sonra da onların çocuklarına kadar devam etmesi."