İzmir'de iki öğretmen azmetti... Çocukların yüzü güldü...
İzmir’in Bayraklı İlçesi’nde, ilkokul öğretmenleri 35 yaşındaki Uğraş Demir ve 40 yaşındaki Tolga Taşköprü, görev yaptıkları sınıfı renklerin psikolojik etkisini gözönüne bulundurarak boyadı. Kitaplar, rafları öğrencilerin boylarına uygun dolaplara konuldu, kesme yapıştırma becerileri için atölye masası kuruldu. Sıraların üzerine ilgi çekici örtüler serildi. Öğretmenler bu çalışmada etkili bir sınıfla öğrenci başarısını artırmayı hedefledi.
Bayraklı Kurtuluş İpek İşeri İlkokulu öğretmenleri Uğraş Demir ve Tolga Taşköprü, 2 ve 3'üncü sınıf öğrencilerine sabahçı ve öğlenci olarak eğitim veriyor. İki öğretmen yaz tatilinde sınıfın fiziksel yapısını iyileştirmek için çalıştı. Sıralar zımparalandı ve tahta kısımları yeşile. metal kısımları pembeye boyandı. Sınıfın duvarları renklerin psikolojik etkisine göre şekillendi. Mavinin sakinlik, sarının işbirliğini artırma etkisi duvarlara yansıdı. Kapılar tamir edildi ve sıralarla aynı rengi aldı. Kalorifer peteklerinden pencere pervazlarına kadar her şey elden geçirildi, onarıldı ve renlendirildi. Panolar düzenlendi, rafları öğrencilerin boylarına uygun olan dolaplardan kütüphane oluşturuldu. Üzerinde ilgi çekici desenlerin yer aldığı sıra örtüleri serildi, öğrencilerin becerilerini geliştirmeleri için atölye masası kuruldu. Öğretmenler bu yaptıklarıyla etkili bir sınıfla öğrenci başarısını artırmayı hedefledi.
Kurtuluş İpek İşeri İlkokulu’nda 3 yıldır görev yapan 13 yıllık sınıf öğretmeni Uğraş Demir, şunları söyledi:
“Eğitimciler çok iyi bilir ki herkes kendi hızında öğrenir. Her bireyin ilgi, yetenek ve becerileri farklıdır. Çocukların yetenek ve becerilerine, ilgi ve isteklerine hitap edebilen yapılandırılmış bir öğrenme ortamının etkisi yadsınamaz. Yapılan araştırmalar göstermiştir ki sadece etkili bir sınıf tasarımı bile öğrenci başarısını yüzde 16 oranında artırabilmektedir. Burada sınıfın rengi, ışığı, iklimi, sınıfta öğrenmeyi destekleyici materyallere ve ortamlara serbestçe-kolayca ulaşabilme gibi ilkeler önemli yer tutar. Elimizdeki ürünleri kullanarak, onları dönüştürüp yenileyerek etkili bir öğrenme ortamı oluşturduğumuzu düşünüyorum. Ancak işin henüz başındayız. Bu ortamda güzel işler ve projeler çıkması en büyük amacımız ve beklentimiz."
ULAŞILABİLİR OLMASI ÖN PLANA ALINDI
Aynı okulda 13 yıldır görev yapan 19 yıllık sınıf öğretmeni Tolga Taşköprü ise, sınıfı tasarlarken kullanılan malzemelerin ulaşılabilir olmasına özen gösterdiklerini belirterek öğrencilerin sınıfın yeni halini çok sevdiklerini anlattı. Taşköprü, şöyle konuştu:
“Çocuklar bir şeyleri kesmeyi, yapıştırmayı, boyamayı, yeni şeyler üretmeyi çok seviyorlar. Bu becerilerinin sonuna kadar desteklenmesinden yanayım. Sınıf içerisinde sabit bir atölye masası olması uzun zamandır beni heyecanlandıran bir fikirdi. O yüzden üretim masası oluşturduk. Kitaplar öğrenmede çok önemli. Bu yüzden her an ulaşılabilir olmalı ve çocukların beklentilerine cevap verebilmeli. İş değişikliği yapan bir arkadaşım ofisinden çıkan bazı mobilyaları sınıfımda kullanmak üzere verebileceğini söyledi. Bu parçalarla sınıftan ayrılmış, rahatça oturup kitap okunabilen, sınıf içinde küçük bir butik kütüphane yaptık. Öğrencilerimizin kendilerine ait dolapları yoktu. Yine edindiğimiz malzemelerden öğrenci dolabı ve sergi panoları yaptık. Öğrenciler buralara eşyalarını koyabilecekler ya da ürettikleri ürünleri burada sergileyebilecekler."