EKONOMİ

Depremzedeler için asgari ücret formülü: İki seçenek masada

Deprem bölgesinde çalışanların gelirinin artırılması ve istihdam teşviki için, brüt asgari ücretin net ücret olarak ödenmesi formülü gündemde. Ekonomim'de yer alan habere göre, depremzede illerde istihdamı desteklemeye yönelik ‘brüt asgari ücretin net olarak ödenmesi’ talebi gündeme geldi. İş çevrelerinden gelen talep kabul edilirse, 11 depremzede kentinde asgari ücret 11 bin 759 liraya yükselecek.

Türkiye ekonomisinin yüzde 10’unu oluşturan deprem bölgesindeki 11 ilde meydana gelen hasarlar, sanayi üretiminde olumsuz etki yaparken, deprem sebebiyle işgücünün önemli bölümünün başka illere göç etmesi de üretimi aksattı. Bölgedeki işverenler ise üretime devam edebilecek tesislerin eleman azlığı sebebiyle üretimini aksatmaması için, SGK primlerinin belirli bir süre için SGK yerine işçiye ödenmesi talebinde bulunuyorlar. EKONOMİ’nin edindiği bilgilere göre ekonomi yönetimi de bu konuda bir çalışma başlattı.

Depremzede işçilerin ücret yönünden desteklenmesi noktasında ekonomi yönetiminin önünde iki seçenek bulunuyor. Bunlardan bir tanesi ödemelerin asgari ücretin brütü kadarki kısmına ilişkin prim muafiyeti sağlanması yönünde. Yani yüzde 14’lük SGK primi ve yüzde 1’lik işsizlik sigortası primi alınmayacak.

Asgari ücret 1 Ocak 2023’ten itibaren geçerli olmak üzere 10.008 lira olarak belirlenmişti. Bundan yüzde 14 SGK primi( 1401 lira), yüzde 1 işsizlik sigortası primi (100 lira) olmak üzere 1501.20 liralık kesinti yapılıyordu. Başka bir ifade ile bu seçenek tercih edilirse, deprem bölgesindeki bir asgari ücretlinin eline 10.008 lira geçecek.

TALEP KABUL EDİLİRSE ASGARİ ÜCRET 11.759 LİRA OLACAK Ancak asgari ücretin işverene maliyeti ise bu tutar üzerinden yüzde 15.5 işveren payı (1551 lira) ve yüzde 2 işveren işsizlik sigortası primi (200 lira) eklenmesiyle 11.759 lira kesiliyordu. İşverenler işçilerin işyerlerinde kalmasını sağlamak amacıyla, belirli süreliğine de olsa işverenin SGK ve işsizlik sigortası primi paylarının da doğrudan çalışana ödenmesini talep ediyordu. Bu talep kabul edilirse, bölgedeki asgari ücretlinin eline 11.759 lira geçecek. Üzerinde ücret alanların ise aradaki fark kadarlık kısmı için muafiyet sağlanacak.

Daha önce çıkarılan bir OHAL kararnamesi ile depremde zarar gören işyerleri için kısa çalışma ödeneği ve nakdi ücret desteği verilmeye başlanmıştı. 22 Şubat tarihli 125 sayılı Kararnameye göre yıkılmış veya ağır hasarlı işyerleri için uygunluk tespiti tamamlanmaksızın kısa çalışma ödeneği verilmesi öngörülmüştü. Deprem sebebiyle işyeri yıkılan işçilere ise günlük 133,44 lira düzeyinde nakdi ücret desteği verilmeye başlanmıştı.

BÖLGEDEN GÖÇ EDENLERİN SAYISI 2 MİLYONU AŞTI Evi depremde hasar görenler, çadırkent veya konteynerkentlerde yer bulamadıysa, başka illere göç ettiler. Resmi bir açıklama yapılmasa da bu durumda göç ederek başka illerde AFAD kaydı yaptıranların sayısının 2 milyonu geçtiği ifade ediliyor. Bu durum doğal olarak depremden hasar görmese bile sanayi üretim yerlerinde ciddi anlamda istihdam kaybına yol açtı. Başka bir ifade ile hasarsız olan işyerleri bile eleman yokluğu sebebiyle tam kapasite ile çalışamaz duruma geldi.

Eleman yetersizliği nedeniyle deprem bölgesindeki sanayi üretiminde aksama yaşanmaması için işçilerin bölgede kalmalarını cazip hale getirecek formül arayışları kapsamında ücret desteği yanı sıra barınma desteğinin de verilmesi gerekiyor. OHAL kapsamında çıkarılan 136 sayılı kararname ile OSB’lerde çalışanların geçici barınması amacıyla konteyner ve prefabrik yapıların kurulumu, altyapısı Sanayi Bakanlığı tarafından kredilendirilmesi veya geri ödemesiz desteklenmesi hükme bağlandı. Asgari ücretle ilgili daha önce yapılan düzenlemeyle asgari ücret ve bunun üzerindeki ücretlerin asgari ücrete karşılık gelen kısmı vergi dışı bırakılmıştı. Yani çalışana yapılan ödemenin asgari ücret kadarlık kısmı için gelir vergisi kesintisi yapılmıyordu. Dolayısıyla çalışanlara yönelik bu kapsamda bir desteğe karar verilmesi halinde, herhangi bir kanunda değişikliğe ihtiyaç olmayacağı için OHAL kapsamında çıkarılacak bir kararname ile bu sorun çözülebilecek. Anayasa’nın ‘Olağanüstü hallerde yönetim’ başlıklı 119. Maddesi, olağanüstü hallerde Cumhurbaşkanı, olağanüstü halin gerekli kıldığı konularda, 104 üncü maddenin 17. fıkrasının 2. cümlesinde belirtilen sınırlamalara tabi olmaksızın Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarma yetkisi veriyor.

Bu arada Ankara Sanayi Odası(ASO) Başkanı Seyit Ardıç, deprem bölgesinde istihdam kaybının önlenmesi amacıyla üyelerinin de desteğiyle bir “Geçici tersine göç” kampanyası başlatmıştı. Ardıç, ekonomi aracılığıyla kamuoyuna duyurduğu kampanya kapsamında, deprem bölgesindeki sanayicilerin talepleri doğrultusunda Ankara’daki sanayi kuruluşlarının ihtiyaç duyulan elemanları geçici süreyle bölgede istihdam edilmesi öngörülüyordu. Sistem, bölgeye gönderilecek işçilerin ücretleri ve barınmaları gönderen işveren tarafından karşılanması şeklinde işleyecek.