MAGAZİN

Belgin Doruk'un peri masalından akıl hastanesine uzanan hayatı

Belgin Doruk’un hayatı hüzünle dokunur. İki eşinde de sevgiyi bulamaz. Yalnızlık diz boyudur. Bunalım hayat arkadaşıdır. Teselliyi kadehlerde arar. Zayıflama ilaçları sinir sistemini yıkar akıl hastanesine düşer. 59 yaşında öldüğünde geride bir yıldızın dramı kalır. Oysa... Her şey güzel başlamıştı...

Ankara’da ziraat mühendisi Hasan Doruk ile evli Refet Hanım doğacak kızının gamzeli olmasını ister. Bu yüzden bol bol ayva yer. 28 Haziran 1936’da gamzeli Belgin doğar. Aile Hasan Bey’in tayiniyle İstanbul’a taşınır. Refet Hanım sinema tutkunudur.

Kızını ilk kez 5 yaşındayken sinemaya götürür. Ceylan gözlü, hokka burunlu, benli Belgin büyürken güzelliğiyle dikkati çeker. 1952’de ‘Yıldız’ dergisi oyuncu yarışması düzenler. Artist resimleri biriktiren Belgin dergiye gizlice fotoğrafını yollar.

Finale kalınca babası çok kızar. Annesinin desteğiyle yarışmaya katılır. Jüride yapımcı, yönetmen Faruk Kenç de vardır. Kızlar arasında birinci olur. Belgin dergiye kapak olunca gittiği okulun yönetimi resti çeker: Ya okul ya sinema! Sinemayı tercih eder Belgin. Henüz 16 yaşındadır. İlk filmini Faruk Genç yönetir. İlk kazancı 1500 liradır. 17 yaşında peş peşe filmler çevirirken Türkiye Güzellik Yarışması’nda ikinci olur. Avrupa Güzellik Yarışması’nda üçüncü seçilir.

Belgin’e kendisinden 27 yaş büyük Faruk Kenç evlilik teklif eder. Genç kız da aşıktır ona. Refet Hanım “O senin baban yaşında” diyerek itiraz eder. Aldırmaz Belgin. Rüştünü ispat ettiği gün Faruk Kenç ile evlenir. Karı-koca ilk yıl çok mutludur. Boğaz’a bakan balkonda mehtaplı gecelerde romantizm yaşarlar. Enver Paşa’nın yeğeni olan Faruk Kenç’in evi antika doludur.

Belgin prenses gibidir. Lüks içinde yüzer. At biner, balolara, davetlere koşar. Giysileri Paris’ten gelir. Yüzlerce ayakkabısı vardır. 19 yaşında Zeki Müren ile ‘Son Beste’ filminde oynar. Bunu Zeki Müren’li iki film takip eder. Ama mutluluk kısa sürer.

Olgun kocası hayatı öğretse de ona tepeden bakar. Genç kadın sevgiyi bulamaz. Hamileliği de problem olur. Kocası “Hamilelik için erken” der ve çocuğu aldırmak ister. Savaşı Belgin kazanır. 1955’te kızı doğar. Sürekli film çeviren Belgin bebeğiyle ilgilenemediği için çok üzülür.

Belgin Doruk kilosunu zayıflama ilaçlarıyla kontrol altında tutar. Birsel Film 1961’de ‘Küçük Hanımefendi’ filmlerinin ilkini çeker. Ayhan Işık’lı film serisi gişe rekorları kırar. Ama mutlu değildir yıldız. Yeni kocasında da sevgiyi bulamaz. Sevgiyi arayan kadın hep yalnızdır. Duygularını yaşayamaz.

VE ELVEDA... Özdemir Birsel 70’lerin başında iflas eder. Belgin Doruk’un yalnızlığına, mutsuzluğuna ekonomik sarsıntı eklenir. 120 kiloya çıkan yıldız evine kapanır. Bir gece çok sayıda ilaç içip intihara kalkışır. Son anda kurtarılır. Belgin Doruk 27 Mart 1995’te evinde kalp krizinden öldüğünde yine yalnızdır.

Şirkete gittiğinde yapımcı Özdemir Birsel’in kaçamak bakışlarını üstünde hisseder. Film çekilirken oyuncuyla yapımcı birbirine aşık olur. Belgin Doruk eve dönünce bir kadeh konyak içer. Kocasına “Aşık oldum, beni affet” der, ayrılır. 7 Mayıs 1961’de Özdemir Birsel ile evlenir. Balayına gitmezler. Yeni kocası işkoliktir.

1967’de oğlu doğar. ‘Pat’ adlı zayıflama ilacını kullanmaya başlar. İlaçtaki ‘Amfetamin’ maddesinin bilincinde değildir. Amfetamin sinir sistemini bozan bir uyuşturucudur.

Özdemir Birsel’in yoğun iş temposu Belgin Doruk’u iyice bunaltır. Teselliyi içkide arar. Şarkıcılık teklifi alır. İlacın etkisiyle kendini operacı gibi hissedip kabul eder. Müzik dersi almasını öneren Zeki Müren’i dinlemez. Amfetamin başka alemlere uçurur. Sahnedeki ilk gecesinde şarkı yerine şiir okumaya başlar. Müzisyenler “Bu kadın çıldırmış” der.

İlk sahne deneyimi fiyaskoyla biten Belgin Doruk gözlerini yatağında açar. Her yeri titrer. Bu arada Özdemir Birsel maddi sıkıntıya düşer. Sinir krizi geçiren Belgin Doruk Şişli’deki Fransız Lape Hastanesi’ne yatar. Hastanede akıl hastaları tedavi görmektedir. Hastanenin demir kapıları çok korkutur Belgin Doruk’u. Zindanda gibi hisseder kendini. Kilitlendiği odadan çığlıkları yükselir. Zincire vurulduğu iddiası da vardır.

Vaktiyle Paris’ten giyinen oyuncu son yıllarında pişireceği yemeğin malzemesini almakta zorlanır. Borç ödemek için reklamda oynar, anılarını satar. Şişmanlık hep başına bela olmuştur Belgin Doruk’un. Ama zayıflama ilacı kullandığı için pişmandır.

Bu arada 75 kilo olur Belgin. 3 aylık anneyken ‘Çölde Bir İstanbul Kızı’ filmi için kamera karşısına geçecektir. Hızlı kilo vermek ister. Annesi bir ilaç getirir. “Fil gibisin Belgin, iç şunu zayıfla” der. OBEX adlı zayıflama ilacını içer. Böylece kâbus dolu günlere adım atar. Bu sırada Faruk Kenç’in işleri bozulmaya başlar. Lüks hayatın yükünü Belgin üstlenir. İlacın etkisiyle zayıflayıp film üstüne film çevirir. 'Aşık oldum affet' 1960’ta Birsel Film’den ‘Yeşil Köşkün Lambası’ filmi için teklif alır.

Yeşilçam filmi gibi dramatiktir Belgin Doruk’un son yılları. Bir gün oğlunun borcu nedeniyle eve haciz gelir. İcra memurları imzalı fotoğraf alırken eşyaları götürür. Yıkılır yıldız. Kızı evinden koltuk getirir annesine.

Belgin Doruk’un 19 yıl kullandığı zayıflama ilacı sinir sistemini mahveder. Doktorlar şok tedavisi uygular. İlacı bırakan yıldız tekrar kilo alır. Belgesel çeken kocası yine Ankara’dadır. Aradığı ilgiyi, sevgiyi bir kez daha bulamaz. Üstelik ‘Öteki kadın’ın varlığını hisseder. Eşinin Ankara’da sevgilisi olduğundan emindir. Çok üzülür ama aldırmıyormuş gibi yapar.