Suriye'nin Guta kentinde yüzlerce kişinin kimyasal silah saldırısında öldüğü yönündeki haber ve açıklamaların ardından, bu ülkeye yönelik bir askeri harekat için uluslararası camia hareketlendi. Peki harekat ne zaman gerçekleşebilir? Kimler katılır? Türkiye operasyonun neresinde yer alır?
Suriye'ye yönelik operasyon, uluslararası camiadaki büyük hareketlenmeye rağmen, öyle saatler içinde yapılacak gibi değil. Çünkü BM Kimyasal silah uzmanlarının Suriye'deki incelemeleri sürüyor. BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, BM uzmanlarının araştırma için biraz daha süreye ihtiyaç duyduklarını açıkladı. Ankara'daki diplomatlar, BM çekilmeden, Suriye'ye bir harekatın olası olmadığını vurguluyorlar.
BM uzmanları raporlarını sunduktan sonra BM Güvenlik Konseyi acil olarak değerlendirme toplantısı yapacak. Türkiye'nin ilk tercih ve ısrarı da, Suriye'ye olası operasyonun BM kararı ile yapılması. Ancak rapor ne çıkarsa çıksın, gerek Rusya, gerekse Çin'in daimi üyeler olarak operasyon kararına evet demeleri zor görünüyor. Bu nedenle de uluslararası camiada "BM'siz operasyon" temasları sürüyor.
BM kararı çıkmaması durumunda, Suriye'ye yönelik operasyon ya NATO, ya da NATO dışı oluşturulacak "gönüllüler koalisyonu" aracılığıyla yapılacak. ABD, İngiltere ve Fransa'nın operasyonda yer alacağı, bu ülke başkentlerinden gelen açıklamalar çerçevesinde kesin gibi. Türkiye de operasyona sıcak olduğunu hükümet üyelerinin açıklamaları ile duyurdu. Ayrıca, bu konuda ilgilerini belirten Danimarka, Avustralya gibi ülkelerden destek alınması mümkün. Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi'nin lojistik destek vermesi de olasılıklar arasında.
İlgili başkentlerden gelen açıklamalar, Suriye'ye yönelik askeri operasyonun hava unsurları ve füzelerle ile sınırlı olacağına işaret ediliyor. ABD'nin Akdeniz'de görevdeki gemilerini yeniden düzenlemesi, İngiltere'nin Kıbrıs Adası'ndaki üslerine takviye yapması, operasyonun hava harekatı olarak gerçekleşecek olmasının ilk adımları olarak görülüyor.
Suriye'ye yönelik uluslararası operasyonun süresinin de kısıtlı olması bekleniyor. İlgili başkentlerden gelen açıklamalar, operasyonla Suriye yönetiminin kilit bazı karargahları ile kimyasal silah üretiminde kullanılabilecek tesislerin hedef olarak belirleneceği, hedefler vurulduktan sonra da operasyonun durdurulacağına işaret ediyor. Dolayısıyla, operasyonun "günlerle" sınırlı olması bekleniyor.
Gerek İngiltere Başbakan Yardımcısı'nın, gerekse Beyaz Saray Sözcüsü'nün dün yaptığı resmi acıkmalar, olası operasyonun Beşar Esad yönetimini devirmeyi "amaçlamadığını", sadece kimyasal silah kullanan rejimi "cezalandırma" amacını taşıdığını açıkça gösteriyor. Kara birliklerinin kullanılmayacak olması da operasyonun hem süre, hem de kapsam olarak sınırlı olacağının işareti olarak görülüyor.
İlgili başkentlerden gelen açıklamalar ve askeri hareketlilik, Suriye operasyonunun olası merkezinin Kıbrıs'taki İngiliz üsleri olabileceğine işaret ediyor. Ancak NATO'nun operasyona dahil olması halinde, Türkiye'nin de operasyon merkezi haline gelmesi mümkün.
Ankara'daki diplomatlara göre, Türkiye Suriye'yle olan komşuluk ilişkisi nedeniyle operasyona aktif olarak katılma yanlısı değil. Ancak Türk yetkililerinin açıklamaları, operasyona, gerekmesi halinde, hava sahasının açılması, operasyona katılacak uçaklara koruma amaçlı eşlik edilmesi gibi lojistik destek vermeye açık kapı bırakır nitelikte.
Suriye'ye olası operasyon için Türkiye'nin, Türk silahlı Kuvvetleri'ni kullanmak için hali hazırda, Ekim 2013'e kadar geçerli bir izin tezkeresi bulunuyor. Ancak operasyona katılacak yabancı unsurlara lojistik destek verilmesi söz konusu olursa, bunun için hava sahasının kullandırılması, ya da üslerin, havaalanlarının kullandırılması gibi konular için ayrıca tezkere çıkarılması gerekiyor.
Ankara'daki diplomatik kaynaklar, komşu ülke ve NATO üyesi Türkiye'nin, Suriye yönetimine karşı NATO anlaşmasının 5. maddesinin çalıştırılmasının şu anda gündemde olmadığını belirtiyorlar. NATO'nun operasyona dahil olması da şu aşamada, düşük ihtimal olarak görülüyor. (hurriyet)