Bugün Pazar...
Hiç bitmeyen sevgi ve saygıyla...
Atatürk'ü bu köşede anma ve hatırlama günü...
Bu kez yine…
Az bilinen yaşanmış bir öyküyü paylaşalım...
Bunu yaparken de...
O günlerle ilgili…
Son derece değerli özgün notları bugünlere taşıyan…
İzzet Çapa'yı ve Cemal Granda'yı…
Saygıyla analım…
***
Zehra…
Aslında tren yolculuğundan nefret ederdi…
Ama…
Bu seferki, müjdeyle gelen bir yolculuktu…
Çünkü…
Memleket hasretiyle yanıp, tutuşuyordu…
Hele hele…
Manevi babası Atatürk'ün elini öpeceği…
Hala küçük bir kız gibi…
O'nun boynuna sarılacağı anı yaşamak için sabırsızlanıyordu…
Oysa…
Artık çok güzel bir genç kadın olmuştu…
İngiltere'den…
Fransa'nın Calais kentine yaptığı gemi yolculuğu onu yormuştu...
Zaten narin yapılıydı…
Şimdi…
Paris – İstanbul treninde olmak O'nu heyecanlandırıyordu…
Aynı trende…
Atatürk'ün silah arkadaşlarından…
O zamanki Londra Büyükelçisi Fethi Okyar vardı…
Koltuğuna yerleşti; gözlerini kapadı…
Gözleri kapalıyken başı daha hızlı dönüyor…
23 yıllık yaşamı…
Bir film şeridi gibi karanlığın içinden süzülüp, gidiyordu…
Sanki tren inadına yavaş gidiyordu...
Saatler, sabaha karşı 04:20'yi gösterirken…
Büyükelçiliğin kendisine tahsis ettiği refakatçisine…
Midesinin bulandığını ve başının döndüğünü söyleyip…
Hava almak için kompartmandan çıktı...
Aradan dakikalar geçti…
Zehra, bi'türlü kompartmana dönmüyordu…
Refakatçisi hemen acil durum frenini çekti…
Acı fren sesi, karanlığı yırtarken…
Tren, Amiens şehri yakınında durdu…
İki görgü tanığı şoke olmuştu…
Acı olayı saniye saniye anlattılar…
Atatürk'ün manevi kızlarından Zehra Aylin…
120 kilometre hızla giden trenden düşmüş…
Ya da…
Kendini boşluğa bırakarak hayatına kendi eliyle son vermişti…
Takvimler…
19 Kasım 1935 Salı, sabahını gösteriyordu…
Aradan 87 yıl geçti…
Atatürk'ün manevi kızlarından Zehra Aylin'in ölümü…
Hala sır özelliğini koruyor…
***
Ertesi gün Fransa Basını ortalığı ayağa kaldırdı…
En masum manşet şöyleydi:
'Atatürk'ün kızı ve Osmanlı tahtının varisi kendini trenden atarak canına kıydı…'
Oysa…
Zehra'nın ölüm haberini öğrenince…
Atatürk, kesin bir talimat vermişti:
'İsmi açıklanmasın, tören yapılmasın, tahnit edilip hemen Ankara'ya getirilsin…'
Ne mümkün…
Talihsiz Zehra'nın cenazesi…
Paris'e kadar her istasyonda törenlerle karşılandı…
Marsilya'da özel bir vapura konup…
İstanbul'a doğru yola çıktı…
Yine her limanda törenler yapıldı…
Vapur İstanbul'a vardığında ise…
O zamanlarda yayılan iddialara göre…
Limanda…
Vali, birkaç devlet adamı ve…
Tabutu taşıyacak dört hamaldan başkası yokmuş!
Aynı gün…
Teşvikiye Camii'nde kılınan cenaze namazından sonra…
Talihsiz Zehra Aylin…
Maçka Mezarlığı'nda toprağa veriliyor…
Yine iddialara göre…
Bugün Zehra Aylin'in mezarının yeri bile tam olarak bilinmiyor!
***
Bitiriyoruz…
Gazi Mustafa Kemal Atatürk…
Amasya'daki bir yetiştirme yurdundan…
Taaa, 1912'de himayesine aldığı…
Anne ve babasını…
Minicik yaşta kaybetmiş Zehra'nın ölüm haberini duyduktan sonra…
Herkes gibi…
'Acaba intihar mı etti?' diye düşünmüş olacak ki…
Anında Fransa Polisi'nin raporunu görmek istemiş…
O günlerden…
Taaa bugünlere ulaşan iddialara bakarsanız…
Raporda 'kaza' yazıldığını gördükten sonra da…
'Zeki ve inatçı bir kızdı, çok severdim' demiş…
Aslında…
O trendeki o gece hala sır yumağı!
Bir genç kız…
120 kilometre hızla yol alan bir trenin…
Kapısını açıp…
Basamakta temiz havayı içine çekmeye çalışır mı?
Nokta…
Sonsöz: 'Çocuk sevgisi, insan sevgisi için bir ihtiyaçtır… / Gazi Mustafa Kemal Atatürk…'