Güncel

Enkazdan çıkarıldı, İzmir'e getirildi: Aybüke'nin sır kayboluşu!

6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli yaşanan depremin ardından enkaz altından çıkarılan Fikriye Aybüke Körük, tedavi için İzmir Tepecik Hastanesi’ne getirildi. Körük, kayıtlara göre hastaneye getirilip tedavisinin bitmesinin ardından hastaneden ayrıldı ve bir daha haber alınamadı. Körük’ün annesi Fadime Gökçe ise kızını aylar boyunca aramaya ve izini sürmeye devam ediyor.

Ozan EKİZ / EGEDESONSÖZ – Tüm Türkiye 6 Şubat 2023 tarihinde gözlerini yüzyılın felaketine açtı. Sabah gün doğumuna birkaç saat kala Kahramanmaraş merkezli 7,8 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi.

Depremin üzerinden aylar geçmiş olmasına rağmen halen daha bölgenin acıları devam ediyor.

Felaket günü Kahramanmaraş'ta bulunan Ebrar Sitesi E Blok'ta eşiyle birlikte Fikriye Aybüke Körük, depreme yakalananlar arasındaydı. Aybüke Körük'ün eşi depremden sağ kurtulamazken kendisi depremden sağ kurtulanlar arasındaydı. Ancak aradan aylar geçmiş olmasına rağmen Körük'ten bir haber yok. Körük'ün annesi Fadime Gökçe ise çocuğundan iz bulabilmek için yetkililerden yardım istiyor.

'KIZIMI KAYIT ALTINA ALMADAN İZMİR'E GÖTÜRMÜŞLER'

Anne Gökçe, kayıp kızını aylardır ararken, yaşanan süreci şöyle anlattı:

'Benim kızım Ebrar Sitesi E Blok'ta oturuyordu Maraş'ta. Deprem günü Adana'daydım ben. Sabahına yola çıktık Maraş'a gitmek için. 8 saatte ulaşabildim. Ortalık mahvolmuştu. Her yer enkazdı ve çok kötüydü. Ben orada 10 gün bekledim. Benim kızım enkaz altından çıkmadı. Ben orada apartmanın sonuna kadar bekledim. Bodruma kadar inildi, benim kızım oradan çıkmadı. Polise gidip kayıp başvurusu yapacaktım, 5-10 gün bekleyin ondan sonra başvuru yapın dediler. Adana'ya döndüm ve 20 Şubat'ta hem DNA örneğimi verdim hem de kayıp ilanımı verdim. O gün de kızımın İzmir'de Tepecik Hastanesi'ne gidiş kaydını buldum. Aynı gün İzmir İl Sağlık Müdürlüğü'nün yaptığı bir paylaşımda kızımın sedyede resmini buldum. Depremin ikinci günü gece saat 2:00'de kızımın Maraş'tan İzmir'e götürülen hastaların içinde olduğunu öğrendim. Götürürken hep kayıtsız götürmüşler. Hiç kayıt almamışlar.

'PAZAR POŞETİ GİBİ İNSANLARI ALIP GÖTÜRDÜLER'
Ebrar Sitesi'nin başında kızını saatler boyunca beklediğini anlatan Gökçe, 'Orada ambulans hemşiresine sordum. Alıp alıp gidiyorlardı pazar poşeti gibi. Gözümün önünden çocuğumu geçirmişlerse de ben göremedim. Sarıyorlar 10 kişi götürüyorlar görme imkanı yok. 'Götürüyorsunuz kaydı nereye yapıyorsunuz' dedim. 'Kayıt filan almıyoruz götürüyoruz' dedi. 'Hangi hastane' dedim, hastaneleri saydılar. Hastaneye gittim baktım yok. Yoğun bakımın kapısına geldim, keşke içeriye girebilseydim. Biri geldi 'nereye giriyorsun' dedi. Kızıma bakacağım dedim beni gönderdiler. Aşağıya indik, doktora kayıtları sorduk. 'Biz buranın doktorları değiliz, dışarıdan geldik ne desek yanlış olur kayıt gittiği yer' dedi bize' dedi.

'HASTANEDE TEDAVİ OLMUŞ DAHA SONRA ÇIKIP GİTMİŞ'
Kızının yaşadığını öğrenen ve izine İzmir'de rastlayan anne Gökçe, 'İzmir'e gittik daha sonra. Hastaneye gittik, 'kayıt yok' dediler. Sonra polisle gittik tekrar hastaneye ve kaydı çıkardılar. Daha sonra kayıt yaptırıldığına dair olan sistemin fotoğrafını çektim. Depremzede olarak giriş yapmış ve protokol numarası da var. Buna rağmen ayakta tedavi olmuş ve sonrasında çıkmış gitmiş. Daha sonra Adana'ya döndüm ve şikayet dilekçesinde bulundum. Kameralara bakılsın diye dilekçe yazdım. 3-4 defa şikayetçi oldum. Hala daha olmaya devam edeceğim. Kameralar net değil diye cevap verdiler. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne kadar gideceğim. Hala daha uğraşıyoruz ve kızımdan hiçbir haber yok. Hastane bir depremzedeyi nasıl bırakabilir bunu aklım almıyor' diye sitemde bulundu.

'BİR BUÇUK SENEDİR YARIM SAATLİK UYKUYLA GEZİYORUM'
Kızını aradığı bu süreçte yaşadığı zorluklara değinen anne Gökçe, 'Kızımı ararken 2 bin 500 tane fotoğrafa baktım, korku filmi gibiydi. Bir buçuk senedir yarım saatlik uykuyla geziyorum. Gündüzüm yok, gecem yok. Ben kızımı prenses gibi büyüttüm. Kızım kendinde olsa kendisini tutamazlar. Bulur beni' dedi.

'EN BÜYÜK KİNİM HASTANENİN KIZIMI BIRAKIP GİTMESİ'
Hastanenin kendilerine hiçbir şekilde haber vermemelerine karşı öfkesini dile getiren Gökçe, 'En büyük sinirim ve kinim hastanenin kızımı bırakıp gitmesi. Biz 'sizin kızınızı bıraktık gitti' deselerdi bunu da kabul ederdim. Yok demelerine sinirlendim. Devletin hastanesinin sen, depremzedeyi nasıl bırakabiliyorsun. Bizim İzmir'de bir tane tanıdığımız yok. İzmir ile bir alakamız da yok. Bana ulaşabilirlerdi' dedi.