Büşra ÇETİNKAYA / EGEDESONSÖZ - Merkez Bankası'nın politika faizini yüzde 42,5’ten yüzde 46’ya yükseltmesinin ekonomiye etkileri tartışılıyor.
İBB Başkanı ve CHP Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alındığı gün doların 42 TL’yi görmüştü. Merkez Bankası’nın müdahalesi ile dolar 38 TL’ye düşürülürken borsa yüzde 16 değer kaybetmişti.
Öte yandan son altı haftada Merkez Bankası’nın döviz rezervlerinde 33,5 milyar dolarlık bir erime yaşandı. Bu düşüş, piyasalarda endişe yaratırken, aynı dönemde altın rezervlerinde gözle görülür bir artış görüldü.
“İÇERİDE İSTENMEYEN GELİŞMELER OLDU ONU MU DURDURMAYA ÇALIŞIYORLAR?”
Ekonomist Uğur Civelek, MB’nin faiz artırımını Egedesonsöz’e değerlendirdi. Civelek, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“İç ve dış gelişmeleri birbirinden ayırt ederek konuşmak sağlıklı değil. Bakan Şimşek, son 1 yıl içinde hanehalkı enflasyon beklentisinin 17 puan düşmesini başarı olarak görüyor. Ben bunun başarı olduğunu düşünmüyorum. Dünyada risk alma isteği, büyüme artacak Türkiye de bu olumlu konjonktürden yararlanacak mı? Yoksa dünya kötüye gidiyor, riskten kaçınma eğilimi güçlenebilir, kurlarda istikrarsız dalgalanmalar yaşanabilir, bu da özellikle sıcak paraya bağımlı gelişen ekonomilerde ciddi enflasyonist baskılar üretebilir mi?
Merkez Bankası sene başından beri faiz düşürürken geçen hafta neden faiz yükseltti? Ne oldu da düşürme niyetindeyken yükseltmek zorunda kaldı? Bunun dünyadaki gelişmelerle mi ilgi var yoksa içeride istenmeyen gelişmeler oldu onu mu durdurmaya çalışıyorlar? Esas soru bu.
Mehmet Şimşek’in iyimser değerlendirmeleri böyle düşünmek lazım.”
“DÜNYADAKİ BELİRSİZLİK NEDENİYLE TÜRKİYE’DEN SICAK PARA ÇIKIŞI VAR”
Civelek, dünyada yaşanan gelişmelerin Türkiye’ye etkisini anlatarak, “Dünyada işler iyiye gitmiyor. Son 5-6 yıldır görülmemiş bir şekilde nereye gideceği kestirilemeyen bir belirsizlik var. Bunun merkezinde de ABD Başkanı Trump’ın yeni politikaları var. Çin ile ilgili gerginlik yaşanıyor. Çin mallarına yüzde 245 gümrük vergisi ile zıtlaşmalar yaşanıyor. Çin’e boyun eğdirmeye çalışıyorlar. Çin’i masaya oturtamıyorlar. Çin beş benzemezle blöf yapmış, ‘ben ettim sen etme’ niyetinde. Çin’in öyle bir tavrı yok. Trump da ne yapacağını bilmiyor. Bu ticaret savaşları büyüyüp kur savaşlarına dönerse başka bir dünya bizi bekliyor. Bu soru yıl boyunca ensemizde duracak. Türkiye’de de durum parlak görünmüyor. Bu belirsizlik nedeniyle Türkiye’den sıcak para çıkışı var” dedi.
“ARADAN GEÇEN 4 HAFTAYA RAĞMEN SÖNDÜREMEDİLER FAİZİ ARTIRDILAR”
İmamoğlu’nun tutuklanması nedeniyle ekonomide yaşananlara değinen Civelek, “Türkiye’de iç siyaset kızışmaya başladı. İmamoğlu meselesinden sonra biraz da küresel koşullar ile yerli tasarrufçu dövize koşmaya başladı. İlk birkaç haftada MB’nin döviz satışlarıyla kontrol etmeye çalıştılar. Ne kadar erken söndürürlerse o kadar iyiydi. Aradan geçen 4 haftaya rağmen söndüremediler MB bu yüzden faizi artırdı. Şimşek 17 puan düştü dese de hanehalkı enflasyon beklentisi 59-60. Dövize yönelimi kesmek konusunda hala faize bakıyorlarsa reaktif konumdalar, proaktif olamıyorlar.
“TARIMI DON VURDU, ENFLASYON BEKLENTİSİ ÇÖPE GİTTİ”
İmamoğlu’nun tutuklanmasından bu yana Türkiye’de risk primi artıyor. 50 milyar dolardan fazla döviz satıldı, rezervde erime var. Şirketleri döviz kurs riski üstlenmeye zorluyorlar.
Önümüz yaz, belki biraz sakinlikler olabilir ama bu süreçte de tarımı don vurdu, tarımsal ürün fiyatlarında enflasyon beklentilerini çöpe attı” ifadelerini kullandı.
“YERLİ TASARRUFÇU DÖVİZE YÖNELİYORSA İŞLER İYİYE GİTMEZ”
Civelek, son olarak şunları söyledi:
“Dünyadaki belirsizliklerden dolayı sermaye risk almak istemeyecek, sıcak para hareketleri daralacak. Bu Türkiye’nin işine gelmiyor. Dönüp dolaşıp yerli tasarrufçunun ne yapacağına bakıyorsunuz. Yerli tasarrufçu da dövize yöneliyorsa işler iyiye gitmez. Son 1 ayda yaşanan gelişmeleri söndüremedikleri için faiz artırımına gittiler.”