Bin yıllık dostum Serdar Çelenk ile önce İl Kültür Turizm Müdürlüğü'nün düzenlediği İzmir Mutfağı Çalıştayı'nda ardından da Turizm Fuarında, Gastronomi Turizmi Konferası'nda konuştuğumuzda iyi haberi vermişti… Ege Gastronomi Turizmi Derneği'ni kurma aşamasına geldiklerini, bu konuda çok güvenilir isimlerle hareket ettiklerini söylemişti. Daha sonra Binali Yılmaz Şef'le de konuşmuş işlerin iyi gittiği haberini almıştım…
Derneğin kuruluşunu açıkladılar… Pek sevindim. Danışma Kurulu üyeleri arasında olduğum için beni de davet ettiler ama Kayseri'de benzer bir sivil oluşuma destek olmak için çok önceden verilmiş bir sözüm olduğu için basın toplantısına katılamadım…
Ülkemizde yıllardır yapılan tekdüze 'Kum-Güneş-Deniz' turizmi, dünyada gelişen trendlerde geçerliliğini ve yeterliliğini yitirdi. Artık tüm dünyada geçerli olan, derinlemesine tematik ve çeşitlendirilmiş turizm. Hele bu yılki gibi turizmin son derece sıkıntılı olduğu dönemlerde yeni turistik faaliyetlere gereksinim var..
Turizmde iki eğilim öne çıkıyor. Birincisi çeşitlendirilmiş turizm. Eskisi gibi, 3-5 konu ile sınırlı değil. Her konunun turizmi yapılabiliyor. Bu durumda kitlesel turizmden, butik turizme yönelik bir turizm görülüyor bütün dünyada….
İnsanlar yerelin ve doğalın değerini de anladılar öte yandan. Bu anlamda, sakin turizm ile kaybolmakta olan yerel kültürleri, yerel değerleri öne çıkarma konusunda çalışmalar dünyanın her yerinde başladı.
Mutfak kültürü ve yemek konusunun da bu kültürler arasında çok önemli bir yeri var. Herkesin ilgi alanı farklı olabilir. Kimisi müzeleri, ören yerlerini gezmekten hoşlanır, kimisi doğaya yönelik geziler yapar. Bunu istediğiniz kadar çeşitlendirebilirsiniz. Ancak ne yaparsanız yapın, sonunda karnınız acıkıyor. Bu da herkesin ortak noktasını oluşturuyor.
İnsanların yediklerinden keyif alma da konunun içine girince, gastronomi gelip bizim turizmimizin de merkezine oturuyor. Lezzet ise lezzet, sağlıksa sağlık, kültürse kültür… Türk mutfağının zenginliği malum… 8.500 yıllık Anadolu kazanından çıkan yemeklerin de mükemmel olmasına şaşmamak gerek.
Ege Gastronomi Turizmi Derneği, ülkemizin önemli sektörlerinden biri olan turizm sektörü ile gastronomi sektörünü, turizmin çeşitlendirilerek, bölgemizde katma değeri yüksek turizm yapılması konusunda buluşturmak amacı ile kurulmuş oldu. Dünyada sayılı mutfaklar arasında bulunan Türk Mutfağının değerlerini korumak, kayıt altına alınmasına katkıda bulunmak, bu kültürü yerli ve yabancı turistlere, ülke içi ve dışında tanıtmak amaçlanıyor…
Derneğe gastronomi konusunda faaliyet gösteren seyahat acenteleri, gastronomi Turları konusunda uzmanlaşmış veya uzmanlaşmak isteyen rehberler, ön plana çıkmak isteyen özel restoranlar, gastronomik değerlerle farklılaşmak isteyen oteller, gastronomi Konusunda uzmanlaşmış köşe yazarları, gastronomi bloggerları, üniversitelerin gastronomi bölümleri ve kulüpleri üye olacak.
Dernek Başkanı Serdar Çelenk ile telefonda konuştuk… Düşüncelerini şöyle özetlemek olası:
Türk Mutfağı, turizmde hiç bir zaman esas oyuncu olamadı. Ama bence dünyada gelişen trendler parelelinde turizmde başrol oyuncularından biri olma zamanı geldi. Şimdi yapmamız gereken, dünyada önceden yapılmış örnekleri de göz önüne alarak, Türk Mutfağının değerleri üzerinden turizm yapmaktır. Bunun için malzeme mi istiyorsunuz? Binlerce yemeğin on binlerce versiyonu, doğal meyve ve sebzelerimiz, zeytinyağımız, üzüm bağlarımızdan enfes şaraplarımız, peynirlerimiz, şerbetlerimiz, tatlılarımız…
Yokluktan değişik dünya mutfaklarının özelliklerini karıştırarak ebruliyi yaratmaya çalışmamıza gerek yok yani. Türk Mutfağı o kadar geniş ki, başka varyasyonlara gerek yok. Ege Bölgesi de Türk Mutfağına damgasını vuran özel mutfaklardan. Ege Gastronomi Turizmi Derneğini kurmamızın amacı da, Ege mutfağını turizmin içinde vurgulamak, yeme-içme kültürümüzü ön plana çıkartarak turizm yapılmasına katkıda bulunmak'.
Serdar Çelenk ve arkadaşlarına başarılar… İzmir için çok hayırlı bir iş yaptılar…