Duy İzmir'in sesini Ankara!

Türkiye'yi yöneten iktidar…

Tam bir yıl önce bugünlerde…

'Yeni Ekonomi Modeli'ni uygulamaya soktu…

Günlük hayat çok hızlı akıyordu…

Ni'tekim…

Aradan 365 gün geçti…

Özellikle temel gıda maddelerindeki etiketler…

Vatandaşı…

Bakın, nasıl 'cin çarpmış'a döndürdü…

Ekmek 2.5 TL. idi; 5 TL. oldu…

Ayçiçek yağı 60 TL. idi; 160 TL.'ye terfi etti!

Peynir kanatlandı; 50 TL. idi, şimdi en ucuzu 160 TL.

Süt 11 TL. idi; şimdi 35 TL…

Kuru fasulye, sofraların milli gıdası…

14 TL.'den 60'TL.'ye uçtu…

Pirinç 12.5 TL'den 22.5 TL.'ye zıpladı…

Benzini hiç sormayın…

Geçen yıl bugünlerde 12.90 TL. idi…

Şimdi ortalama 20 TL…

Ve, enflasyon…

2021'in bugünlerinde %21.3 idi…

Bugün %85.5…

Manzara bu…

Konuşamıyoruz bile…

Sadece…

Yutkunuyoruz…

***

Gelelim, bugüne…

Belki tesadüf, belki değil…

Ancak…

Türkiye'nin Batı'ya açılan kapısı İzmir'in…

Sanayi'yi, Ticaret'i ve İhracat'ı harmanlayan…

Hepsi asırlık…

Üç çok önemli 'Baba Oda'sı…

Bu güzel ülkenin yarınları için 'bir bilen' olarak rota çizmeye çalışıyor…

Sırf…

Ankara duysun; memleket rahatlasın diye…

Deneyimli başkanların…

Sergiledikleri bu atak…

İzmir'in her katmanında…

Birer 'Söylemezsen Olmaz' görevi olarak alkışlandığı için…

O üç başkanın…

Önerilerine…

Tavsiyelerine…

Kulak vermekte yarar var…

***

Kısa adı 'EBSO' olan…

Ege Bölgesi Sanayi Odası, dün itibarıyla 71 yaşını geride bıraktı…

Ege'nin yüz akı o dev Çatı'nın…

Baba'dan sanayici…

17'inci Başkanı Ender Yorgancılar

Türk Sanayisi'ne yön veren Egeliler adına…

Ankara'ya şöyle seslendi:

'Büyümenin ötesine geçmek zorundayız; üretimi ve istihdamı destekleyecek yeni adımlara ihtiyaç var!'

EBSO'nun deneyimli Başkanı, neden böyle dedi?

Kendi sözleriyle özetleyelim Sanayi'deki sıkıntıyı:

'Geçen yılın üçüncü çeyreğine göre sektör sadece binde üç büyürken ve bir önceki çeyreğe göre yaşanan yüzde 2,2 düzeyindeki küçülme ve 107 bin kişilik istihdam azalışı bizleri endişeye sevk etti... Büyümenin ötesine geçmek zorundayız…'

EBSO'nun başkanı, tarım ve gıda alanındaki sorunların derinleşmesinin kaçınılmaz göründüğünü belirtirken, Ankara'ya mesajı şöyle:

'Sanayi sektörümüz bugün krediye erişimdeki sorunlar, maliyetlerdeki artışlar, kur'un rekabetçi olmaktan uzaklaşması, büyük pazarlarımızdaki daralma eğilimleri ve yavaşlayan dış talep nedeniyle çoklu bilinmezler ile karşı karşıya... Ayrıca 2023 içinde EYT düzenlemesi ve enflasyon muhasebesine geçilmemesinden kaynaklı bir mağduriyet söz konusu... Üretimi ve istihdamı destekleyecek yeni adımlara acil ihtiyaç var…'

***

Bir başka büyük çatı…

İzmir'in 137 yaşındaki 'Ticaret Odası'

Kaptan, Mahmut Özgener

Önce…

'Asgari ücret' için acil öneri:

'En yüksek istihdam maliyetleri bizde… Asgari ücret desteğinin artması ve istihdam maliyetinin düşürülmesine yönelik çabalar, çalışanı-işvereni koruyacak biçimde hayata geçirilmelidir…'

Başkan Özgener'e göre Türk Lirası'nın maliyeti artıyor:

'Faiz indirimi, cari açığı düşürmek için kesinlikle uygun bir adım değil… Ekonomik yavaşlamadan kaçmamız mümkün değil… Düşük faiz - yüksek enflasyon - değersiz Türk Lirası politikasının maliyeti artıyor… Mevcut para politikasıyla, seçim sonrasına büyük maliyet bırakıldığını düşünüyoruz…'

Bitmedi; önemli bi'sıkıntı daha var:

'İhracatçılarımızın aldığı siparişlerin bir kısmında iptaller bekleniyor… Ekonomiyi, zorlu bir sürecin beklediğini görüyoruz'

Ticaret Odası başkanından son bi'önemli ayrıntı:

'Dikkat! EYT'lilerin işten ayrılması, zaten problem olan nitelikli çalışan sıkıntısının daha da büyümesine yol açacak…'

***

Ve…

Ege İhracatçı Birlikleri…

O çatı da…

80 yaşını çoktan geride bıraktı…

Kurulduğu günlerdeki adı…

'İzmir Kuru Meyveler İhracatçıları Birliği'

Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi'nin…

Ankara'ya…

Son derece anlamlı ama bir o kadar da ürkütücü mesajını…

İki kelime ile özetledi:

'Avantajımızı kaybediyoruz…'

Aslında…

Eskinazi'nin sözleri şöyle başlıyordu:

'Enflasyon ortamında uzun süre kalmak yozlaştırır, sizi onlarca yıl geriye atar… Şu an yüksek enflasyon bizi resmen 30 yıl geriye atmış durumda... Türkiye potansiyelini kullanamamasına rağmen Avrupalı şirketler için önde gelen tedarik merkezi... Ancak şimdi küresel resesyon ile navlun fiyatları da düşüyor… Avantajımızı kaybediyoruz; iyimser olmak için nedenimiz yok!'

Ege İhracatçı Birlikleri'nin Koordinatör Başkanı…

Özellikle…

İşsizliğin artacağını işaret etti:

'Biz, Avrupa'nın, ABD'nin bir yılda - yeni karşılaştığı - panik yaşadığı enflasyonun neredeyse 10 kat daha yükseğini bir ayda yaşıyoruz... OECD'nin tahminlerine Türkiye enflasyonun en yüksek olduğu ülke olmaya devam edecek… Dış talepteki zayıflama ihracat artışını da yavaşlatacak… Ayrıca, işsizliğin artacağı da tahmin ediliyor…'

Jak Eskinazi…

Ankara'yı etkilemesi beklenen sözlerini…

Merhum Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'den yaptığı alıntı ile…

Şöyle tamamlıyor:

'Enflasyon devletleri yıkan, milletleri içinden bozan bir olaydır... Enflasyon oranı Türkiye'den daha yüksek olan Venezuela, Sudan, Lübnan, Suriye ve Zimbabve'ye bakalım… Hepsi yıllardır bir ekonomik krizden diğerine savruluyor… Ekonomileri batmış, işsizlik oranları pik yapmış durumda... Bazıları kendi para birimini terk ederek yabancı para kullanıyor... Hayat pahalılığı, ekmek ve yakıt krizi protestoları, fakirlik ve açlık hat safhada... Artan çatışmalar yüzünden milyonlarca insan yerinden ediliyor… Ekonomik kriz insani bir tehdit haline gelmiş durumda… Şu tablodan gerçekten büyük dersler çıkarmamız gerekiyor…'

***

Bitiriyoruz…

İktisat uzmanı ve yazar Mahfi Eğilmez'in…

Geçen ay kaleme aldığı…

'Türkiye 2023'e Ne Devrediyor?'

Sorusuna verdiği cevap ile:

'Ekonomi açısından 2022 yılından 2023 yılına devredilenleri şöylece özetleyebiliriz: (1) Daha çok tüketime dayalı olsa da dünya ortalamasına göre yüksek bir büyüme oranı... (2) Baz etkisiyle yılın ilk yarısında hızla gerileyecek olsa da seçim sonrasında aynı hızla yükselecek bir enflasyon oranı… (3) Denetimden çıkmaya yatkın bir bütçe yapısı… (4) Üretimin ithalata bağımlı yapısı nedeniyle kur artışına karşılık düşürülemeyen bir cari denge… (5) Eksi rezervler… (6) Son derecede yüksek risklere sahip bir ekonomik yapı…

Nokta…

Sonsöz: 'Türkiye'nin, temel çözümlere girişmek yerine sürekli geçici çözümlere dayalı mucize bekleyişleri tercih eden siyasal geleneği dikkate alındığında 2023 yılının da kayıp bir yıl olacağını tahmin etmek zor olmasa gerek… / Mahfi Eğilmez…'