Dünya küçük bir köy- Yalnız değiliz

İletişim ve ulaşımın çok geliştiği bu zamanda, eğer açık rejimle yani demokrasi ile yönetilen özgür bir ülkede yaşıyorsanız, dünyanın bir ucunda ki olay hakkında anında bilgi sahibi olabilirsiniz.’¶
Türk Milleti olarak bizler, genelde ülke dışında gelişen olaylara ’“kendi penceremizden’” yani tek taraflı olarak bakmaya alışkınız. Böyle olunca hem doğruyu bulmakta zorlanıyoruz, hem de başkalarıyla anlaşmakta güçlük çekiyoruz. Türkiye’’deki yazılı ve özellikle görsel medyanın durumu ortada. Sadece gerek yandaş, gerek kandaş gerekse yalaka medya’’nın bize verdiği tek taraflı ve çarpıtılmış bilgilere inanır ve bir karar verirsek doğruyu bulmamız çok zorlaşır. Çok yönlü bilgi edinmeden, sorunların her yönünü incelemeden, ortaya atılan farklı görüşleri ’“kör inanç’” ile lanetleyerek, ani çıkışlar yaparak, külhanbeyi tavırlarıyla konuşarak ülkeler arasındaki sorunları çözemezsiniz.
Olaylara başka pencerelerden de bakılmasının en önemli nedeni, ülkeler arasındaki ilişkilerde tek ve mutlak geçerli şartın ’“karşılıklı yarar’” ilişkisi olmasıdır. Ülkeler arasında başka bir ilişki şekli yoktur. ’“Sıfır Problem’” gibi saçmalıklarla sadece kendinizi ve dünyayı bilmeyen cahiliye devri kalıntılarını kandırabilirsiniz

Örnekle anlatalım;
Birinci örnek Berlusconi: Adamı çocuğunuzun nikah şahidi yapabilirsiniz, adam sizi telefonla arayıp, ’“Kardeşim, sen ne istersen onu yaparım’” diyebilir, ama Birleşmiş Milletler’’de sizin ülkenizin aleyhine oy verir. Niçin?Çünkü ülkesinin yararını orada görmüştür. Berlusconi için öncelik, doğal olarak kendi ülkesinin yararına olanıdır.

İkinci Örnek Fethullah Gülen: Mavi Marmara baskını ile ilgili olarak Wall Street Journal’’da çıkan beyanatında, gazetenin attığı başlık aynen şöyleydi; ’“Reclusive Turkısh Imam Criticizes Gaza Flotilla’” (İnziva’’daki Türk İmam’’ı Gazze Filosunu eleştirdi). ’“Filonun hareketinden önce, İsrail makamlarından izin alınmamış olması ve uzlaşma yolunun aranmamış olmasını eleştiren Gülen, bunun kötü sonuçlar doğuracak otoriteye baş kaldırmak olarak niteledi’”.Bkz. 4 Haziran tarihli Wall Street Journal.
AKP olarak siz, Hoca’’nın cemaatine, Türk Emniyetinin en önemli kalesini teslim edin, devlette kadrolaşması için önündeki tüm kapıları açın, bir ricasıyla Bakan değiştirin, karşılığında Hoca sizin Gazze politikanızı başınıza geçirsin! Niçin?Nasıl ki Berlusconi için öncelik kendi vatanı ise, Hoca için de öncelik, 11 senedir yaşadığı, doyduğu vatanı Amerika’’dır! Hoca da ’“Önce Vatan’” demiş oldu! Amerika’’da Bağ-Kur maaşıyla 11 senedir, 137 dekar çiftlikte yüzlerce kişiye bakan Hocayı, yeri geldiğinde elin oğlu böyle konuşturur işte! Ya Tayyip Bey, sıfır politikanızın, politikası gitti, elinizde kocaman bir sıfır kaldı!!!
Üçüncü Örnek ABD:
Tayyip Bey, AKP Grup Toplantısında, üç-dört Arap Ülkesinin Büyükelçilerinin katılımıyla (sanki, Baas Partisinin toplantısı) İsrail’’e esti, yağdı ve bol alkış aldı. Bu arada, damadının, dünürünün yayın organlarında şu haber öne çıkarıldı; ’“Tayyip Bey, tüm dünya liderleri ile görüşüyor, ABD Başkanı Obama ise akşam için randevu istedi. Bir saat kadar görüştüler ve Tayyip Bey, haklılığımız konusunda Obama’’yı ikna etti!’” Ne kadar güzel değil mi?

Fakat, 4 Haziran'da ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden; ’“İsrail’’in yaptığı hareket doğrudur’” deyiverdi. Niçin, çünkü kendi ülkesinin yararı bu yöndeydi’…
AKP Hükümetinden isteğimiz şudur; Prof. Barry Rubin İsrailli bir bilim adamıdır. Türkiye’’de ’“Zaman’” , ’“Radikal’” , ’“Referans’” gibi

T.C Devleti’’nin dostu olan gazetelerde konuk yazar olarak yazılar yazmış biridir. Kendisi şu an, Global Research in International Affairs (GLORIA) Ortadoğu editörüdür ve yazısında bazı sorular sormuştur?Bu soruların cevabını AKP Hükümeti dış dünyaya vermek zorundadır. İnceleyin, yazın cama, koyun civanımın önüne, okusun tüm dünya dinlesin, Bülent Bey’’de hüngür hüngür ağlasın;
-İsrail’’in iddia ettiği gibi, Mavi Marmara gemisinde 40-60 arası kişi, askeri üniformalı, çelik yelekli ve üzerlerinde yüklü miktarda parayla bulunuyorlar mıydı?
-İsrail’’in iddia ettiği gibi, askerlere helikopterden inerken sopa ile saldırıldığı doğru mudur?
-İsrail’’in gemide bulup el koyduğunu iddia ettiği silahlar, gerçekten gemide var mıydı?
-İHH, Amerika’’nın 2008 yılında, Executive Order 13224 No ile ’“Terör Örgütleri’” listesine eklediği ’“Hayır Birliği’” (Union of Good) ne üye midir?
-İsrail’’in iddia ettiği gibi, Hamas’’ın bu organizasyonda doğrudan katkısı var mıdır?
Tekrar ediyorum, eğer haklılığımızı ispat etmek istiyorsak, haklı olduğumuz bir konuda yalnız kalmak istemiyorsak yukarıdakiler gibi, uluslar arası basında çıkan tüm yanlı yazılara, belgeleriyle, inandırıcı kanıtlarıyla cevap vermek zorundayız. Bu görev ise hükümet sorumluluğunu üstlenen AKP’’nin ve Tayyip Bey’’in boynunun borcudur’…