Dua var… Umut var… Biz varız...

En anlamlı özlü sözlerden biridir…

Hayatın içindendir, kalplere ışık saçar:

'Acılar paylaştıkça azalır, mutluluklar paylaştıkça çoğalır...'

Yüzyılın depremine…

Ertesi gün şafakta…

Gıda, Giysi ve hijyenle doldurduğu tam altı TIR'ı birden yola çıkaran…

İzmir'in belediye başkanlarından biriydi…

Rotayı seslendirdi:

'Arkadaşlar; Kahramanmaraş, Hatay, Elbistan ve Gaziantep bizi bekliyor…'

Tıka basa dolu ilk altı TIR…

Diğerlerinin öncü bereket kapısı oldu…

Çoluk, çocuk depremzedelerin kalplerinde çiçek açtırmak için…

Yola koyuldular…

Menemen Belediye Başkanvekili Aydın Pehlivan…

Öncü bir araçla konvoyun başını çekiyordu…

Hava çok soğuktu…

Paltosunun yakasını kaldırırken…

Kazasız belasız uzun yolculuk için…

Duası dudaklarındaydı…

***

Menemen Belediyesi…

Acıların durakları olarak anılan…

Maraş, Hatay, Elbistan ve Gaziantep'te…

Sımsıcak bir mutluluk dalgasıyla karşılandı…

Kontak kapattıklarında…

Yeni bir günün ışıkları…

Neredeyse tamamı yıkılmış acılı kentlerin üzerine doğuyordu…

Hava sıcaklığı ise 'eksi' derecelerde dolaşıyordu…

Başkan Pehlivan…

Ekibine talimat verdi:

'Hemen malzemeleri dağıtıyoruz; sonra dinleniriz...'

***

Ana durak Kahramanmaraş'tı…

TBMM'nin 'Kahraman' unvanını 50 yıl önce verdiği o şehir…

Bağrına bastı Menemen'i ve yardım TIR'larını…

Artık…

Menemen Belediyesi'nin yardım filosu…

Gece-gündüz demeden…

Uyumadan, yemeden, içmeden…

Kontrollü bir şekilde…

Depremzedelere yardım malzemelerini ulaştırdı…

***

İnsani yardım malzemelerinin arasında…

Konserve dahil her türlü gıda malzemesi…

Kış koşullarına dayanaklı giysiler…

Battaniye, yatak, yorgan, bebek bezi, bebek battaniyesi…

Çok sayıda tıbbi malzeme…

Isıtıcı ve tabii ki, olmazsa olmaz…

Yüzlerce koli içme suyu yer alıyordu…

Şimdi diyeceksiniz ki…

Bunların hepsi kaç TIR'a sığdı ki?

Başkan Pehlivan…

Sormasam kesinlikle söylemeyecekti…

Menemen'den…

Afet bölgesine giden TIR sayısını…

Israr ettim; sessizce 'Şimdilik 21 TIR' dedi…

İki TIR da kara trenin üstüne gitti…

'Hala ihtiyacımız var…' diyenlere…

Ekstradan dört TIR daha yolladı…

Sormama gerek kalmadı…

'Bunlar söylenmez abi, biz böyle yetişmedik…' deyiverdi…

Sıkılmıştı…

O sıkıntı yüzüne ve sesine de yansımıştı…

Arkasından ekledi:

'İyilik yapmak, dua almak kadar güzel bi'şi var mı? Bak gör, yeşerecek yine umutlarımız… Dualarla ve gülücüklerle büyüyecek çocuklarımız... Çünkü yanlarındayız; hep birlikte Türkiye olmanın kıvancını yaşıyoruz…'

Ve, şunu söylemeyi de ihmal etmedi:

'Bu 10 şehirde yıkılmayan üç şey var; umut, dua ve yüce milletimin gönül gücü... Acılarımızın tarifi yok... Menemen olarak bir olduk, beraber olduk; el ele verdik, kenetlendik…'

***

Hangi kente gittilerse…

Menemen'in yardım ekibi 'kalpleri ısıtmak' için…

Hemen 'elden ele' insan zinciri oluşturdu…

Menemen'in Başkanvekili Aydın Pehlivan…

Anında o zincirin halkası oluverdi…

***

Nasıl bu milletin her kenti…

Deprem vurgunu yiyen 10 şehrimiz için kenetlendiyse…

Menemenliler de yardımda birbirleriyle yarıştı…

Bebeğiyle yardım getiren ev kadınlarını…

Okul çağında cebinde harçlığıyla gelen çocukları…

Evinde ne varsa TIR'lara taşıyan…

80 yaşındaki nineler ve dedeler bile…

Menemen'den start alan 'iyilik zinciri'nin kopmaz birer halkası oldular…

***

Menemen'in yardım konvoyunda…

Rota'yı…

Kısa adı 'MAKUR' olan…

Menemen Belediyesi Arama Kurtarma ekibi belirledi…

Seferin beşinci gününde…

Menemen'in başkanvekili Aydın Pehlivan

Yüzyılın en büyük acısını yaşayan…

Kahramanmaraş, Kilis, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya ve Hatay'da…

Ayak basmadık yer bırakmadı…

Bu O'nun yıllardır uyguladığı bir 'hayat' rotasıydı…

Yaşamının her yaş basamağında…

Güzel yurdumun neresinde deprem acısı yaşanıyorsa…

Mutlaka uğradı…

El uzattı, dua aldı…

17 Ağustos 1999 Gölcük… 12 Kasım 1999 Düzce… 23 Ekim 2011 Van ve 30 Ekim 2022'de İzmir Bayraklı'da yaşadığımız depremler…

Hep Aydın Pehlivan'ın durağı oldu…

Omuz verdi… Elini uzattı… Bağrına bastı…

Ve hep dua aldı…

***

Menemen'in Başkanvekili'ne…

Deprem bölgesinin…

O'nu nasıl etkilediğini sordum…

Bakın ne dedi:

'Bölgeye gitmezsem içim hiç rahat etmeyecekti… Vurgun yiyen 10 şehrimizi de dolaştım… Bazı yerlerde taş üstünde taş kalmamıştı ama isimsiz kahramanlar sahadaydı... Herkes yüreğiyle, bileğiyle tüm samimiyetiyle bir şeyler yapa bilmek için çırpınıyor… Deprem yıkıp geçmiş ama bir ferdi olmaktan gurur duyduğum yüce Türk Milleti'nin duaları var... Umut var... Sahip çıkacağımız evlatlarımız için ayakta kalmak var...'

Nokta…

Sonsöz: 'Milletlerin gelenekleri başka başkadır fakat iyilik her yerde birdir… / Anonim…'