Güncel

Doğa Derneği’nden ‘Mavişehir’ tepkisi: Gediz yeni bir tehditle karşı karşıya!

TOKİ’ye ait Mavişehir’deki arazinin satılmasına tepki gösteren Doğa Derneği, Gediz Deltası'nın yeni bir tehditle karşı karşıya olduğunu vurguladı.

Doğa Derneği’nden ‘Mavişehir’ tepkisi: Gediz yeni bir tehditle karşı karşıya!

EGEDESONSÖZ – İzmir’de tartışmalara neden olan TOKİ’ye ait Karşıyaka Mavişehir bölgesindeki parsel Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Milli Emlak Daire Başkanlığı tarafından satışa çıkarıldı, yapılan ihale sonucunda 21 bin metrekarelik taşınmazı, AK Parti’de bir dönem yöneticilik yapan Niyazi Memur ve Sabir Memur'un sahibi olduğu Samus Turizm Organizasyon aldı. 

Satış kararının İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yargıya taşınarak iptali istendi. Açılan davada Ankara 3. İdare Mahkemesi yürütmeyi durdurma kararı verdi. 

Doğa Derneği, satışa çıkarılan parselle ilgili açıklama yaptı. Gediz Deltası’nın yeni bir tehditle karşıya karşıya olduğunun ifade edildiği açıklamada şu ifadeler yer aldı:

İzmir’in Gediz Deltası, yeni bir tehditle karşı karşıya.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin TOKİ’ye ait Mavişehir’deki sulak alan satışına ilişkin açtığı, Derneğimizin müdahil olma talebini ilettiği dava; Ankara 3. İdare Mahkemesi tarafından yürütmeyi durdurma kararıyla sonuçlandı. Ancak bu karar, deltanın geleceği için endişeleri ortadan kaldırmıyor.

Gediz Deltası, ekolojik öneme sahip büyük bir alan. UNESCO Dünya Doğa Mirası kriterlerini de karşılayan delta, binlerce canlı türüne ev sahipliği yapıyor. Flamingolar, tepeli pelikanlar ve daha birçok kuş türü burada yaşamını sürdürüyor.

Satışa konu olan arazi Ege Denizi, kıyı şeridi ve Gediz Deltası Sulak Alan Tampon Bölge Sınırı içerisinde yer alıyor. Sahanın kara kısmında tepeli toygar, saka, serçe gibi ötücüler ve kıyısında da karabaş martı, yalıçapkını, kızılbacak, küçük kumkuşu gibi türler yaşam buluyor.

Mahkeme, satış işleminin yürütmesini durdururken, taşınmazın koruma gerektiren özelliklerine dikkat çekiyor. Şartnamede bu özelliklere ilişkin herhangi bir yasak veya sınırlamanın belirtilmediği vurgulanıyor. Bu durum, projenin kıyı şeridi ve sulak alan üzerinde yaratacağı olumsuz etkilerin göz ardı edildiğini gösteriyor.