Devleti oyuncak ettiniz

DTP Yetkilileri, Genel Başkanları, Milletvekilleri, il ve ilçe yöneticileri hem Türkiye Cumhuriyeti Devletini tehdit ediyorlar hem de, militanlarına Türk Milletinin malını mülkünü yaktırıyor, yıktırıyorlar. Polisine, askerine saldırtıyorlar.’¶
Köşe yazarlarının yazılarına bile karışan, her konuda fikir yürüten Başbakan sadece seyrediyor. İçişleri Bakanı ortalarda yok. Cumhurbaşkanı ise, ütüsüz pantolon, kravatsız takım elbise, yaka bağır açık Ürdün’’de tarihi yerlerde gezide!
Esnafsınız, zaten ekonomik sıkıntı içinde işinize sahip çıkmaya çalışıyorsunuz. Birdenbire sokak karışıyor. 3, 5 tane pislik, elinde Molotof kokteyli dükkanınızı yakıyorlar. Bin bir güçlükle, ikinci elden araba almışsınız, daha borcu bitmemiş. Geliyor birkaç tane, soysuz arabanızı yakıyor. Gitti yılların emeği.
Akşam evde televizyonu açıyorsunuz, dükkanınızı, arabanızı yakan soysuz sürüsünün başının, İmralı’’daki odası 17 cm küçükmüş, havalandırması 15 cm yukarıdaymış diye sıkılmadan televizyonlarda programlar yapılıyor, makamları büyük kendileri küçücük adamlar, milletin onurunu ayaklar altına almak pahasına utanmadan dakikalarca tartışıyorlar.
Tartıştıkları adam sanki zavallı, hasta bir kader mahkûmu. Öcalan denen adam, 40 bin kişinin katilidir. Elbette ki, canlarını aldığı bebelerin, dedelerin tüm şehitlerimizin aziz ruhları bu sapığı huzursuz edecektir. Ona ayrıcalık isteyenleri de, bunu isteyenleri muhatap alan AKP Hükümetini de, ibretle seyrediyor Türk Milleti.
Yan evde, malulen emekli edilmiş, bacağını mayına vermiş, Üsteğmen Kudret, öfkeyle ve sinirden çıldıracak halde yaşanan rezilliği izliyor. Kendi asker arkadaşlarından başka ne arayanı ne de soranı var.
Kandil ve Mahmur’’dan gelen PKK’’lıları, Devletin Müsteşarına karşılatan AKP Hükümeti, Uyuşturucu baronu ve AKP Paşası Apo sıkıldı diye, Devletin Genel Müdürünü İmralı’’ya gönderdi. Genel Müdür terörist başının yerine baktı ve resimlerini çektirip kamuoyuna servis yaptırdı.
İstiklal Savaşının Galip Hocası ve Türkiye’’nin 3. Cumhurbaşkanı Celal Bayar, rahmetli babamla, 8 ay hiç çıkmadan, 6 (ALTI) metrekare hücrede haksız yere, ihtilal mahkemesi istiyor diye kaldılar. Kimse aramadı, sormadı. Onların da sesleri çıkmadı. Bizlere de hep söyledikleri ’“VATAN SAĞOLSUN’” idi. Çürüdüler orada, çıkınca da rahmete kavuştular.
Anayasa Mahkemesi, PKK’’nın Siyasi kolu olan DTP’’nin kapatılması ile ilgili olarak, nihayet dava açıldıktan 2 sene sonra 8 Aralık’’ta esastan görüşme kararı aldı.
Yüce Mahkeme daha kararını vermeden, DTP toplantı yaptı ve hem Yüce Mahkeme’’yi, hem de Türk Milletini tehdit etmeye ve terörü şantaj aracı olarak kullanmaya devam etti. Söyledikleri, ’“ Bizi kapatırsanız, terör azar, sokaklar karışır’”.
Hangi demokrat kafa, bağımsız yargı’’nın kararını önceden reddeder ve demokrasiden, açılımdan bahsedebilir.
PKK ve DTP’’lilerin bu ülkenin yargısını, askerini, insanını sevmediklerini kendileri söylüyorlar. Bu hepimizin bildiği bir gerçek. Peki, her hareketleri ile T.C Devletine isyan eden, Devletin Kurumlarını aşağılayan bu sapıkları, kulağından tutup, yasalar önünde hesap sorması gereken Devletin yetkililerinin elini kolunu tutan mı var?Varsa şimdi söylemeliler. Yarın, bu densizliklere göz yumanlar, görmezden gelenler, görevlerini ihmal edenler siyasi yetkililerden önce hesap vereceklerdir.
AKP Hükümeti’’nin tuttuğu yol, yol değildir. Fakat Sayın Başbakan’’ın bu yoldan dönmesi mümkün değildir. Yarın Sn. Başbakan ABD’’ye gidecek ve Obama ile görüşecektir. Türkiye, ABD’’nin istediği gibi Afganistan’’a daha fazla asker gönderecektir. Kıbrıs’’ta da önemli sıkıntıları önümüzdeki günlerde yaşayacağız. Çünkü ABD böyle istiyor.
Merak edilen şudur; AKP’’nin 357 Milletvekili var. Bunlar niye konuşmazlar?Hükümetin politikalarını destekliyorlarsa bunu da söylesinler. Karşı çıkıyorlarsa, hiç olmazsa kendi gruplarında konuşsunlar, hükümete doğruları söylesinler. Nasılsa bir kez daha seçilemeyecekler. Hem AKP’’nin oy oranı düşecek ve buna bağlı olarak milletvekili sayısı da çok azalacak. Seçilecek sıralara da, İstanbul Büyük Şehir Belediyesinden ’“dokunulmazlık zırhına’” alınması gerekenler ve ’“koruma altına alınacak’” bürokratlar yerleştirilecek. Size gelecek seçimde AKP’’nin liste başı olacak iki kişinin adını verebilirim. Birincisi 1999’’dan beri Kadir Topbaş’’ın İmar danışmanı ve İDO yönetim Kurulu Üyesi FETHİ TURGUT. Geçen Ağustos ayında evi soyulmuştu. Hırsızlar büyük iki kasayı kaldıramayınca, bir adet küçük kasayı çalmışlardı. Küçücük kasadan, 950 bin Dolar, 280 bin Euro ve 2 kilo altın çıktı. Bu kişinin milletvekili yapılıp, dokunulmazlık sahibi olması, Allahın emridir.
İkinci kişi ise, Türkiye İletişim Başkanlığı, Daire Başkanı BASRİ AKTEPE. Türkiye’’yi dinleyen adam. F.Gülen’’e yakınlığı ile bilinir. Bunlardan inanın çok var.
AKP’’li Milletvekillerine sesleniyorum; Hükümetiniz devleti oyuncak etti. Bu devlet sizinde devletiniz. Ülkenin halini sizde görüyorsunuz. Sesinizi çıkarın. Sizce doğru ne ise onu yüksek sesle söyleyin. Susmayın. Lütfen biraz cesaret’…