Taaaa 50 – 60 yıl önce…
Memleketteki tarlasını-çubuğunu elden çıkaran geldi mi İzmir'e?
Geldi…
Hazine arazisi üstüne…
Biriketten başını sokacağı bir 'evcik' yaptı mı?
Yaptı…
Adını da 'Gecekondu' ilan etti mi?
Etti…
O yeri sahiplenmek adına bahçeye 8-10 ağaç dikti mi?
Dikti…
Devlet Baba bu olanlara sesini çıkardı mı?
Hayır…
Belediyeler oy kaygusu ile…
Bu gecekondulara su taşıdı mı?
Taşıdı…
Aynı belediye… Atıyorum, o tarihlerde yaratılan Cennetoğlu'na otobüs götürmüş mü?
Götürmüş…
Acayip, acayip 'seçim afları' ile…
Devlet Baba da buralara elektrik uzatmış mı?
Uzatmış…
Yine abidik-gubidik aflarla…
Bu gecekondular tapularına kavuşmuş mu?
Kavuşmuş…
Gecekondunun sahibi(!) her iki-üç yılda bir…
'Aman oğlum evleniyor, kızım gelin oluyor' diye diye…
Birer kat ilave edip 'apartmancık' yapmış mı?
Yapmış…
Şimdi oralarda 'yavru gökdelenler' yükseliyor mu?
Yükseliyor?
Kimler kazanıyor?
Fi tarihinde gecekonduyu yapanla, o gecekonduyu bugün siteye çeviren…
Kimler kaybediyor?
Sadece Devlet Baba…
Demek ki, yarım asırdır devam eden bir 'garabet' var bu işte!
***
Yaşı 60'a gelmiş İzmirliler…
Her seçimde 'af ayakları'nda yaşanan / yaşatılan…
Bu 'imar cinayeti'nin tanığıdır…
***
Oysa İzmir'de bu 'cambazlığa' şu sıralarda…
Dur diyebilen…
Bir belediye başkanı var…
Neredeyse doğuştan belediyeci…
Asfalt beton şantiye şef yardımcılığından…
Belediye başkanlığına uzanan…
Uzun ince bir yolun yılmaz yolcusu…
Gaziemir'in iki dönemdir reisi olan…
Halil İbrahim Şenol…
Ne yaptı Gaziemir'in 'Bizim Oğlan'ı?
Talanı önledi…
İstilayı önledi…
Devlet Baba'yı çarpık kentleşmeden korudu…
Eh, diyeceksiniz ki, haklı olarak:
'Devlet Baba da, O'nu gözlerinden öpmüştür…'
Nerdeeee…
***
Gaziemir'i bilmeyenler için anlatalım…
Başkan Şenol, geçen gün ne yaptı?
İlçe sınırları içindeki 'Pirenlik' adı verilen bölgeye…
(Burası Menderes'in Görece'si ile Gaziemir'in Sevgi Mahallesi arasında bir yer…)
Gazeteciler Parkı yaptı, bi'de Basın Özgürlüğü Anıtı dikti…
Burası 'Hazine Arazisi'…
İşte matrak hikaye buradan itibaren başlıyor…
Başkan Şenol bu alanı kiralamak istiyor…
Devlet Baba da, 'Vermem…' diyor…
Oysa herhangi bir vatandaş aynı talepte bulunsa….
Anında veriyorlar…
Gerisini Gaziemir'in Reisi'nden dinleyelim:
'Ben de ağaç dikerek gasp ettim, sonra da kendimi şikayet ettim… Şimdi bana yazacakları en fazla ecrimisil… Hiç kimsenin yüreği buradaki ağaçları sökmeye yetmez. Tüm Gaziemir halkını buraya toplarım. Kirayla istediğim yere şimdi ecrimisil (haksiz işgal tazminatı) ödeyeceğim… Zaten biz baştan bu şekilde istemiştik… Aslında gecekonduların yayılmasını önleyerek Devlet'in malını koruyoruz… Bize plaket vermeleri gerekirken diktiğimiz ağaçları söküyorlar…'
Şaşırdınız di'mi?
Çok fazla şaşırıp, neşenizi kaybetmeyin…
Başkan Şenol, acıtan bir örneği daha seslendiriyor:
'Bu parkın hemen yakınında 9 yıl önce oluşturduğumuz Dünya Çocukları Barış ve Dostluk Ormanı'ndaki gözümüz gibi baktığımız zeytin ağaçlarımız var… Bize ağaçları sökün diyorlar… Biz de (Affedersiniz, sıkıyorsa siz sökün…) diyoruz… Böyle diyorlar ama ellerini süremiyorlar… Biz de ağaç dikmeye Gaziemir'i, İzmir'i yeşillendirmeye devam ediyoruz…'
***
Öte yandan…
Başbakan Binali Yıldırım, memleketi İzmir'e geldiği zaman…
İzmir'deki konutlarının yüzde 62'sini ilgilendiren 'İmar Barışı'nı savunuyor:
'Bu bütün vatandaşlarımızın kanayan yarası… Binası var elektriği yok, binası var ruhsatı yok, binası var mülkiyeti kendisine ait değil… Bütün bunları ortadan kaldırıyoruz; yılların biriktirdiği sorunu çözüyoruz…'
Ne diyelim?
Keşke yıllar önce…
Devlet Baba yıllar önce vatandaşı ile helalleşseydi…
Ama hepsinden önemlisi…
Yine keşke…
Bütün belediye başkanları…
Gaziemir'in 'Bizim Oğlan'ı…
Halil İbrahim Şenol gibi yapsaydı…
Yapabilseydi…
Sonsöz: 'Devlet Baba, artık affetmesin… N'olur!'