Sağlık

DEÜ’nün eski rektörü isyan etti: Gördüklerim beni çileden çıkardı!

Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ - 1 Haziran'da başlayan normalleşmenin ardından yeniden yükselişe geçen koronavirüs vakaları, vatandaşlar arasında tedirginliği artırırken sağlık çalışanları tarafını da korkutmaya başladı. Dokuz Eylül Üniversitesi'nin efsane rektörlerinden Prof. Dr. Mehmet Füzün, hekimler ve diğer sağlık çalışanlarının büyük bir özveriyle salgınla mücadele ederken, çok sayıda kişinin sorumsuzca, hiç önlem almadan hayatını sürdürmesine isyan etti.

HEM KENDİMİZİ KORUYALIM, HEM DE...
45 yıllık hekim olarak sağlık çalışanlarının iş yavaşlatma eylemlerine ve grev yapmalarına asla sıcak bakmadığını belirten Prof. Füzün, 'Rektör iken de bu tür eylemlere yeltenenlere şiddetle karşı durdum. Ancak halkımızın kurallara uyma konusundaki duyarsızlığını gördükçe ve devletin, sağlık çalışanlarının durumuna yeterli ilgiyi göstermediğine şahit oldukça, 45 yıl sonra fikrim değişmeye başladı. Tabii ki böyle bir dönemde eylem düşünülemez. Ama herkesin, en azından kendi sağlıkları için, daha duyarlı olması gerekmez mi? Daha nasıl ifade edilir, bilemiyorum. Yazıktır, günahtır. Sağlıkçıların çalışma isteklerini kırmayalım. Hem kendimizi koruyalım, hem de onları öldürmeyelim artık' ifadelerini kullandı.

SALGIN YOKMUŞ GİBİ DAVRANIYORLAR
Halkın duyarsızlığını görünce, bir hekim olarak meslektaşlarının çalışma şartlarını hatırlayıp çok üzüldüğünü anlatan Prof. Dr. Mehmet Füzün, karşılaştığı manzaraları paylaştı, herkese çok önemli tavsiyelerde bulundu

'Hekim grev yapmaz, yapmaması lazım. Bugün ben hasta bakmıyorum, diyemezsiniz. Greve, iş yavaşlatmaya tabii ki karşıyım yine... Fakat restoranlarda 10-15 kişilik gruplar, dip dibe oturuyorlar, bu ülkede salgın yokmuş gibi... Yollar kalabalık, herkes birbirine neredeyse dokunarak geçiyor. İnsanlar salgını umursamıyor. Buna çok üzüldüm. Hekim arkadaşlarımızın, sağlık çalışanlarımızın ne suçu var? Salgın nedeniyle şu dönemde çalışmıyorum, hastalanmamak için. Fakat hekim arkadaşlarım, sağlık çalışanlarımız, hayatlarını kaybetme korkusunda mecburen çalışıyorlar. Hekim olarak, meslektaşlarımın hangi şartlarda çalıştıklarını kendimden biliyorum. Tüm sağlık çalışanlarını anlamak, onlara saygı duymak lazım… Maske, sosyal mesafe ve hijyen üçlüsünden asla vazgeçmemeliyiz. Sosyal mesafe, tabii ki maskeli olmak şartıyla çok çok önemli… Sosyal mesafeyi mümkünse 2 metreye çıkaralım. Devletin, belediyelerimizin mesai saatlerini kademelendirmesi çok doğru… Aşı bulununcaya kadar kendimizi çok iyi korumak zorundayız. Vatandaşlarımızın, canları pahasına salgınla mücadele eden, insanlarımıza şifa vermek için fedakarlık yapan hekimlerimizi, sağlık çalışanlarımızı akıllarından bir an olsun çıkarmamalarını rica ediyorum.'