Delege seçimlerinin ardından yeniden yapılanma

Son zamanlarda bir çok konuda duyduğumuz bir ifade biçimi yeniden yapılanma..! Yapılanma da, nasıl bir yapılanma?’¶
İşte bunu irdelemeliyiz!
Kişisel görüşüm CHP 'de yapılanmayı doğru algılamaktır...Bir siyasi partinin tabanını oluşturan üyenin;
Partisinin programını, tüzüğünü okumamış, aidatını yatırmamış,
komisyonlarda görev almamış, üretime katkıda bulunmamış
partinin söz ve karar organlarının seçimlerinde ite kaka oy kullanmaya gitmiş,
partisinin sandıklarına sahip çıkmamış,
kişisel çıkarlarını, toplumsal çıkarlarının önünde görmüş,
sadece yandaşı olduğu insanları belediye başkanlığı, meclis üyeliğine taşımak için partiye kaydolmuş,
yönetim erkini eline geçirdiğinde sadece yeni mevzilere kendini taşıtmak amaçlı partili olmayan unsurları partiye kayıt yaparak, delege seçimlerini yapmış,
işi görüldüğü süreçte partisini övmüş,
toplum kesimlerinin içine girdiğinde partisini savunmamış, hatta oy vermemiş.
Böyle bir kesimin partimizde hala kayıtlı olması düşündürücüdür...!
İşte bu bağlamda, yeniden yapılanması gereken şey: üyeden başlayıp, üst yönetim birimlerine kadar, demokratik bir anlayışla, yönetim birimlerinin seçilmesini sağlayacak, üst birimleri oluşturmaktır.
Gençlik kollarını, kadın kollarını, tüm komisyonları, devamlı çalışır, üretir durumda, adeta her an seçim olacakmış gibi diri tutan yeni bir üye yapısı oluşturmalıdır.
Bu oluşumun sağlanabilmesi hiç kuşku yok ki, o parti üyesinin sağlıklı bir eğitimden geçirilmesi, eğitim sürecinin sonunda seçme ve seçilme hakkını elde etmesi, parti çalışmalarına katılımcılığına bağlı olmalıdır.
İşte böyle bir CHP'de ilkeli, onurlu, dürüst ve üretken siyaset hakim olur ve dayanışmayı güçlendirir. Yolsuzluğa, şiddete, nefrete, karşı mücadeleyi başlatmak mümkündür.
Tüm üyelerinin üretime katkı koyduğu, ortak söylem ve ortak eylem uygulayabilen bir CHP'yi kim durdurabilir?
Çok üye yerine daha az ancak daha nitelikli üye.
ORTAK ÜRETEN,
ORTAK SÖYLEM KULLANAN,
ORTAK EYLEM KOYAN, bir üye yapısını oluşturmak CHP'li olmanın bir gereğidir.
Ancak bir o kadar önemli olan CHP'nin güç aldığı halk kitlesi, demokratik kitle örğütleri, sivil toplum örgütleri, sendikalar, odalar ile sağlıklı iletişim kuran, onların sorunlarına çözüm üreten, projeleri geliştiren, eylemlerinde yanında olan bir CHP üyesi yaratmaktır. Bunu nasıl yapmalıyız.
SORUNLARI ANLATARAK VE ÖFKEYİ DİLE GETİREREK DEĞİL, ÇÖZMEYE YÖNELEREK SİYASET YAPMALIYIZ..
Biz CHP'liler artık birilerinin başarısızlıklarından medet umarak, ’“iktidara nasılsa ulaşırız, halkın başka seçeneği yok..!’” deme şansına ve lüksüne sahip değiliz. Doğru olanı, güç aldığımız halkımızın sorunlarını irdeleyip, çözüm önerileri ve projelerimizle halkın huzuruna çıkmalıyız.Söylemlerimiz ya da projelerimiz, kağıt üzerinde kalmamalı, pratiğe aktarmalıyız.
YAPAYLIKTAN, TAKLİTÇİLİKTEN, ŞABLONCULUKTAN YANA OLMAMALIYIZ...!
DEVRİMCİ ÖZÜMÜZE DÖNMELİYİZ...! SAĞ VE SIĞ POLİTİKALARIN KARŞISINDA OLMALIYIZ...!
Sosyal demokrat bir TÜRKİYE kurulmasında., köklerimizi KARL MARKS'larda, BERNSTEİN'lerde, KAUTSKY' lerde gördüğümüz kadar... HACI BEKTAŞ' larda, HACI BAYRAM' da, MEVLANA'larda, PİR SULTAN'larda, YUNUS EMRELER'de, SULTAN GALİYEV' lerde ve nihayet, bu toprakların yetiştirdiği, en büyük devrimci olan MUSTAFA KEMAL'de görüyoruz.
Kendimize, sevgimize, partimize ve halkımıza güvenerek geleceğin SOSYAL DEMOKRASİ olacağı inancımız tam olmalıdır.