Ne yazık ki, aynı sorular, aynı sorunlar. Siyasetimizin genel hastalığı’… İnsan üretememek ve de yenilenememek’…’¶
Kısır bir kadın/avrat, verimsiz bir tarla adeta çöl gibi’…
Bugün 73 yaşına değen CHP Lideri Deniz Baykal, milletvekili olduğunda kaç yaşındaydı?
35 yaşında ’‘vekil’’, 36 yaşında ’‘bakan’’ oldu.
Ya Bülent Ecevit?
32 yaşında vekil, 33 yaşında ’‘bakan’’ oldu.
Ya Süleyman Demirel’…
Çoban Sülü de ’‘başbakan’’ olduğunda sadece 40’’lı yaşların başlarındaydı.
Örnekleri çoğaltmak mümkün.
Ama kuşkusuz en büyük örnek Mustafa Kemal Atatürk’’tür’…
30’’lu yaşlarında Libya’’da, Trablus’’ta başlayan serüvenini, Çanakkale’’de destanlaştırdığında henüz 40’’ında bile değildi.
Vatanı kurtarmak için Samsun’’a çıktığında 38’’sinde, TBMM’’yi kurduğunda 39’’undaydı.
Sadece kendisi değil, silah arkadaşları da öyleydi. Fişek gibiydiler, gençtiler, cesurdular’…
Köhnemiş, eskimiş düşüncelere savaş açmışlar, devrimi, dönüşümü sağlamışlardı.
Vatanı kurtarmakla kalmamışlar, modern Türkiye Cumhuriyeti’’nin de temellerini en sağlam şekilde atmışlardı.
Peki, ne oldu da bu duruma düştük? Yıllarca aynı adamlar, aynı tartışmalar ekseninde yerimizde sayar hale geldik?Bu ülkede 6 kez gidip 7 kez gelen bir adamı Köşk’’e biz çıkarmadık mı?
Atatürk’’ün 42 yaşında kurduğu CHP’’yi 73 yaşındakilere emanet eden kim?Biz değil miyiz?Neden yeni neslin önünü açamadık?Neden genç beyinleri tasfiye ettik?Siyasetten, ülke yönetiminden dışladık?
Aynı hastalık sadece siyasette değil sivil toplumda da kendini göstermiyor mu?
30 senedir aynı adamların yönettiği sivil toplum kuruluşlarıyla ne kadar ’‘sivil’’ olabildik?
***
İsmail Karaçay’… Şu sıralar amansız hastalığın pençesinden kurtulma mücadelesi veren değerli gazeteci ağabeyim’… (Acil şifalar diliyorum)
Bir anısını anlatmıştı sohbetimiz sırasında. Bir genel seçim öncesi Süleyman Demirel, Efes Oteli’’nde adaylarla görüşmektedir. Parti içinde önemli bir yeri olan Gazeteci Karaçay da Demirel’’le görüşüp, işaret alabilirse vekilliğe soyunmak istemektedir.
Henüz 40’’lı yaşların başında olan Karaçay’’a Demirel’’in yanıtı nettir:
’‘İsmail senin için daha erken’…’’
Sözünü dudaktan esirgemeyen bir karakter olan İsmail Ağabey yapıştırır cevabı:
’‘Efendim, ben sizin başbakan olduğunuz yaştayım’’
Ve bu yanıt Demirel’’e yeter. Ama Karaçay da aday olamaz tabi ki’…
***
Tüm bu rakamları, yaşları vererek ne demeye çalışıyor olabilirim sizce?
Siyasette yeni isimlere, yeni söylemlere, genç beyinlere, deli fişeklere ihtiyaç var. Özellikle de Türkiye’’nin sigortası rolüne soyunan CHP’’de revizyon şart.
En tepeden en dibe kadar’…
Gelinen noktada Baykal gibi tecrübeli bir isme kesin kez ihtiyaç var. Ama vekillerin, kadroların yenilenmesi gerekiyor.
Aynı korodan farklı şarkılar beklemek abesle iştigal’…
İzmir’’de 30 yılı aşkın süredir vekillik yapan, hatta milletvekilliğinden emekliliğini garantilemiş adamlar var. Aynı tabanlara dayanan, aynı şarkıları söyleyen, gelinen noktada işe yaramazlıkları neredeyse noter kanalıyla bile ispatlanacak vekiller’…
Değişim, dönüşüm şart. Hem de acilen hem de radikal kararlarla’…
***
Konumuz tabi ki İzmir İl Başkanlığı’…
Mart sonuna bırakılan kongre öncesi kulisler hareketli.
Her kafadan ses çıkıyor. Baykal’’ın mevcut Başkan Nalbantoğlu’’nu işaret etmeyeceğine inanılıyor.
Bir zamanların ’‘demokrat’’ ruhlu partisi, iki dudak demokrasisine boyun eğmiş, teslim olmuş durumda. Baykal, kimi işaret edecek?Sorusuna yanıt aranıyor örgütte’… 600 delegenin kafası çalışmıyor, kimse adaylığa cesaret edemiyor, işaret ve icazet bekleniyor’…
Bir arkadaş grubunda daha dün akşam tartıştık.
Sizce İzmir’’de İl Başkanı kim olur?Sorusunu ben sordum.
Kim olmalıdır değildi soru, kim olurdu’…
Bana potansiyel aday listesi çıkarabilir misiniz?Diye değiştirdim soruyu’…
Hemen sıraladılar.
Rıfat Nalbantoğlu liste başıydı. Çünkü mevcut başkan oydu.
Kemal Karataş dediler, Ertam Özen diyen oldu, son dönemin popüler ismi, CHP’’nin çiçeği burnunda üyesi Yüksel Çakmur’’u da unutmadılar tabi ki.
Listenin devamında isimler şöyle sıralandı:
Ali Rıza Bodur, Kemal Karataş, Sedat Uzunbay, Cihan Türsen, Türkan Miçoğulları’…
Aşağıdan baktım, yukarıdan baktım’…
Tepeden tırnağa analiz etmeye çalıştım.
Tamamı eskilerdi, eski vekil, eski bakan, eski başkan, eski, eski’…
Listenin en yenisi yine de mevcut Başkan Rıfat Toruntay Nalbantoğlu idi. Hatta en genci’…
Ve yine korktum açıkçası’… Biz düşüncede bile yeni bir isim bulamıyoruz, Baykal ne yapsın?Temcit pilavı gibi eski isimleri ısıtıp ısıtıp önümüze koyması normal’… Dedim kendi kendime’…
Sadece il başkanlığı değil her konuda böyleyiz.
Mesela vekillik yarışı başladı diyelim.
Başvuranlar içinde yenilen olabilir, ama sıralamaya girenler yine eski tüfekler olacaktır.
Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı diyelim.
Burhan Özfaturası’’ndan, Yüksel Çakmur’’una, Işılay Saygın’’ına kadar bir sürü eski tüfeğin adı geçecektir, bir eski tüfek ipi göğüsleyecektir.
Durumumuz tam olarak budur!
Sonuç olarak, uzun lafın kısası’…
Eğitim, değişim, dönüşüm şart. Hem de acilen’…