Cumhurbaşkanı Devletin başıdır. Bu sıfatla Türkiye Cumhuriyetini ve Türk Milletinin birliğini temsil eder; Anayasa’’nın uygulanmasını, Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını gözetir. ’¶
*Gerekli gördüğü hallerde Bakanlar Kuruluna başkanlık etmek veya Bakanlar Kurulunu, başkanlığı altında toplantıya çağırmak,
*Yabancı devletlere Türk Devletinin temsilcilerini göndermek,
*TBMM adına Türk Silahlı Kuvvetlerinin Başkomutanlığını temsil etmek,
*Milli Güvenlik Kuruluna Başkanlık etmek,
*Başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu kararıyla sıkıyönetim veya olağanüstü hal ilan etmek ve kanun hükmünde kararname çıkarmak,
* Yükseköğretim Kurulu üyeleri ve Üniversite Rektörlerini seçmek
*Anayasa Mahkemesi üyelerini, Danıştay Üyelerinin dörtte birini, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve vekilini, Askeri Yargıtay üyelerini, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi üyelerini, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Üyelerini seçmek.
Sayın Cumhurbaşkanı,
Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namus ve şerefiniz üzerine yemin ettiğiniz Anayasa’’daki görevlerinizden bazılarını yukarıya yazdım. Bunları zaten biliyorsunuz.
Şu an Ülkenin durumunu birde bizden dinleyin; ’“Çok güzel şeyler olacak’” diye desteklediğiniz açılım sonucu, bugün insanlarımız birbirini öldürme noktasına geldi. Hükümet hala yanlışta ısrar ediyor, olayların nereye varabileceğini göremiyor. Tedbir alınmadığı takdirde can ve mal kaybı daha da artacak. DEVLETİN BAŞI OLARAK SİZ SORUMLUSUNUZ.
Devlet Organlarının uyumlu ve düzenli çalıştığını söyleyebilmek için insanın aklın kaybetmiş olması gerekir. Hükümet Yargıya, Hükümet Ordu’’ya, Hükümet Üniversitelere, Yargı’’nın bir kısmı diğer Yargı’’ya, Polis Ordu’’ya, Polisin bir kısmı diğer Polis’’e, İktidar Muhalefet’’e Muhalefet Hükümete asla güvenmemektedirler. Devlet Organları arasında olması şart olan bu uyum sağlanmazsa, Devlet güçsüz ve her türlü etkiye açık hale gelecektir. Bu durum maalesef parçalanma getirir. DEVLETİN BAŞI OLARAK SİZ SORUMLUSUNUZ.
Büyükelçi’’ler Devleti ve bizzat sizi temsil ederler. Onlar Devletin Temsilcileridir, Hükümetin değil. Sizi ve Devletimizi temsil eden, yıllarını bu aziz Devlete hizmete adamış ABD Büyükelçisi, her türlü Devlet Geleneği’’ne ve terbiyeye aykırı olarak herkesin içinde, seçilmemiş Dışişleri Bakanı tarafından hakarete uğruyor. Sizden ses yok. DEVLETİN BAŞI OLARAK SİZ SORUMLUSUNUZ.
TBMM adına Başkomutanı olduğunuz Şerefli Ordumuza karşı, içinden çıktığınız eski partiniz AKP olmak üzere, size çok yakın olan ve hatta bazıları ile yurtdışında aynı evi paylaştığınız medya mensupları, sizinde çok yakından tanıdığınız tarikatlar, belli cemaatlerle ilgili emniyet ve yargı mensupları devamlı olarak yıpratma ve iftira kampanyası yürütmektedirler. Devletin kurumu olan ve vatandaşların paralarıyla saltanat süren TRT de, Ordumuza ve Başkomutan olarak size ağır hakaretler yapılmaktadır. Ordumuza ve onun Başkomutanı’’na yapılan hakaretlere son verin. DEVLETİN BAŞI OLARAK SİZ SORUMLUSUNUZ.
Yargımız, bizzat Adalet Bakanı ile çok ciddi bir anlaşmazlık halindedir. Bugün, Adalet Bakanı ve Yüksek Yargı Başkanları, basında kavga edecek hale gelmişlerdir. Tarafsız olmanız gerekirken maalesef sizin de taraf olduğunuz bazı soruşturma ve yargılama olayları, insan haklarına ve özgürlüklere darbe vurmuştur. İnsanlar ne ile suçlandığını bilmeden aylarca, yıllarca tutuklu kalmaktadırlar. İnanıyorum ki bu durum, sizin de vicdanınızı kanatıyordur. Teröristler sınırda Devlet erkanı tarafından, seyyar mahkemelerde ağırlanıp salınırlarken, terörle mücadele eden, komutanlar sabit mahkemelerde sürünüyorlar. DEVLETİN BAŞI OLARAK SİZ SORUMLUSUNUZ.
Üniversitelerde özellikle sizin atadığınız rektörlerin olduğu üniversitelerde, hareketlenme başlamıştır. Bu sene Üniversite sınavlarına girecek çocuklarımız şu an ne olacağını bilmemektedirler. Cumhuriyet tarihinde ilk kez böyle bir olay yaşıyoruz. DEVLETİN BAŞI OLARAK SİZ SORUMLUSUNUZ.
Sayın Cumhurbaşkanı,
Sizi Sn. Erdoğan seçtirmiş olabilir. Siz, Cumhuriyet kurulduğundan bu yana sadece 11 Türk Evladına nasip olmuş bir makamda, CUMHURBAŞKANLIĞI Makamında oturuyorsunuz. Demokratik rejimlerde şu an bulunduğunuz makamdan daha üstün bir makam yok ki onu size millet olarak verelim. Maalesef kamuoyunda var olan ’“ Sn Başbakan, Sn Cumhurbaşkanının olaylara müdahale etmesini istemiyor’” imajını silemediniz. Eğer söylediklerime katılmıyor ve ülkede her şey güllük- gülistanlık diyorsanız, yırtıp atın bu yazıyı. Yok, milletin içinde bulunduğu endişelere katılıyorsanız, lütfen gereğini yapın. Türk Tarihinde çok güzel bir deyiş vardır; ’“TAÇ GİYEN BAŞ AKILLANIR’”. Türk Milleti olarak beklemeye tahammülümüz kalmadı. Anayasa’’nın 104. maddesini ve 103. maddesini lütfen tekrar tekrar okuyunuz.
Unutmayın, DEVLETİN BAŞI OLARAK SİZ SORUMLUSUNUZ.
Anayasa Md. 103:
’“Cumhurbaşkanı sıfatıyla, Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma, Anayasaya, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, ATATÜRK İlke ve inkılaplarına ve Laik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma, milletin huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerinden yararlanması ülküsünden ayrılmayacağıma, Türkiye Cumhuriyetinin şan ve şerefini korumak, yüceltmek ve üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma Büyük Türk Milleti ve Tarih huzurunda, namusum ve şerefim üzerine andiçerim.’”