CHP’’lilerin cenaze şöleni!

Belgesel Güney Asya’’da çekilmişti. Uzun süredir hasta olduğu her halinden belli olan zayıf bir fil bataklık alanda yere yığıldı.’¶
Sürüdeki bütün filler, genç arkadaşlarının çevresini sardı. Ormanda çığlıklar koptu. Çok uzaklardan başka filler de gelip çevresini sardı.
Genç ve zayıf filin öldüğünden emin olduktan sonra oracıkta, görünmez ulaşılmaz hale getirdiler.
En yakın akrabaları yanı başında nöbet tuttular. Diğer sürüdekiler yemeden, içmeden az ötede bekledi.
Kameraman, büyük bir ustalıkla objektifi ağlayan fillerin göz yaşlarına zumluyor.. Fillerin de çocuklar gibi ağladığını belgeliyordu.
Fransız yönetmen, ölüye saygının dinle-imanla bir ilgisinin olmadığını, diğer canlı türlerinden farklı örnekler vererek sunuyordu.
CHP Çiğli Belediye Başkanı Ensari Bulut’’un cenaze töreni sonrası medyaya yansıyan fotoğrafları görünce izlediğim belgeseli düşündüm.
Bize neler oluyor?
Bir ilçenin belediye başkanı kanserden ölüyor. Parti yöneticileri, Milletvekilleri, Belediye Başkanları cenaze töreni sonrası ünlü restoranı dolduruyorlar.
Yemek değil, siyasi miras sofrasına oturuluyor.
Kahkaha sesleri, kadeh seslerini bastırıyor.
Cenaze töreni,cenaze şölenine dönüşüyor.
Herkes, CHP Genel Sekreteri Önder Sav’’ın gözlerinin içine bakıyor. Çünkü Çiğli’’ye zahmetsiz biçimde belediye başkanı olmak onun iki dudağı arasında’…
Yalakalık biraz da bundan kaynaklanıyor. Hatıra fotoğrafı çektirmek, daha yakın görünmek için, belediye başkanları, belediye meclis üyeleri kuyruğa girmiş.
İşin içinde bir de siyasi şımarma da var’…
CHP İzmir’’de yerel iktidar olmanın, ’“rakipsiz’” olmanın sarhoşluğunu yaşıyor.
Bu durum yaşamın bütün alanında kendini hissettiriyor. Halka yukardan bakma dönemi başlamış.
Çiğli Belediye Başkanlığı için sürdürülen pazarlıkları, bazı isimler için medyayı kullanma girişimleri, Genel Merkez’’e gönderilen heyetler, milletvekilleri arasındaki mücadele beni şaşırtıyor.
Neden Çiğli bu kadar önemli?
Çünkü Çiğli, İzmir’’de rantı en yüksek bölgelerimizden biri.
Rahmetli Ensari Bulut, bir yandan kanserle mücadele ederken, diğer taraftan rantçılara karşı direniyordu.
Saldırıya uğradı.Yaralandı, tehdit edildi.
Aynı kentin değil, aynı mahallenin çocuklarıydık. Fırsat buldukça görüşüyorduk. ’“Çiğli’’de bir insanın kanser olması için her şey var’” diyordu.
Ensari başkan artık yok.
Geride, cenaze sonrası bol kahkahalı fotoğraflar ve rantı yüksek bir ilçe bıraktı.